‘Ülkemizde ilk belediye Beyoğlu'nda kurulmuştur. İlk metro buradadır, tarihteki ilk kentsel dönüşüm süreçleri Beyoğlu’nda yaşanmıştır… Yüzyıl sonra hala temel belediyecilik hizmetlerinin yapılamıyor olmasını konuşmak hepimiz için çok üzücü.’ İstanbul’da bazı ilçeler son seçimlerde az farkla AKP tarafından kazanıldı. Bu kader 31 Mart’ta değişebilecek mi? Bu amaçla bu ilçelerde kazanmaya en yakın parti olan CHP’li adaylarla konuştum. İlk söyleşiyi CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı İnan Güney ile yaptım. Güney Beyoğlu’nun kimliksizleştiğine dikkat çekerek hedeflerinin iyi ve halkçı belediye olduğunu söyledi Neden Beyoğlu? Çünkü Beyoğlu’nu çok seviyorum. 46 yıllık ömrümün tamamı burada geçti. Beyoğlu’nda Örnektepe’de doğdum, büyüdüm, eşimle burada tanıştım, yuvamı burada kurdum, siyasete burada başladım. 2011-2014 yılları arasında CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı yaptım. Beyoğlu’nun 45 mahallesini bilirim, esnafını tanırım, sorunlarının içinde büyüdüğüm için ihtiyaçlarını, eksiklerini bilirim. Her zaman Beyoğlu’nun daha güzel bir yer olması için uğraştım. Yıllarca daha güzel bir Beyoğlu’nun hayalini kurdum. Şimdi profesyonel bir ekip ve planlama yaparak Beyoğlu’nun daha güzel bir yer olması için çalışacağım. Beyoğlu’nu nasıl tanımlarsınız? Beyoğlu benim için dünyanın merkezi, dünyanın en güzel yerlerinden biri. Tarih kokan, yaşanmışlıklarla dolu bir ilçe ama çok yorgun. Yıllardır çözülemeyen sorunları var. Böylesine güzel bir kent ihmal edilmiş, ötelenmiş. Burada yaşamayan burayı İstiklal Caddesi ve çevresinden ibaret sanıyor oysa ki Piyalepaşa’dan Sütlüce’ye, Hasköy’den Gümüşsuyu’na 225 bin nüfusu olan bir ilçe.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ÖNCELİKLİ SORUN
Ötelemiş bu ilçenin en temel sorun/ları nelerdir? Kentsel dönüşüm ve sağlıklı bir binada yaşamak, deprem kaygısı yaşayan her yerde olduğu gibi bu ilçenin de en öncelikli konusu. Yurttaşlar 30 yıldır duydukları kentsel dönüşüm masalları nedeniyle evlerini yenileyemiyor bile, yıkılacak diye kapısını, penceresini değiştiremiyor. Sokak sokak mahalle mahalle geziyorum ve hangi mahalleye gidersem gideyim en büyük ihtiyacın otopark olduğunu görüyorum. Temel belediyecilik hizmetleri bile işlemiyor. Cihangir’e gidiyorum, “Bize hizmet gelmiyor, Kasımpaşa’ya yapıyorlar” diyorlar. Kasımpaşa’ya gidiyorum, “Cihangir’den oy alırız beklentisiyle Cihangir’e hizmet yapıyorlar. Bize bakılmıyor” diyorlar. Oysa ki hizmet kimseye ulaşmıyor. Yollar her mahallede kötü, yıllardır bakılmamış. Temizlik hizmetleri düzensizlik ve programsızlık nedeniyle aksıyor, her yerde çöp şikayeti var. Sosyal hizmetler deseniz çağımızın çok gerisinde. Kreş deseniz bırakın arttırmayı mevcut sayı ve kapasite düşürülmüş. Bu kadar iş imkanının ortasında gençler işsiz. Uyuşturucu problemi ailelerin gündemine oturmuş. Emekliyi de kadını da önceleyen politikalar yok.
‘Beyoğlu hafıza mekanlarını, neşesini kaybetti. Kültür ve sanatla anılan Beyoğlu’ndan eser yok. İnsanlar sosyal hayatları için başka ilçelere; Beşiktaş’a, Kadıköy’e gidiyor. Esnaf mutsuz, yaşayan mutsuz. Beyoğlu ne yazık ki hak ettiğinin çok gerisinde.’
BEYOĞLU KİMLİKSİZLEŞİYOR
Pek çok alanda sorun var anlaşılan… Dahası neresinden tutarsanız tutun iyi bir politika göremiyorsunuz. En önemli sorun da Beyoğlu kimliksizleştirilmesi. Beyoğlu hafıza mekanlarını, neşesini kaybetti. Kültür ve sanatla anılan Beyoğlu’ndan eser yok. İnsanlar sosyal hayatları için başka ilçelere; Beşiktaş’a, Kadıköy’e gidiyor. Esnaf mutsuz, yaşayan mutsuz. Beyoğlu ne yazık ki hak ettiğinin çok gerisinde. Özetle Beyoğlu'nun en büyük sorunu yönetme becerisi ve temel kent hizmetlerinin yerine getirilememesi sorunudur. Halbuki Beyoğlu modern kentsel hizmetlerin ilk verildiği yerdir. Ülkemizde ilk belediye Beyoğlu'nda kurulmuştur. İlk metro buradadır, tarihteki ilk kentsel dönüşüm süreçleri Beyoğlu’nda yaşanmıştır… Yüzyıl sonra hala temel belediyecilik hizmetlerinin yapılamıyor olmasını konuşmak hepimiz için çok üzücü. İşte bu nedenle adayım ve yönetim sorununu çözmek için geliyoruz. Beyoğlu'nun yerel yönetim anlayışını değiştirmek için geliyoruz.
‘Müteahhit belediyeciliğini yapmaz da toplumun ihtiyaçlarını gözetirseniz bunları çözersiniz. Ranta odaklanırsanız bugünkü manzara çıkar ortaya; insanlar evlerinden sürülür, Kasımpaşa sahilinde rezidanslar yükselir.’
Bütün bu sorunları çözmek için hazır mısınız? Adaylığımın çok daha öncesinde başlayan bir planlama süreci var. Şehir plancıları, mimarlar, hukukçulardan oluşan bir ekiple kentin yeniden planlanması üzerine çalıştık. Kimseyi yerinden etmeden, hak kaybına uğratmadan bir kentsel dönüşüm mümkün diyoruz. Müteahhit belediyeciliğini yapmaz da toplumun ihtiyaçlarını gözetirseniz bunları çözersiniz. Ranta odaklanırsanız bugünkü manzara çıkar ortaya; insanlar evlerinden sürülür, Kasımpaşa sahilinde rezidanslar yükselir. Çok yerde gördük bunun örneklerini. Mevcut iktidarın kentsel dönüşüm karnesinin ne olduğu ortada. Biz bu sorunu İBB’nin KİPTAŞ’ın, kamu ve özel sektörün iş birliği ile çözeceğiz. Belediyenin şu ana kadar işlevsiz olan Dönüşüm A.Ş. kurumunu işlevlendirip müteahhitle vatandaş arasında köprü olacağız, danışmanlık vereceğiz, kimsenin hakkını yedirmeyeceğiz. Kent mirasına sahip çıkmak için Kent Tamir programını oluşturduk. Tıpkı İBB Mirasın İstiklal Caddesi üzerindeki Casa Botter’de yaptığı gibi. Tarihi değeri olan binalarımızı belediye eliyle yenileyeceğiz, aslına uygun bir şekilde restore edip, fonksiyonlaştırıp, kent mirasına dahil edeceğiz. Yapacağımız otoparkları İBB’nin Piyalepaşa’da yaptığı gibi yeraltı otoparkı, kapalı pazar yeri ve üstü çocuk oyun alanı ve sosyal donatı alanları olacak şekilde tasarlayacağız.
‘Biz Beyoğlu’nun kimliğini geri kazandıracağız. Farklılıklarıyla öne çıkan, renkli, canlı ve mutlu Beyoğlu’nu yeniden inşa edeceğiz. Sanatçıların, esnafın, öğrencinin mutlu olduğu, gidenlerin geri döndüğü bir adres yapacağız. Beyoğlu’nda yaşayan da gezmeye gelen de buradan mutlu ve huzurlu ayrılacak.’
HEDEFİMİZ MUTLU VE HUZULU BİR BEYOĞLU
Sosyal politika önerileriniz… Planlama adımlarımızın yanı sıra sosyal politikalara yönelik de çok fazla projemiz var. Çocuklarımız beslenemiyor, beslenme çantası boş diye teneffüste arkadaşından kaçıyor. Bunu bir araştırmamızda gördük. Dar gelirli ailelerimizin çocuklarına, bir elin yaptığı yardımı diğer el görmeyecek şekilde, beslenme çantası uygulaması yapacağız. Beslenme paketlerini evlere akşamdan göndereceğiz, bu süreci kimseyi rencide etmeden yürüteceğiz. Emeklilerimiz büyük bir ekonomik darboğazda. Artık dışarıda çay bile içmiyorlar. Biz açacağımız emekli evleri ile hem sosyalleşmelerine destek olacağız hem de ucuza arkadaşlarıyla çay içmelerini sağlayacağız. Şehir içi ve dışı gezilerle emekliliklerinin keyfini çıkarmalarını sağlayacağız. Kreş yetersizliği, çalışan ve çalışmak isteyen kadınların önündeki en büyük engel. Biz her mahalleye bir kreş yapmak istiyoruz ki anneler ve babalar çocuklarını gönül rahatlığıyla bize teslim edip işlerine gidebilsinler. Gençlerimizin içinde bulunduğu işsizlik sarmalı da çözmek istediğimiz konular arasında. Bir yanda Türkiye’nin en önemli firmaları, turizm şirketleri var, bir yanda da iş arayan gençler. “Biz Beyoğlu’nun iki yakasını bir araya getireceğiz” diyoruz. Nitelikli işgücü arayan işverenle, iş arayan gençleri istihdam ofisleri ve meslek edindirme programlarıyla denkleştireceğiz. Gastronomi, restorasyon, turizm ve inşaat alanlarında nitelikli, aranan, yabancı dil bilen gençler yetiştireceğiz. Peki 2029’da nasıl bir ilçe hedefiniz var? Beyoğlu farklılıklarıyla güzel bir ilçeydi, toplumun her kesimi burada kendinden bir şey bulurdu. Biz Beyoğlu’nun kimliğini geri kazandıracağız. Farklılıklarıyla öne çıkan, renkli, canlı ve mutlu Beyoğlu’nu yeniden inşa edeceğiz. Sanatçıların, esnafın, öğrencinin mutlu olduğu, gidenlerin geri döndüğü bir adres yapacağız. Beyoğlu’nda yaşayan da gezmeye gelen de buradan mutlu ve huzurlu ayrılacak. 30 yıldır kentsel dönüşüm vaatleriyle kandırılmış yurttaşlarımız, hayatlarını daha fazla ertelemeden, yeni ve sağlıklı konutlarına ulaşacak. Yeni sanat ve sosyal mekanlarıyla, imkanlarıyla, Beyoğlu’nu huzurla yaşanabilir bir ilçeye dönüştüreceğiz. Ben 2029’da Beyoğlu’nda “İyi ki halkçı bir belediyeyle tanıştık, keşke bu tercihi daha önce yapsaydık” dedirteceğim, iddiam budur.
Yorum Yazın