Biden’ın ‘Gençliğimiz var!’ konuşması

Biden’ın ‘Gençliğimiz var!’ konuşması

Herkesin Demokrat Parti adayının yaşlılığına ve seçim için gerekli heyecanı oluşturamadığına odaklandığı bir zamanda, Biden, Birliğin Durumu konuşması gibi herkesin dikkatini toplayacak bir hamle ile seçim kampanyasının startını verdi. Biden’ın temel vurgusu yaşına rağmen hala zihninin açık olduğu ve enerjik bir şekilde yarışı sürdüreceği mesajıydı.

 Son zamanlarda en çok tartışılan konulardan biri Trump’ın ABD seçim yarışında öne geçmesi. Joe Biden, Birliğin Durumu konuşması ile kendi seçim kampanyasının startını verip, bu gidişatı geri çevirme adına önemli bir adım attı. Biden, bu konuşmadaki performansı ile ilerleyen yaşına rağmen dinç olduğu ve sıkı bir mücadele verebileceği mesajını verdi. Demokrat Başkan, hem selefine hem de Cumhuriyetçilere sert bir şekilde yüklenirken, demokrasi ve temel hakları merkeze alarak Demokrat Partililere heyecan aşılamaya çalıştı.

2024 ABD Başkanlık Seçimleri yaklaşırken Biden’ın kamuoyu desteğindeki ciddi düşüklük göze çarpıyor. Öyle ki Gallup’a göre Biden’ın şu anda halk desteği yüzde 38 ile Trump’ın 2020 Şubat’ında aldığı destekten neredeyse on puan geride. Buna Trump’ın dört kritik eyalette yapılan son anketlerde Biden’ın beş puandan fazla öne geçmesini ekleyince çokları ikinci bir Trump dönemini bugünden beklemeye koyuldu. Ancak ‘Amerikan politikasında bir gün çok uzun, bir hafta ise sonsuz gibidir’ derler. Seçimlere ise sekiz ay gibi uzunca bir süre var. Bugünden seçim sonucu tahmini yapmak doğru olmaz.

Herkesin Demokrat Parti adayının yaşlılığına ve seçim için gerekli heyecanı oluşturamadığına odaklandığı bir zamanda, Biden, ABD Başkanı olmanın getirdiği gündemi belirleyebilme avantajını kullandı. Birliğin Durumu konuşması gibi herkesin dikkatini toplayacak bir hamle ile seçim kampanyasının startını verdi. Biden’ın bu konuşmada temel vurgusu yaşına rağmen hala zihninin açık olduğu ve enerjik bir şekilde yarışı sürdüreceği mesajıydı. Daha önemlisi Biden yaptığı uyarılarla topu Trump’ın sahasına atarak, aleyhindeki momentumu durdurma adına önemli bir adım attı.

İşin aslı ne Trump ne de Biden Amerikan halkı için ideal ve popüler olarak görülüyor. Belki kimin daha doğru bir seçim olduğundan çok kimin daha yanlış ve zararlı olacağı ve Beyaz Saray’da olmaması gerektiği düşüncesi seçmen tercihini belirleyecek. Bu bakımdan kimin negatif spotlar altında kaldığı takip etmek, bize daha doğru bir perspektif üzerinden yorum yapma imkânı verebilir.

Biden, Roosevelt’in İkinci Dünya Savaşı’na katılmadan önce yaptığı konuşmaya ve İç Savaş’ta Lincoln’a referans verdi. Kendisinin de Kongre’yi uyarmak ve halkı alarma geçirmek için bu konuşmayı yaptığını söyledi. Bir bakıma Biden’ın konuşması da tarihi kriz zamanı denebilecek tonda yapılmak üzere kurgulanmıştı.

BİRLİĞİN DURUMU: KRİZDE

Biden konuşmasına son dönemde birliğin durumu konuşmalarından farklı olarak dış politika ile başladı. Normal zamanlarda bu konuşmalarda genellikle iç politika konuşulur ve dış politika birkaç cümleden fazla yer bulamaz. Ancak kriz zamanları ve kritik dönemeçler başka. Biden, Roosevelt’in İkinci Dünya Savaşı’na katılmadan önce yaptığı konuşmaya ve İç Savaş’ta Lincoln’a referans verdi. Kendisinin de Kongre’yi uyarmak ve halkı alarma geçirmek için bu konuşmayı yaptığını söyledi. Bir bakıma Biden’ın konuşması da tarihi kriz zamanı denebilecek tonda yapılmak üzere kurgulanmıştı.

ABD Başkanı, bugünün özgürlük ve demokrasi için tarihi bir dönemeç olduğu konusunda Kongre ve Amerikan halkını uyardı. Selefinin Putin hakkında dilediği ülkeyi işgal edebileceği yönünde talihsiz sözlerini kürsüden tekrarlayan Biden, Putin ile Hitler’i yan yana koydu ve Rusya’nın da Ukrayna’da durmayacağının altını çizdi.

Kendisinin Putin karşısında boyun eğmeyeceğini güçlü bir şekilde dile getiren Biden, salonda bulunan İsveç Başbakanı ile NATO’nun genişlemesi ve dolayısıyla ABD’nin liderliğine vurgu yaptı. Bunu yaparken Cumhuriyetçi Başkan Ronald Reagan’ın meşhur Berlin Duvarı konuşmasını hatırlattı. Reagan klasik Cumhuriyetçilerin en fazla sevdiği başkanların başında geliyor. Biden bu konuşma ile Trump’ı benimsemeyen Cumhuriyetçiler için bir adres olabileceği ve yarıştan çekilen Güney Karolayna Eski Valisi Nikki Haley taraftarlarının kendi etrafında birleşebilecekleri mesajı verdi.

Biden bir yandan salonda bulunan Cumhuriyetçileri hedef alan sözler söylerken, diğer taraftan ‘İzin vermem!’, ‘Bu yanlıştır ve ben buna son vereceğim!’ gibi iddialı sözlerle güçlü çıkışlar yaptı. ABD Başkanı, hala masaya yumruğunu vurabileceği ve liberal değerler için savaşabileceğini ortaya koymaya çalıştı.

KUTUPLAŞMA SÜRECEK

Biden, konuşmasında ABD demokrasisi ve temel haklara içeriden gelen tehdide de önemli bir yer verdi. 6 Ocak Kongre Baskını’nın İç Savaş sonrası en büyük iç tehdit olduğunu hatırlatarak, bu saldırının barışçıl yönetim değişikliği gibi demokrasinin temeline yönelik bir saldırı olduğunun altını çizdi. Biden, Trump’ın 6 Ocak’ı hasıraltı etmesine müsaade etmeyeceği görülüyor. ABD Başkanı’nın vurgu yaptığı bir diğer konu ise kadın doğum hakları veya kürtajın yasaklanması meselesi oldu. Amerikan halkının çoğunluğu artık kürtajı bir hak olarak kabullenmiş görünüyor.

Cumhuriyetçilerin bu hakkı ellerinden almaları ise çoğunluğun tepkisine neden oluyor.

Demokrasi ve doğum hakları konuları 2022 Ara Seçimlerinde Demokratlara beklenti üzerinde destek verilmesinin de temel nedenleri olarak görülüyor. Biden’ın bu konuları hatırlatması özellikle bağımsızları yani kendilerini her iki partiden de görmeyenleri yanına çekme bağlamında bir adım olduğu söylenebilir.

ABD Başkanı Birliğin durumu konuşmasına Cumhuriyetçiler ile temel ayrışma konuları olan sağlık ve vergi politikaları ile eğitim meseleleri ile devam etti. Biden bir yandan salonda bulunan Cumhuriyetçileri doğrudan hedef alan sözler söylerken, diğer taraftan ‘İzin vermem!’, ‘Bu yanlıştır ve ben buna son vereceğim!’ gibi iddialı sözlerle güçlü çıkışlar yaptı. Bu sözler anlaşılacağı üzere Biden’ın kendi tabanına yönelik. ABD Başkanı, hala masaya yumruğunu vurabileceği ve liberal değerler için savaşabileceğini ortaya koymaya çalıştı. ABD’deki sosyal politikalardaki basit gelişmeleri bu konuda dünya liderliği konumunda bulunan İsveç’in Başbakanı’nın da alkışlamak durumunda kalması ise belki de konuşmanın en ilginç sahnelerinden biriydi.

Biden’ın henüz adaylığına ısınamayan ve aktif destek vermeyen demokratları canlandıracak sözler söylemesi doğal ve belki de aşırı kutuplaşmış ABD şartlarında öncelenmesi gereken bir strateji. Çünkü Cumhuriyetçiler Trump’ın yargılanmasını adaylarına yönelik bir saldırı olarak algılayıp safları sıklaştırırken, demokratları bir araya getirecek bir gelişme yaşanmadı. Bu durumun anketlere de yansıdığı ve demokratların cumhuriyetçiler kadar heyecanla adaylarını desteklemedikleri görülüyor. Ancak bir diğer taraftan ABD’deki kutuplaşma da hız kesmeden devam edecek gibi duruyor.

Biden’ın Demokrat Parti içinde destek kaybına neden olan bir diğer konu 7 Ekim Hamas saldırısı sonrası yönetimin İsrail’e verdiği destek. Demokrat parti tabanındaki Müslüman Amerikalılar, sivil kayıpların sorumlusu olarak gördükleri Biden yönetimine karşı cephe aldı. Son dönemde Tel-Aviv’e karşı daha eleştirel bir çizgiye gelen Biden, bu konuşmada İsrail’e olan desteğini çekmeden Gazze’deki yıkım ve insani drama da vurgu yaptı. 30. 000 Filistinlinin öldürüldüğü ve çoğunun Hamas üyesi olmayan siviller olduğunu kabul etti. Bir bakıma bu konuda partisi içerisinden kendisine yöneltilen eleştirilere sınırlamaya çalıştı.

Sonuç olarak, Biden’ın küçük dil sürçmelerini dikkate almazsak büyük ölçüde başarılı bir konuşma yaptığı söylenebilir. Birliğin Durumu konuşması daha birleştirici olması gerekirken, Biden çokça selefine referans vererek eleştirdiği, seçim kokan bir içerik ile Amerikan halkının karşısına çıktı. Eskisi gibi birliğin durumu konuşması pek televizyondan izlenmediği için içerik te sosyal medyada paylaşılmaya uyumlu olarak hazırlanmıştı. Özellikle ‘Sadece seçimi kazandığın zaman ülkeni sevemezsin!’ ve ‘Ben buna boyun eğmeyeceğim!’ gibi çarpıcı kısımlar, büyük olasılıkla kısa videolar halinde sosyal medya üzerinden tekrar tekrar seçmenin önüne düşen görüntüler olacak. Bütün bunlar ile Biden’ın imajının daha güçlü bir çizgiye çekilmesi amaçlanıyor. Ne kadar başarılı olacağını ise önümüzdeki günler gösterecek.

 

Mehmet Yeğin, Dr., Siyaset Bilimci

Mehmet Yeğin
Latest posts by Mehmet Yeğin (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir