Yaşar. Ne çok şey yaşadı kısacık yaşamında. Çok şey biriktirdi giderken götüremeyeceği yanında. Çul çaput değildi, itibar ve macera da. Kimsenin aklından çıkmayan bir hatıra da. Çokça ezilmişlik kalmıştı kâr olarak yanına. Hepsi bu dünyaya aitti. Günü birlik harcanmışlıklar, ertesi güne kalmayan hesaplar. Alacaklı değil, verecekliydi Yaşar. Her Allah’ın günü öde öde bitmeyen bir borcu […]
Çamur…
Çamurum ben.. Çamur.. Biraz toprak, biraz su.. Toprağın ve suyun kavuşumundan doğmuş bir çocuk.. Adil değildi dünya ve eşit değildi toprağım ve suyum.. Toprağım fazla olsaydı nispeten, şekil alabilirdim.. Bir duruşum olurdu şu hayatta, temsilim.. Bir şey anlatır ve dururdum olduğum yerde.. Toprağım biraz daha fazla olsa çatlar, kırılırdım.. Anlatamadan derdimi, dağılırdım. Bir işe de […]
Hüzünler şehrinde bir akşamüstü
Doğduğum, büyüdüğüm şehirde, bir hüzün sarmalının içinde dolaşırken, insanın olup bitenler karşısında kendisini bu hüzünden soyutlayamayacağını düşündüm bir kez daha. Ama yine de umut etmek, dünyanın yitip gitmemesi için mücadele etmek, haksızlığa karşı direnmek ve kötülük karşısında bir duruş sergilemek zorundaydık. Hüzünlü bir akşamüstünün içinde, düşünceli ve biraz da huzursuz bir halde buluyorum kendimi. Ne […]
Korkarım ben de normal biriyim
Bu gün iş yerim istediği için bir takım sağlık testleri yaptırmaya gittim. Sonuç tam bi fiyasko. Giderken neler ummuştum oysa. Mesela akıl sağlığı raporumun sonucu şizofren çıkabilirdi. Kurduğum o hayaller, tanrının benimle tüm âlem aracılığıyla mesajlaştığı fikri tamamen kocaman bir gerçeğe dönüştüğünde yüzümün aldığı hali Aronofsky’nin görmesini isterdim doğrusu. Hayal kırıklığıyla karışık bir hayret. Eğer […]
Sardalya kutusunda gülme krizi
Sardalya kolonisiyle birlikte belli bir tempoda ilerliyordu Kartonpierre. Her uyarıyı, her levhayı tekrar tekrar kontrol ediyordu. Doğru yerde ve doğru yönde miyim? Çünkü zaten çok vakit alıyordu bir yerden bir yere gitmek ve daha fazla vakit kaybetmek istemezdi, para da. Neyse bir sardalya kutusuna sığdı en sonunda. Diğer sardalyalarla kayışarak ve bazen de bir kenarına […]
Tanımadığın köpeklerle göz göze gelme!
Ne kadar da boş bir özgüvenim var. Her şeye öyle dilediğince ulaşamazsın, dilediğin hayvanla dilediğin gibi iletişim de kuramazsın. Herkesin ve her şeyin bir doğası var, tanımadan atlarsan işte böyle nefes nefese kalırsın. Bir daha dönüp baktı köpeğe ve bir öğüt verdi kendine; Tanımadığın köpeklerle göz göze gelme!!! Sahilde yürüyorum aheste. Mecbur olmadıkça montumdan dışarı […]