Mutfak enflasyonu ve ‘derinleşen yoksulluk’

Mutfak enflasyonu ve ‘derinleşen yoksulluk’

5 yılıdır yaptığımız düzenli araştırma bize yoksulluğun derinleştiğini gösteriyor. Sadece Ocak 2023- Ocak 2024 mutfak enflasyonu yıllık yüzde 93 olarak gerçekleşti

2019 yılında yaptığımız bir çalışma ile anne, baba ve iki çocuktan oluşan 4 kişilik dar gelirli bir aile için haftalık  mutfak alışveriş listesini oluşturduk. Bu liste 46 farklı temel gıda ürününden oluşuyordu.

2020 yılı 1 Ocak günü 46 üründen oluşan “haftalık mutfak alışverişimizi” gerçekleştirdiğimizde kasada 367,62 TL ödemiştik.

Bunu tam 5 yıldır sürdürüyoruz. Yani her yılın ilk günü aynı 46 kalem üründen oluşan listeyi, aynı marketten ve aynı marka ürünler olarak almaya devam ettik. Ve her yıl bir önceki yıla göre fiyat değişimini yani enflasyonu tespit etmeye çalıştır.

Alışveriş noktası olarak 81 ilde de yaygın şube ağı olan (Bugün 10.000’in üzerinde şubesi olan) indirim marketlerden birini seçmiştik. Bunu yaparken amacımız ülkenin her yerinden ulaşılabilir ürün-fiyat değerlerini analizimize yansıtmak idi. Ürün bazında ise farklı markalar arasında hep en düşük fiyatlı ürünü baz aldık. Çünkü hayat pahalılığı, ne yazık ki düşük gelirli bir aileye en düşük fiyatlı ürünü almaktan başka da bir seçenek bırakmıyordu.

Dar gelirli, aldığı asgari ücretin büyük bir kısmını hep gıdaya harcamak zorunda kalıyor. Dar gelirlinin kirasını, faturalarını ödeyebilmek için adeta açlıkla sınandığı büyük bir açmaz bu. Son 2 yıldır ortalama yüzde 100 seviyelerinde seyreden yüksek gıda enflasyonu çok daha zorlayıcı oldu.

5 YILDAKİ DEĞİŞİM

Geçmiş verileri de hatırlatarak bugün geldiğimiz durumu paylaşayım. Aynı gıda alışveriş sepetine ödenen tutarın, yıllara göre değişimi aşağıdaki tabloda göreceğiniz gibi gerçekleşti.

Buna göre 4 kişilik dar gelirli bir ailenin yıllara göre aylık ortalama mutfak harcaması ise;

2020 1 Ocak tarihinde 1.593,02 TL

2021 1 Ocak tarihinde 1.984,53 TL

2022 1 Ocak tarihinde 2.974,22 TL

2023 1 Ocak tarihinde 6.097,00 TL

2024 1 Ocak tarihinde 11.781,42 TL oldu.

Geçtiğimiz senelerde analiz yaparken; asgari ücret artışlarının, gıda enflasyonu altında sürekli ezildiğine ve aylık gıda harcamasının asgari ücret içindeki payının çok yüksek olmasına vurgu yapmıştık;

2020 yılında gıda harcamasının asgari ücret içindeki payı %68,53 iken, 2023 yılında bu pay %71,67 gibi rekor bir seviyeye ulaşmıştı.”

 Yani dar gelirli, aldığı asgari ücretin büyük bir kısmını hep gıdaya harcamak zorunda kalıyor. Ay sonunu getirmek, kira, faturalar, eğitim harcamaları derken neyi ödemeyeceği hangi masrafı kısacağı çözmesi imkansız bir denklem haline geliyor. Dar gelirlinin kirasını, faturalarını ödeyebilmek için adeta açlıkla sınandığı büyük bir açmaz bu.

Son 2 yıldır ortalama yüzde 100 seviyelerinde seyreden yüksek gıda enflasyonu çok daha zorlayıcı oldu. Her yılbaşında asgari ücrete yapılan zamla gıda harcamasının asgari ücret içindeki payı yüzde 69 seviyelerinde başlarken, müteakip aylarda seyreden yüksek enflasyonla bu oran ilk 6 ay sonunda yüzde 99 seviyelerine geldi.

Nitekim 2023 Haziran sonunda asgari ücrete yüzde 34,04 ara bir zam yapılmak zorunda kalındı ve 6. ay sonunda yüzde 99’a çıkmış olan gıda harcamasının asgari ücret içindeki payı yeniden yüzde 69 seviyesine çekilmiş oldu. Bir nevi 6. ay sonunda resetleme yapıldı ve tekrar başa dönüldü. Açıkça söylemek gerekirse gıda harcamasının asgari ücret içindeki payı %69-yüzde 99 arası seyreden bir durum sıtma ile ölüm arası gidip gelmektir.

2024 yılına girerken de asgari ücret, yapılan yüzde 49 oranında ikinci bir artışla 17.002 TL oldu. Böylece 2023 yılı içinde asgari ücrete yapılan toplam zam oranı yüzde 99,86 olarak gerçekleşti.

Şu anda 2024 yılı başı itibariyle aylık mutfak masrafının asgari ücret içindeki payı yeniden yüzde 69,29 seviyesinde. Yani tekrar başa döndük. Hükümet 6. Ay sonunda asgari ücrete bu sefer ara zam yapılmayacağını söylüyor. Yüksek seyreden enflasyon ortamında bu tam bir felaket olur.

Hükümet 2024 enflasyon tahmininde üst bant olarak yüzde 42 seviyesini açıkladı. 2023 gerçekleşen resmi enflasyonun yüzde 64,77 olduğunu düşünürsek, yaklaşık 23 puanlık bir düşüş hedefleniyor. Bu hedefin tuttuğunu ve aynı düşüşün bizim ölçtüğümüz mutfak enflasyonuna da yansıdığını öngörelim. Bu durumda yıl sonunda gıda fiyat artışımız yüzde 70 seviyelerinde olacaktır. Eğer asgari ücrete 6. Ay sonunda bir düzeltme yapılmaz ise, en geç 9. ay sonunda gıda harcamasının asgari ücret içindeki payı %100 seviyesine ulaşacak demektir.

SON BİR YILDAKİ DEĞİŞİM

Son bir yıl içinde (1 Ocak 2023 – 1 Ocak 2024)listedeki bazı ürünlerin fiyat değişimi şöyle;

Elma starking %264 artışla fiyatı 10,95’ten 39,90 TL’ye geldi

Kabak %254 artışla fiyatı 16,90’dan 59,90 TL’ye geldi

Dolmalık Biber %251 artışla fiyatı 19,90’dan 69,90 TL’ye geldi

Patlıcan %243 artışla fiyatı 18,90’dan 64,90 TL’ye geldi

Dana Kuşbaşı 400 gr paket %137 artışla fiyatı 61’den 145 TL’ye geldi

Dana kıyma 400 gr paket %103 artışla fiyatı 59’dan 120 TL’ye geldi

Yeşil Mercimek %98 artışla fiyatı 26,5’dan 52,5 TL’ye geldi

Ekmek %93 artışla fiyatı 4,9’dan 9,5 TL’ye geldi

Çay 500 gr paket %83 artışla fiyatı 40,95’ten 75 TL’ye geldi

Yumurta 30lu paket %77 artışla fiyatı 65’den 115 TL’ye geldi

Bütün Piliç poşet %73 artışla fiyatı 37,5’dan 65 TL’ye geldi

Beyaz peynir 1 kg kutu %63 artışla 79’dan 129 TL’ye geldi

Kuru Fasulye 1 kg %52 artışla fiyatı 34,75’den 52,5 TL’ye geldi

Toz Şeker 2kg paket %24,5 artışla fiyatı 47 TL’den 58,5 TL’ye geldi

Burgu makarna 500 gr %24 artışla fiyatı 7,25’ten 9 TL’ye geldi

Avrupa Parlamentosunda Sol-GUE/NGLin 2021 yılında hazırladığı “Avrupa ülkelerinde yaşam maliyeti, geçim ücreti ve asgari ücret” raporunda, 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama mutfak (gıda) harcamasıNa baktığımızda 14 ülke arasında 12 ülkede gıda harcamasının asgari ücret içindeki payı yüzde 50nin altında.

AVRUPA’DA DURUM NE?

Peki Avrupa ülkelerinde 4 kişilik bir ailenin ortalama aylık gıda harcamasının, o ülkenin asgari ücreti içindeki payı nedir?

Avrupa Parlamentosu’nda Sol-GUE/NGL’in 2021 yılında hazırladığı “Avrupa ülkelerinde yaşam maliyeti, geçim ücreti ve asgari ücret” raporunda, 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama mutfak (gıda) harcamasının asgari ücreti içindeki payını ülke bazında görebiliyoruz. Bunu aşağıdaki tabloda sizinle paylaşayım.

14 ülke arasında 12 ülkede gıda harcamasının asgari ücret içindeki payı yüzde 50’nin altında.

Eğer 2024’te enflasyon hedefi tutsa bile, 6. ayda ve yıl sonunda yapılacak 2 kademeli enflasyonun üstünde bir asgari ücret düzeltmesi ile gıda harcamasının asgari ücret içindeki payı 2025 yılı başı itibariyle son 5 yıldır demir attığımız yüzde 69 bandından en azından yüzde 50’li seviyelerine çeksek kötü mü olur? Bu bizim ülkemiz için bir hayal mi?

Bu durumda belki gerçekten Yunanistan ve Litvanya gibi bizi kıskanacak bir iki ülke olurdu.

Ama görünen o ki 2024 yılı da geçim sıkıntılarının azaldığı değil arttığı ve yoksulluğun derinleştiği bir yıl olacak.

Ücret artışları hesaplanırken artık emekçinin ezilmediği, yoksulluğa, açlığa mahkûm edilmediği günlerin yakın olması dileğiyle yeni yılınızı kutluyorum.

 

Altan Ertürk, TÜSES Yönetim Kurulu Başkanı

 

Ucu bir yandan “iktidar”a bir yandan “bölüşüm”e, bir yandan da “adalet”e dokunan çok katmanlı bir mesele yoksulluk.

Bir bakıma çağımızı bir yoksulluk çağı olarak tanımlamak mümkün.

Hem küresel hem de yerel iktidarların neo-liberal politikalarının altında giderek ezilecek bir yerleri kalmayan yoksullar.

Bu dosyada yoksulluğu ele alıyoruz; daha adil ve eşit bir dünyanın mümkün olduğu umuduyla…
Dosyanın diğer yazılarını buradan okuyabilirsiniz.

Altan Ertürk
Latest posts by Altan Ertürk (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir