Yeni üretim tarzı: Fırsatlar ve tehditler

Yeni üretim tarzı: Fırsatlar ve tehditler

Türkiye’de gerekli yatırımlar yapılmaz ise, Endüstri 4.0’ın üretim süreçlerini dönüştürerek oluşturacağı yeni yapıda; Türkiye’nin tek ekonomik problemi işsizlik olmayacaktır. Yaşanan makroekonomik problemler daha da derinleşecektir.

Dünya’da yaşanan gelişmeler, gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye için fırsatlar doğurduğu gibi tehditleri de beraberinde getirmektedir. Dünya ekonomisindeki gelişmeler yeni bir evreye işaret etmektedir. 2050’li yılların üretim şekilleri bugünkü üretim şekillerinden çok farklı olacağı gibi; tüketim kalıplarında da önemli değişimler yaşanacaktır. Bu bağlamda, Endüstri 4.0’ın tüm bileşenleriyle anlaşılması ve sürecin takip edilmesi hatta sürecin bir parçası olmak için çaba sarf edilmesi gerekmektedir

Endüstri 4.0 ile birlikte sık duyulmaya başlanan, “Nesnelerin İnterneti ve Büyük Veri” kavramlarının tam olarak anlaşılmadığını söylemek mümkündür. Nesnelerin internetinden bahsedildiğinde, internet tabanlı çalışan, sınırsız bir liste yapılabilecek ürünler karşımıza çıkmaktadır. Ulaşımda kullanılacak akıllı sistemler, akıllı uyarı sistemleri, veri depolama ve analiz sistemleri, akıllı denetim sistemleri, akıllı izleme ve gözlem yapma sistemleri, akıllı muayene sistemleri, akıllı eğitim araçları sistemi, akıllı tarım ve iklimlendirme sistemi, akıllı tedarik sistemi vb…..listenin uzatılması mümkündür.

Türkiye’de özel sektörden birkaç köklü firma dünyadaki gelişmeleri izleyerek önemli yatırımlar yapmaktadırlar. Ama yeterli düzeyde Endüstri 4.0’ın anlaşılmadığı ve kamu otoritesinin sürece tam olarak katılmadığı görülmektedir.

ENDÜSTRİ 4.0 YETERİNCE ANLAŞILAMADI

Türkiye’de özel sektörden birkaç köklü firma dünyadaki gelişmeleri izleyerek önemli yatırımlar yapmaktadırlar. Bu firmaların başında Siemens, Koç grubu, Sabancı grubu, Vestel grubu gelmektedir. Ama yeterli düzeyde Endüstri 4.0’ın anlaşılmadığı ve kamu otoritesinin sürece tam olarak katılmadığı görülmektedir. Kamu otoritesinin gerekli alt yapı yatırımlarını yapmadığı ve yasal mevzuat çalışmalarını gerçekleştirmediği sürece; birkaç firmanın sürece dair girişimleri belli bir aşamadan sonra yetersiz kalacağı için, nesnelerin interneti ürünlerinin bırakın ihracatını sağlamak, nesnelerin interneti ürünlerinin net ithalatçısı konumu derinleşecek ve gelecek Türkiye ekonomisinin dışa olan bağımlılığı daha da artacaktır.

Büyük veri kavramı ise başlı başına üzerinde durulması gereken bir konudur. Özellikle internetin gelişimine bağlı olarak, büyük verinin kullanımı, günlük hayatta alınan hizmetlerin, web tabanlı yazılımlar yoluyla kolaylıkla erişilebilir hale gelmesi, kişisel verilerin firmalarca depolanması ve saklanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Eğitimde, sağlıkta, güvenlikte, finans sektöründe risklerin yönetilmesinde, internet bankacılığında ihtiyaç duyulan verilerin saklanması ve o verilerin analizine ihtiyaç duyulmaktadır. Buna ek olarak, enerji firmaları, akıllı sayaçlar ve şebekeler kullanarak, abonelerin kişisel kullanımları ile ilgili verileri depolayıp işlemektedirler. Nitekim her geçen gün kurumsal yapılardan, bireysel kullanıcılara kadar büyük bir kesim veri depolama müşterisi haline gelmiş bulunmaktadır. Bu durum doğal olarak, başta siber güvenlik sorunlarını sonra ise Türkiye gibi bütçe açığı, tasarruf açığı ve cari açık problemi yaşayan gelişmekte olan ülkeler için ekonomik sorunların derinleşmesine yol açacaktır.

Türkiye’de gerekli yatırımlar yapılmaz ise, Endüstri 4.0’ın üretim süreçlerini dönüştürerek oluşturacağı yeni yapıda; Türkiye’nin tek ekonomik problemi işsizlik olmayacaktır. Yaşanan makroekonomik problemler daha da derinleşecektir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de Endüstri 4.0 dönüşümü içerisinde olması gerekmektedir. Yeni üretim ve tüketim tarzında başarılı olabilmek için öncelikle yetişmiş insan gücünü ihtiyaç vardır. 

Peki ne yapılmalıdır?

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de Endüstri 4.0 dönüşümü içerisinde olması gerekmektedir. Yeni üretim ve tüketim tarzında başarılı olabilmek için öncelikle yetişmiş insan gücünü ihtiyaç vardır.  Bu nedenle eğitim politikalarının çok bir an önce, bu süreçlere uyumlu halde dizayn edilmelidir. Eş güdümlü, yeni teknolojilerin sağladığı ürünlerin yararları olduğu kadar, zararlarının da araştırılması gerekmektedir. Yeni ürünlere bağlı olarak, insan sağlığını tehdit edici, unsurlar üzerinde de çalışmaların yapılası gerekmektedir.

Bu süreçte başarılı olabilmek için başta kamu otoritesi ve üniversitelerin, daha sonra ise sivil toplum kuruluşlarının ve iş dünyasının öncü rol alması gerekmektedir. Bu bağlamda hedefler konulmalı, ihtiyaç duyulan planlamaların yapılması, gerekli alt yapı yatırımları ve ARGE çalışmaları için bütçe yapılması önem arz etmektedir. Eğer hazırlıklar yapılırsa, yeni üretim tarzı birçok fırsatı barındırmaktadır. Özellikle, tüketim toplumundan üretim toplumuna geçiş için yeni üretim tarzı önemli bir fırsattır, çünkü tüm üretim ve tüketim kalıpları dönüşmektedir.

Erdem Bağcı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir