Sürdürülebilir bir enflasyon düşüşü için güçlü bir maliye politikası ve tutarlı bir para politikası gerektiğini unutmamak önemli. Mevcut ekonomik koşullar ve politika karışıklıkları nedeniyle, enflasyonla mücadele sürecinin zorlu olabileceği açık.Enflasyon, başımızın belası. Tanımının, fiyatlar genel düzeyinin sürekli bir artış göstermesi olduğunu neredeyse sokaktaki çocuk bile öğrendi. Enflasyonun yüksek seyrettiği ülkelerde, kişilerin gelirleri mal ve hizmet fiyatlarındaki artışın gerisinde kalırsa hayat pahalılığı oluşur. Ülkemizde başta emekliler olmak üzere toplumun büyük bir bölümü hayat pahalılığını yaşıyor ve ayakta kalma, yaşamını sürdürme savaşı veriyor. Bütün ekonomik göstergeleri bozan enflasyon konusunda sicilimiz kötü. Bu ligde 4.sıradayız. Birinciliği yüzde 288 oranıyla Arjantin kimseye kaptırmıyor. Bunu kanıksadık, hatta Arjantin’in enflasyon konusunda yaptığı hatalar bir laboratuvar olarak herkese örnek olmalı. Üstümüzdeki diğer iki ülke ise Suriye ve Lübnan. Bu iki ülkenin de ortak özelliği, iç çatışmaların varlığı.
Üstümüzde hiçbir Afrika ülkesi yok. Taliban’ın yönetimde olduğu Afganistan’da enflasyon oranı ise yüzde -9,7. Onların enflasyon sorunu yok, fiyatlar genel düzeyinin sürekli düşmesi anlamına gelen deflasyon sorunu var. Bu da arzu edilen bir durum değil.ÜSTÜMÜZDE HİÇBİR AFRİKA ÜLKESİ YOKÜstümüzde hiçbir Afrika ülkesi yok. Taliban’ın yönetimde olduğu Afganistan’da enflasyon oranı ise yüzde -9,7. Onların enflasyon sorunu yok, fiyatlar genel düzeyinin sürekli düşmesi anlamına gelen deflasyon sorunu var. Bu da çok arzu edilen bir durum değil. Çünkü ekonomik belirsizlik ve düşük ekonomik aktivite buna yol açıyor. Uzun vadede ekonominin küçülmesiyle sonuçlanır. Herkesin sorunu kendine diyelim, bize dönelim.Yaşadığımız yüksek enflasyon sorunu için 2023 Haziran’ında göreve gelen Sayın Şimşek ve ekonomi yönetimi bazı adımlar attılar. Döviz kurunu önce serbest bıraktılar şimdilerde kontrollü bir dalgalanmaya izin veriyorlar. Politika faizinde ve dolaylı vergilerde özellikle talebi kısmak için artışlara gittiler. Şu ana kadar bu konuda kaydedilmiş bir başarı yok. İzlenen politikalara getirilen en büyük eleştiri maliye politikası tarafının yetersizliği. Bu yazıda, maliye politikası ile enflasyon arasındaki ilişkiyi inceleyecek ve Türkiye'nin bu konuda izlediği adımları ele alacağız.Maliye politikası, hükümetlerin ekonomik hedeflerine ulaşmak için kullandığı vergilendirme ve kamu harcamaları stratejilerini içeren bir politika. Enflasyonla mücadelede maliye politikası, talebi kontrol ederek fiyat artışlarını sınırlamayı hedefler. Maliye politikasıyla talebi kontrol etmek için hükümetler çeşitli araçlar kullanır. En yaygın kullanılan yöntemler şunlardır:Vergi Artışları: Gelir ve tüketim(dolaylı) vergilerinde yapılan artışlar, bireylerin ve şirketlerin harcanabilir gelirini azaltarak tüketimi ve talebi düşürür. Bu, ekonomideki aşırı talebi azaltarak enflasyonist baskıyı hafifletebilir. Ekonomi yönetimi olağanüstü karlar elde edenlerin gelirlerini vergilendirmeyi değil dolaylı vergileri arttırmayı tercih etti. Bu uygulama başlangıçta fiyat artışlarına yol açtığı için hem enflasyonist baskı yarattı hem de düşük gelir gruplarını vergilendirerek gelir dağılımını daha da bozdu.Kamu Harcamalarını Azaltmak: Hükümetler, bütçe açığını kapatmak veya ekonomik istikrarı sağlamak için kamu harcamalarını kısmalı. Kamu yatırımlarının azaltılması, devlet projelerinin ertelenmesi veya sosyal harcamaların düşürülmesi, talebi kontrol etmenin yolları. Tasarruf konusunda şu ana kadar hiç adım atılmadı. Dolayısıyla enflasyonun kontrolü konusunda beklentiler olumluya dönmedi.Bu araçlar, ekonomik istikrar sağlamak için farklı kombinasyonlarda kullanılabilir. Vergi artışları, gelir düzeyini düşürerek bireylerin ve şirketlerin harcamalarını azaltırken, kamu harcamalarını düşürmek, ekonomik faaliyeti yavaşlatabilir. Bu da aşırı ısınmış bir ekonomiyi soğutarak enflasyonu kontrol altına almaya yardımcı olur.Maliye politikasının talebi kontrol etmesi, kısa vadede ekonomik durgunluğa veya büyümenin yavaşlamasına neden olabilir. Ancak uzun vadede, fiyat istikrarı ve ekonomik dengeyi sağlamak için gerekli. Bu nedenle, politika yapıcıların talebi kontrol ederken ekonomik büyüme ve sosyal refahı dengelemesi çok önemli.
Mehmet Şimşek'in göreve gelişiyle Türkiye'de maliye politikası üzerinde yapılan değişikliklere baktığımızda, harcamalarda kısıntıya gidileceği de hep ifade edildi. Ancak, bu adımların uygulanmasında bir gecikme söz konusu.
Yorum Yazın