Yunanistan: Solun iflası ve Mitsotakis’in oyun kuruculuğu

Yunanistan: Solun iflası ve Mitsotakis’in oyun kuruculuğu

Ülke siyasetini okumakta iyi bir aktör olan Başbakan Mitsotakis, bir taraftan ülke ekonomisini liberalleştirecek hamlelerle sol muhalefetin tepkisini çekerken, öte yandan evlilik eşitliği gibi solun gündemde tuttuğu önemli bir meseleyi hayata geçirerek, ülke tarihindeki en ilerici adımlardan birinin öncüsü oldu.

Yunanistan’da merkez sağ eğilimli Mitsotakis hükümetinin geçtiğimiz haftalarda evlilik eşitliğini yasalaştırması, dikkatleri yeniden Yunan siyasetine çekti. Ülke siyasetinde kilise ile yakın ilişkilere sahip, kayda değer bir muhafazakar tabanı bulunan bir partinin böyle bir adım atabilmesi, özellikle Türkiye’de pek çok insanı şaşırttı. O halde bildiğimiz kalıpların dışında seyreden Yunanistan pratiğine biraz daha yakından ve sol muhalefeti katarak bakalım ki, zihnimiz Yunanistan konusunda netleşsin.

KALIPLARI REDDETMEK

Yunanistan’da tarihsel olarak seçmen davranışını belirleyen en önemli dinamiğin, dar kalıpları reddetmek olduğunu söylemek mümkün. Seçmenler ağırlıklı olarak pragmatik şekilde oy veriyor ve bunu yaparken keskin politik köşelere sıkışmıyor, yeri geldiğinde siyasetçi sınıfını uyarmayı ve cezalandırmayı gayet iyi biliyor. Ülke bunun en yakın örneğini 2023 genel ve yerel seçim süreçlerinde yaşadı. Peş peşe düzenlenen iki genel seçimden daha da güçlenerek çıkan ve tek başına iktidarını pekiştiren Mitsotakis hükümeti, genel seçimden sadece 5 ay sonra düzenlenen yerel seçimlerde ise ülkenin en büyük iki kenti olan Atina ve Selanik’i sol muhalefete kaptırıyordu. Üstelik bu süreçte Mitsotakis hükümetine olan kamuoyu desteği oldukça yüksek seyrediyordu, ayrıca Atina ve Selanik belediye başkanları da kentlerinde sevilen isimlerdi. Ancak Yeni Demokrasi (ND) iktidarının bu kadar güçlenmesi belli ki seçmen nezdinde pek kabul görmedi ve ülkenin en büyük kentinde yerel iktidarı sol muhalefete vererek hem bir güç parçalanması yaratmış hem de Mitsotakis’e gücünün sonsuz olmadığını anımsatmış oldu seçmen.

Genel seçimden güçlenerek çıkan, seçim sonrası anketlerde güçlü kalmaya devam eden iktidarların aynı başarıyı yerelde de sürdürmesi çok olağan bir beklentidir. Söz konusu Yunanistan olunca ise bu denklem daha karmaşık hale gelebiliyor. 2023 genel ve yerel seçim süreçleri buna çok iyi bir örnek oldu.

Yunanistan’ın demokrasiye geçtiği 1974 sonrasında ülke siyasetinin temel gücü haline gelen ve ülkeyi uzun yıllar güçlü şekilde yöneten PASOK’un, 2009 sonrasındaki ekonomik krizle birlikte nasıl zayıfladığını ve aradan gecen uzun zamana rağmen henüz eski gücünden epey uzakta olduğunu anımsatmakta da fayda var. Yıl 2024 ve Yunan halkı bunu unutmuyor.

Yunanistan’da 8-10 yıl önce “kriz” denilince akla önce ekonomi gelirdi, bugünse Yunan solu geliyor. Bugün üç büyük sol partinin her biri başlı başına bir kronik krizi ifade ediyor.

SOL SİYASETİN İFLASI

Yunanistan’da 8-10 yıl önce “kriz” denilince akla önce ekonomi gelirdi, bugünse Yunan solu geliyor. Bugün üç büyük sol partinin her biri başlı başına bir kronik krizi ifade ediyor. Söz gelimi Yunanistan’da 1993 – 2019 arasında düzenlenen 11 genel seçimin tamamında sol partilerin toplam oy oranı %50 ila %59 arasında değişen oranlara erişmiş. Bu oran son genel seçimde ise sadece %44 civarına inmiş durumda. Bunun doğal bir sonucu olarak haziran ayında gerçekleşen son genel seçimle birlikte ülkede 1974 sonrasının en sağ eğilimli parlamento denklemi oluştu. Parlamento bu düzeyde sağa kaymışken ve irili ufaklı sağ partiler adım adım güçlenirken, PASOK, Syriza ve Yunanistan Komünist Partisi (KKE), her biri kendi içerisinde krizlerle boğuşan ve kısır döngülerden sıyrılamayan bir görüntü vermeye devam ediyor. Her üç partinin her fırsatta birbirini suçladığını ve solun gerçek temsilcisinin kendisi olduğunu ileri sürdüğünü de anımsatmak gerekiyor.

Geçmişin arkaik bir gölgesi olarak kabul gören, özellikle 50 yaş üstü seçmen haricinde ciddi bir karşılık bulamayan ve geçmişi temsil ediyor gibi görünen PASOK, lider kadrosundaki gençleşmeye ve söylemlerini sola kaydırmasına rağmen seçmen nezdinde inandırıcılık yaratmaktan çok uzak. Çoğu seçmen için PASOK, 2009 ekonomik krizine giden yolda en büyük sorumluluk sahibi politik güç. Bu kriz Yunan toplumu için reel anlamda bir travma ve kronik sorunların temelinde PASOK’un geçmişteki politikalarının etkili olduğunu düşünüyorlar. PASOK’un şu anki tek tesellisi ise, parti lideri Nikos Androulakis’in son haftalarda zaman zaman, “Anketlerde Syriza’dan daha iyi durumdayız, bu da bizim geri döndüğümüzü ve fiilen gerçek ana muhalefet olduğumuzu gösteriyor” söyleminde bulunması.

2015-19 arasında ülkeyi yöneten Syriza ise bir tür post-PASOK hikayesini ifade ediyor. İktidara iddialı bir sol programla gelen ve 2015’teki iki genel seçimi de ilk sırada tamamlayan Syriza, ülkeyi yönetirken uyguladığı Avrupa Birliği merkezli neo-liberal programla geniş bir kitlede hayal kırıklığı yarattı.

Çipras’a dönük en yaygın eleştiri, yalan söylediğiydi ki, buradaki vurgu sol gösterip sağ vurmasında yatıyordu. 2019 genel seçiminde oy kaybına uğrayan ve iktidarı ND’ye bırakmak zorunda kalan Syriza, 2023 genel seçimlerinde ise en yakın rakibi olan ND’nin yaklaşık 20 puan gerisine düşerek derin bir krize girdi. Seçim sonrasında lider değişikliğine giden ve partiyi modern bir sol partiye dönüştüreceğini iddia eden Kasselakis, henüz beklenen ivmeyi yaratmış değil. Yunan televizyonlarında hemen her gün ona dair magazinel haberler duymak mümkün, ancak bunun siyasete yansıdığını söylemek henüz güç. Ayrıca Syriza’nın bölünme sürecine girdiğini ve Kasselakis’in partiyi sağa kaydırdığını ileri süren bazı isimlerin Syriza’dan istifa ettikten sonra yeni bir parti kurmaya çalıştığını da ekleyelim. Yani işler Syriza cephesinde de pek iyi gitmiyor, burası net.

Yunan komünistleri ise bu hikaye içerisinde bambaşka bir dünyada yaşamaya devam ediyor. 2023 genel seçimleri sonrasındaki anketlerde hafif ivme kazanan ve %10-11 bandını yakalayan KKE, iktidar olmaktan ziyade daha güçlü muhalefet olma gibi bir hedefe sahip. Sekter yapısıyla taş bir duvardan farksız olan KKE için, PASOK’tan Syriza’ya uzanan solun tüm renkleri aslında sağ ve tek gerçek muhalefet KKE. Dolayısıyla diğer sol partilerle bir dolaylı iş birliği ya da ittifak, KKE için gündemde olmayan bir seçenek.

Yakın gelecekte Yunan siyasetinde köklü bir dönüşüm ihtimali şimdilik epey uzak görünüyor. Sol partilerin kendi iç gündemlerine ve aynı zamanda birbirlerine dönük suçlamalara gömüldüğü, ND’nin zaman zaman kendini aşacak kadar cesur politik hamlelerde bulunabildiği bir iklimde Mitsotakis kalesinin yıkılması pek kolay değil.

MİTSOTAKİS’İN OYUN KURUCULUĞU

Ülke siyasetini okumakta iyi bir aktör olan Başbakan Mitsotakis, bir taraftan ülke ekonomisini liberalleştirecek hamlelerle sol muhalefetin tepkisini çekerken, öte yandan evlilik eşitliği gibi solun gündemde tuttuğu önemli bir meseleyi hayata geçirerek, ülke tarihindeki en ilerici adımlardan birinin öncüsü oldu. Ülke savunmasına büyük yatırımlar yaparak orduyu modernizasyon sürecine sokan, Batılı ülkelerle ilişkileri uzun yılların ardından en iyi noktaya taşıyan ve siyasetten ekonomiye stabil ve öngörülebilir bir iklim yaratan Mitsotakis, evlilik eşitliği hamlesiyle solun elindeki önemli bir enstrümanı almayı ve deyim yerindeyse rol çalmayı başardı. Kilise ile ilişkilerini örselemeksizin ve muhafazakar tabanının partiden kopmaksızın bunu hayata geçirebilen Mitsotakis, birleştirici ve net söylemleriyle bunu becerebildi.

 Yakın gelecekte Yunan siyasetinde köklü bir dönüşüm ihtimali şimdilik epey uzak görünüyor. Sol partilerin kendi iç gündemlerine ve aynı zamanda birbirlerine dönük suçlamalara gömüldüğü, ND’nin zaman zaman kendini aşacak kadar cesur politik hamlelerde bulunabildiği bir iklimde Mitsotakis kalesinin yıkılması pek kolay değil. Ancak yazının başında da belirttiğim gibi, burası Yunanistan. Ve Yunan halkının sandıkta sürpriz yapmayı sevdiğini, ayrıca ülkede köklü ve tarihsel bir sol muhalif tabanın olduğunu unutmamak gerekiyor.

Emrah Aslan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir