Akşener’in erken iktidar hastalığının sonu

Akşener’in erken iktidar hastalığının sonu

Akşener’in 2023 seçimi öncesinde yeni siyasi sistemde olmadığı halde kendine biçtiği “başbakanlık” rolün açık bir “erken iktidar hastalığı” belirtisiydi. Bu, yerel seçimlere “hür ve müstakil” girme kararı ile de tescillenmiş oldu.

Demirel’in yıllar önce ifade ettiği; “Galibiyetin sahibi çoktur. Mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir.” Söz, 31 Mart sonrası ortaya çıkan tablo üzerine partilerden gelen açıklamalarla bir kez daha anlam kazanıyor.

Bu seçimin galibi kadar mağlupları da vardır. AKP onlardan biridir, Zafer Partisi onlardan biridir ve tabi ki İyi Parti de onlardan biridir.

Ve seçimde kaybeden tüm partiler, “biz gerekli dersi çıkaracağız”, “sonuçları değerlendireceğiz” mealinde açıklamalar yapıyor. Bu açıklamaların hiçbiri mağlubiyeti sahiplenen açıklamalar değildir.

Bu açıklamalar bize bir kez daha mağlubiyetin yetim olduğunu göstermiştir.

Kuşkusuz 31 Mart seçimlerinin en büyük mağlubiyetini İyi Parti almıştır. 31 Mart seçimlerine, parti kurmaylarının itirazlarına rağmen “Hür ve Müstakil” parti olarak girme kararı alarak bu mağlubiyete ilk adımı attı. Ve bu karara itiraz edenler zaman içinde istifa ettiler ya da ettirildiler.

EVET BALIK HAFIZALIYIZ AMA…

Kuşkusuz 31 Mart seçimlerinin en büyük mağlubiyetini İyi Parti almıştır.

14/28 Mayıs sonrasında İyi Parti lideri Akşener için önemli açıklamalarda bulunacak dedikleri ne Afyon’da ne de parti kongresinde hiçbir önemli açıklama yapmadı. 14/28 Mayıs seçimlerine ilişkin hiçbir kişisel sorumluluk almazken geçmişte yaptığı bazı tercihlerden pişmanlıklarını dile getirdi.

Ve 31 Mart seçimlerine, parti kurmaylarının itirazlarına rağmen “Hür ve Müstakil” parti olarak girme kararı aldı. Bu karara itiraz edenler zaman içinde istifa ettiler.

Akşener 2 Kasım 2023’te yaptığı açıklamada; “İki yumruk arasına sıkışmış milletimizi, bu işten kurtarmak, üçüncü bir seçenek ortaya koymak için yerel seçimlere, İYİ Parti olarak hür ve müstakil olarak yalnız başımıza gireceğiz” ifadelerini kullandı.

Adaları için 4 Mart 2024’de İstanbul’da sürdürdüğü seçim çalışmaları sırasında da; “Biz büyük bir risk aldık. Tek başımıza sizin karşınıza çıkıyoruz, beyefendilerin karşısına çıkıyoruz. İkna edebilirsek oy alacağız, ikna edemezsek oylarını alamayacağız. Ben bir de üstüne üstlük bugüne kadar hiçbir liderin yapmadığı bir şey yaptım. Var saydık, oy vermediniz. Ben evime döneceğim. Siyasetin s’siyle meşgul olmayacağım. Daha bunun ötesi var mı? Kendimi koymuş durumdayım.” şeklinde konuştu.

31 Mart seçimlerinden sonra partiden bazı kurmayalar istifa etti ama kendisi çok değil bundan 1 ay önce ifade ettiği; “Var saydık, oy vermediniz. Ben evime döneceğim. Siyasetin s’siyle meşgul olmayacağım. Daha bunun ötesi var mı? Kendimi koymuş durumdayım.” sözlerini söylememiş gibi sadece seçimli olağanüstü kongre kararı almıştır.

Evet balık hafızalıyız ama o kadar da değil.

Diğer yandan biliyoruz ki bunlar siyasetçi… 

ERKEN İKTİDAR HASTALIĞININ SONU

İyi Parti üzerine yazdığım pek çok yazıda, partinin geç de olsa kurulmasını olumlu karşılamış ve eğer siyaseten merkez sağ parti olduğu takdirde başarılı olacağını ifade etmiştim.

Ancak gerek süreç için partinin merkez sağ partiden parti yönetiminde eklektik yapı yüzünden içine düştüğü siyasi yönsüzlük, gerekse parti lideri Meral Akşener’in 2023 seçimi öncesinde yeni siyasi sistemde olmadığı halde kendine biçtiği “başbakanlık” rolünü nedeniyle “erken iktidar hastalığına” kapıldığını ifade ettim ve yanılmadım.

Türkiye’de siyasi merkez bu kadar boşken, partiye oy verenlerle, parti yöneticileri arasındaki makası kapatmak yerine açan bir siyasi aklın, merkez sağ olma iddiası olamayacağı açıktı.

Olmadı da…

Sonuçta 3 Mart 2023 masadan zehir zemberek sözlerle kalkıp, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada neredeyse “hırsızlıkla” suçladığı İmamoğlu ve Yavaş’ı Cumhurbaşkanı yardımcıları olması koşuluyla 6 Mart’ta masaya dönmesi; başından itibaren içinde düştüğü erken iktidar hastalığının sonuçlarıdır.

GÜVEN KRİZİ VE SON

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı (kuşkusuz bu konu özel ve müstakil bir yazıyı fazlasıyla hak ediyor) bugünden geriye bakıldığında doğru ya da yanlış şekilde tartışman anlamsız olsa da; bu süreçte kamuoyu açık açık aday olduğunu ifade ederken kendisinin adaylık konusunu gerek ikili görüşmelerde gerekse liderler zirvelerinde şifai biçimde de ifade etmemesi hatadır. Ama bir o kadar hata Altılı Masa’nın ikinci büyük partisinin lideri olarak Akşener’in konuyu, 30’un üzerinde ikili görüşme ve sayısı 15-16’yı bulan liderler toplantısında gündeme getirmemesi de başka bir hatadır.

Sonuçta 3 Mart 2023 masadan zehir zemberek sözlerle kalkıp, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada neredeyse “hırsızlıkla” suçladığı İmamoğlu ve Yavaş’ı Cumhurbaşkanı yardımcıları olması koşuluyla masaya dönmesi; başından itibaren içinde düştüğü erken iktidar hastalığının sonuçlarıdır.

14/28 Mayıs seçimlerinin kaybedilmesi konusunda pek çok neden sayılabilir ama kuşkusuz en önemli etken seçime 1,5 ay kala Akşener’in masadan kalkması ile ortaya çıkan güven krizidir.

Sonuçta Akşener ve İyi Parti’nin erken iktidar hastalığı yerel seçimlere “hür ve müstakil” girme kararı ile de tescilledi.

Murat Aksoy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir