Erol Aksoy’un cevabı

Erol Aksoy’un cevabı

Erol Aksoy, 3 Nisan 2024 günü tarafıma ulaşarak Yeni Arayış’ta 7 Ocak 2024 tarihinde yayınlanan “İktisat Bankası Koleksiyonu ve Erol Aksoy” başlıklı yazımda geçen bazı hususlar hakkında itirazları olduğunu belirtmiş ve aşağıdaki metni göndermiştir. Erol Aksoy’un yolladığı metni noktasına virgülüne dokunmadan aktarıyorum.


“Osman Bey, okuduğuma göre siz başarılı bir sanat tarihçisisiniz, tebrik ederim. Tanıştığımıza çok memnun oldum. Aşağıdaki düzeltmeleri yayınlamanızı bir tarihçi olarak zat-i alinizden rica ederim.

Makalenizi okumadan evvel ben koleksiyonumdaki Zeid’ler, Burhan Uygur’lar, Erol Akyavaş’lar, veya Kaplumbağa Terbiyecisi ne oldu anlatacaksınız zannettim ama sadece kaplumbağaların bir resmini gördüm. Onun yerine TMSF’nin, benim mallarımı talimatla yarı fiyatına eşe dosta satan memurlarının ağzından yazılmış ve beni büyük puntolarla bir resim kaçakçısı yapan bir makale buldum..

Harvard Business’tan önce MIT’de elektrik mühendisliği okurken sanat tarihi, modern mimarlık tarihi, ve fotoğrafçılık dersleri aldım, Boston’da fotoğraf sergilerim oldu ve gözüm eğitildi. Talebelik zamanımda resim toplamaya başladım, nacizane deyimle sonradan görmüş tablo almış değilim. Ailem ve çocuklarım da sanat eğitimi aldılar, eşim EKAV Başkanı, kızım da 8 senedir NY, Paris ve şimdi de Londra’da Google Arts & Culture’da çalışmaktadır.

Almış olduğum birçok eser İstanbul Modern’de, Pera ve hatta Louvre AbuDhabi’de sergilenmektedir. Mustafa Cezar’ın kitabını da EKAV yeniden yayınlamıştır. Osman Hamdinin hocası Gerome’un da iki güzel resmini aldım, ne aldığını bilen birisiyim. Ama makalenizde sadece bir resim kaçakçısıyım! Fevkalade üzüldüm ve yakıştıramadım, herhalde basın ve dolayısıyle onları araştıran sizler mecburen TMSF ne derse doğru zannediyor.

1- Benim banka yöneticiliğinden banka sahibi olmam ile T Özal’ın ilgisi yoktur. Daha önceden zaten Garanti Bankasındeyken en başarılı banka Genel Müdürü diye tanınıyordum(!), sonra Yapı Kredinin ufacık bir iştirak bankasının (UETB)yönetimini alıp, Türkiye ihracatının %10’unu finanse ettim.

Bilahare Denizli İktisat Bankası kötü gidiyordu ve Denizlili bir aile bana ortaklık ve yönetimini teklif etti, bankanın %33’ünü 1 (bir) dolara aldım, protokolü rahmetli Av Selim Kaneti yaptı, patronum Çukurova da %33 aldı benimle, bir sene sonra onlar çekildiler, çoğunluk bana geçti.

2- Yahşi Baraz 2000 eserden bahsetmiş! 😂 Kendisinden düzeltme rica ettim, sizinle temas edecekti. Benim ve İktisat bankasının toplam 500 civarı tablosu vardı, 500 tabloda 10 sahte yani %2 olabilir, yanılmış olabilirim. Ancak ben 2-3 diye hatırlıyorum, ama TMSF müfettişleri reprodüksiyonları da eksperlere göstermiş olabilir:))

3- Artam’ı ben şikayet ettim, Ankara’dan gelip sanatla hiçbir ilgisi olmayan bir tüccar idi, herhangi başka bir mal da alıp satabilirdi (ama belirteyim ki Olgaç çok iyi yetişti👌). İhale zaten Artam’ı meşhur edecekti, nitekim Rafi Portakal sıfır komisyon teklif etti, Artam %10’dan 5’e indi, anlaştığı adam TMSF Tahsilat Dairesi Başkanı Fethi Çalık idi, sonradan TMSF yönetimi değiştiğinde yeni yönetim Çalık hakkında her satıştan komisyon aldığı için suç duyurusunda bulundu ve mahkum edildi. Artam zaten komisyonu müşteri ödüyor sizden almıyorum diyerek onu ikna etmişmiş!

4- Protokolü evet %150 faizlerle şişirilmiş olarak imzaladım, ailemi ve çalışanlarımı kurtarmak için, ancak Protokole TMSF uymadı (alacaklı temerrüdü davası), en mühim 4 şirketimi  Protokolde öngörüldüğü halde bana iade etmedi, halbuki ben Cine5’i 100 milyon dolara İngiliz Ashmore grubuna satmak için anlaşmıştım, peşinat da ödediler ama TMSF talimatla Cine5’i yarı fiyatına Al Cezire’ye satmak için bana temerrüd uyguladı, Anayasa Mahkemesi “Mülkiyet Hakkımın İhlal Edildiğine” dair karar verdi, 3 sene sonra ancak TMSF kararı uyguladı!

5- Ne İktisat ne de Erol Aksoy yurt dışına bir tek tablo çıkartmamıştır! Şiddetle redederim. Türkiye’de alınanlar Türkiye’de muhafaza edilmiş, yurtdışında alınanlar yurtdışında muhafaza edilmişlerdir. Yoksa tarihi eser kaçakçılığından hemen dava açılırdı. Hiç bir eser sınırı geçmemiştir. Türkiyedekiler İktisat Bankası ve şubelerinde, yurtdışındakiler sahibi olduğum Paris, NY ve Cenevre’deki üç bankada Türk müşterilerimize sergilenmişlerdir.

NewYork’ta TMSF hiçbir sanat eserine haciz koymamıştır, bu haber doğru değildir, zaten eklediğiniz linklerde böyle bir haber yoktur. Doğruymuş gibi eklediğiniz hukuki makale ise benim ParkAvenueBank’teki hisselerimle ilgilidir.

6- TMSF’nin Pariste tablolara haciz koyduğu haberi doğrudur, ancak Türkiye sınırlarında bile geçerli olmayan bir karar ile TMSF avukatları Fransız yargısını aldatarak, ihtiyati haciz koydukları meydana çıktığında hacizler kalkmış ve tablolar bana iade edilmişlerdir. Bunlar yukarıda beyan ettiğim üzere Turkiyeden kaçırılmamış, Paris ve Londra’daki müzayedelerden veya galerilerden satın alınmışlardır.

7- Londraki eserler ise İktisat bankasına ait olup, benim TMSF’ye beyanımla Londra’da alınmış oldukları yerde bulundakları bildirilmiş ve TMSF sigorta parası ödemek istemediği için getirilmemişlerdir. Sonunda nakliye sigortası ödenmiş ve Türkiye’ye getirilmiş ve satılmışlardır.(Favray’ler)

8- Benim aldığım ceza resimler ile ilgili değildir, iki ilgisiz olay gene birbiri arkasından yazılarak doğruymus gibi sunuluyor: o dava beraat ile sonuçlanmıştır, ve ima edildiği gibi yenisi açılmamıştır.  Ceza, Show TV Çukurova Grubuna satılırken o zamanlar en büyük gruplardan biri olan Çukurova’ya verilen bir kredi ile ilgilidir, kredi tamamen geri ödenmiş, ancak Çukurova kendi problemleri yüzünden krediyi 4 sene geç ödemiştir, bu konuda TMSF’nin ibrası vardır, ama gene de mahkeme 4 sene bir kredi geç ödendi diye hapis kararı veren bir mahkeme olarak anılacaktır. Çünkü hep hakkımı korudum ve mallarımın peşkeş çekilmesine itiraz ettim. Bugünlerde böyle bir ceza uygulansa herhalde dışarıda bankacı kalmaz! Konu halen AİHM’dedir.”

Teşekkür ederim
Saygı ve Sevgilerimle
Erol Aksoy

Not: Pislik ve toz içinde, verniği sararmış, renkleri seçilemeyen kenarları dökülmüş Kaplumbağa Terbiyecisini de kendi paramla Louvre’dan uzman getirerek oradan getirdiği ilaçlar ile restore ettirip, temizleterek ve  vernikleterek bugünkü ihtişamına getiren de benim, bir telefonla eseri TMSF’ye teslim eden de bendenizim

Osman Erden
Latest posts by Osman Erden (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir