CHP Genel Başkanı Özgür Özel, erken seçim ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "İşsizliği engelleyemeyenin, yoksulluğu bitiremeyenin, fiyatları indiremeyenin gideceği yer seçim sandığıdır. Kaçamazsınız; geçim yoksa seçim var" ifadelerini kullandı.
Özel, Balıkesir'de Susurluk Belediye Başkanlığı'nı ziyaret etti.
Buraya yurttaşlara seslenen Özgür Özel, Anayasa'nın 4. maddesine karşı olduklarını açıklayan HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'na tepki gösterdi.
"Bir tarafta Cumhur İttifakı var. Cumhur İttifakı'nın bileşenlerinden bir tanesi de HÜDAPAR" diyen Özel, "Kim HÜDAPAR? HÜDAPAR, 'efendim kadınların sokak hayvanları gibi sahipsiz bırakmayıp, birine sahiplendirelim' diyen HÜDAPAR. Kadının seçme ve seçilme hakkına karşı çıkan HÜDAPAR. Domuz bağcıları avukat tutup, savunan ve sonra partisine kaydeden ve onları Tayyip Erdoğan ile ittifak şartıyla affettiren HÜDAPAR" ifadelerini kullandı.
Özel, şöyle devam etti:
"Şimdi çıkmışlar, ‘Anayasa’nın dört maddesine karşıyız’ diyorlar. Tüzüğünde yazıyor. Programında yazıyor. Seçim vaatlerinde yazıyor. Şimdi seçim zamanı susturdular. Ağzını kapattılar. Dört vekil al, otur aşağı dediler. Seçimde sustu. Şimdi konuşuyor. Diyor ki ‘Biz Anayasa’nın dördüncü maddesine karşıyız.’ Neymiş dördüncü maddesi, Türkiye Cumhuriyeti devleti nitelikleri. Bayrağı, İstiklal Marşı ve başkenti. Atatürk yapmış Ankara’yı başkent, Ankara’nın başkent olmasına karşılar. Bayrağımız renklerini şehit kanları ile sulanmış bayraktan alıyor, bayrağa karşılar. İstiklal Marşı yazılmış. Hep bir ağızdan okuyoruz. İstiklal Marşına karşılar. Türkiye Cumhuriyeti diyoruz, Cumhuriyete karşılar. Benim Hüda - Par’a bir sözüm yok. Mikroba sen niye hastalık yapıyorsun diye hesap soramazsınız. Mikrop mikroptur."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de seslenen Özel, "Ama milliyetçi muhafazakarım diyenler, hele hele Tayyip Beyin sağ kolunda HÜDAPAR, öbür kolunda Devlet Bahçeli var. Devlet Bahçeli’ye soruyorum. Sen bu HÜDAPAR'a ne diyorsun Devlet Bey? Kimler kimlerle beraber? O yüzden oy toplarken, vatan, millet, bayrak, ezan deyip, milli duyguları, dini duyguları sömürenler, milletin bayrağına, İstiklal Marşına karşı olanlara Ankara’nın, Anıtkabir’in bulunduğu Ankara’nın başkent olmasına karşı olanlara yüz veriyorlar. Sırt sıvazlıyorlar" ifadelerini kullandı.
NUMAN KURTULMUŞ'A TEPKİ
İsrail güçleri tarafından öldürülen ABD vatandaşı Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’nin Didim’deki cenaze töreninde yalnızca TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un konuşmasına tepki gösteren Özgür Özel, şunları söyledi:
"Bir taraftan hamaset gidiyor. Yıllarca, Filistin ile en iyi ilişkileri kuranlar, Hamas, Ekim ayının 6’sında Filistin’den masum İsrailli çocuklara bomba attı diye, ona misilleme yapacağız diye başlayıp, bir yıldır İsrail devleti devlet terörü yapıyor. O devlet terörüne karşı aylarca büyük siyasi aymazlıkla, yüzsüzlükle sustular. İsrail ile ticarete devam ettiler. Defalarca inkar ettiler, yakalandılar. En sonunda güç bela durdurdular. Halen daha arka tarafından dolaşmaya uğraşıyorlar.
Burada ilçe örgütümüzün şahsında, Didim örgütümüze selam olsun. Oradaki o siyasi cambazlığa izin vermediler. O kürsüyü oraya kurdurtmadılar. Ama bunlarda oyun biter mi? En içime dokunan o. Namazı kıldık. Duamızı ettik. Tam cenazeyi uğurlayacağız, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, efendim sözü Meclis Başkanımıza vereyim. Ben bunu önceden duydum, aradım ve dedim. Böyle numaralara kalkmayın. Haksızlık yapmayın. Şehit cenazesinde ikilik çıkarmayın. Tayyip Bey’in yaptığı gibi, bir elinde tabut bir elinde mikrofon siyaset yapmayın. Ayşenur Ezgi sol, sosyalist düşüncede bir evladımızdı. Demiyoruz ki ‘Cenaze bizim.’ Diyoruz ki, ‘Hepimizin.’ Ama sen kim oluyorsun, bunu yapıyorsun? ‘Halledeceğim efendim, öyle yapacağız efendim.’ Din görevlisine oldubitti yaptırıp, alet edip orada mikrofon alıp bir saat orada, yine güya tarafsızmış gibi, tarafsız olsa Meclis’te tarafsız olur. Didim’de cenazede tarafsız, hepimiz adına beyefendi konuşacak, Ankara’ya gidince Tayyip Bey’in emrinden çıkmayacak. Olmaz olsun öyle tarafsızlık, olmaz olsun. Sonra söyleyeceğimi söyledim, ‘Ayıp ettiniz’ dedim. ‘Yazık ettiniz’ dedim. ‘Bu yaptığınız gerçekten Filistin davasına sahip çıkmak değil’ dedim. Ve ‘Din görevlisini bu işi alet etme’ dedim. Hık diyemediler, omuzumuzu sevdiler, kalkıp gittiler. Ama ne oldu? Kamu vicdanında mahkum oldu. Herkes Meclis Başkanını ayıplıyor, o yapılan iş ayıplıyor. "
ERDOĞAN'A SANDIK ÇAĞRISI
Erken seçim çağrısını yineleyen Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Sandığa gideceksin Tayyip Bey, sandığa gideceksin. İşsizliği engelleyemeyenin, yoksulluğu bitiremeyenin, fiyatları indiremeyenin gideceği yer seçim sandığıdır. Kaçamazsınız; geçim yoksa seçim var" ifadelerini kullandı.
BİLAL ERDOĞAN'A YANIT
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın göçmenlerle ilgili açıklamalarına tepki gösteren Özel, "Ne diyor? Diyor ki, ‘Efendim’ diyor ‘Suriyelilerin Türkiye’de suç işlediklerini kabul etmiyorum’ diyor. ‘Suriyeliler Türklere göre suç oranında daha düşükler’ diyor. ‘Onlar bizim vatandaşımıza göre Türkiye ile daha uyumlular’ diyor. Onları uyumlu görüyor, burada tutmak istiyor. Bilal Bey, sen Suriyelileri burada tut. Biz önce sizin iktidarınızı yollayacağız, sonra da Suriyelileri memleketine yollayacağız" diye konuştu.
Özel, şöyle devam etti: "Efendim ucuz işgücüymüş. Bu kadar Susurluklu, bu kadar Balıkesirli, bu kadar vatan evladı gencimiz işsizken ucuz işgücü diye Suriyelileri övmek nasıl bir akıldır? Her gün bir suça bulaşan bunları ‘Suç işlemiyorlar’ diye sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermek nasıl bir vicdandır? Bunu bir kenara yazalım. İşte AK Parti budur, işte Bilal Erdoğan budur, işte Recep Tayyip Erdoğan budur. Bunlar Suriyelinin dostu, bu milletin karşıtıdır arkadaşlar."
Bilal Erdoğan'ın "EYT çok büyük bir hataydı. Karşı çıkamadık. Çok yanlış yaptık. Yattığı yerden para almak yok hiçbir ülkede" dediğini anımsatan Özel, "Bak sen, dünya kadar Suriyeli yattığı yerden para alacak, buna alkış tutacaksın. Şurada işsiz güçsüz, yahu ‘İş ver.’ ‘Veremem, yaşlandın.’ ‘Emekli olayım.’ ‘Olamazsın, çok gençsin.’ İnsanlar perişan oluyordu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin gayretleriyle birer maaş bağlandı, o da 10 bin lira bağlandı. Bugün 12 bin 500 lira. Bu parayı çok görüp, ‘Bu parayı alıp yan gelip yatıyorlar’ diyorlar. Bilal Efendi, sen 12 bin 500 lirayı al, bırak çocuk okutmayı, bırak kira ödemeyi, bir başına karnını doyur da bir sene, bir kere göreyim ben seni, bir kere göreyim, bir kere, bir kere" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın