Panik atak nasıl ki kontrol kaybının bir işaretidir, kayyum atak da yönetim zafiyetlerinin bir yansımasıdır. Devletler panikledikçe, çözüm yerine daha sert ve radikal müdahalelere yönelir. Bu sert müdahaleler, başlangıçta çözüm gibi görünebilir ancak uzun vadede daha fazla sorun ve belirsizlik yaratır. Kayyum atamaları, yerel yönetimlerin halkla olan bağını zayıflatır, özgürlükleri kısıtlar ve demokratik işleyişi sekteye uğratır.
Son yıllarda ülkemizde, özellikle siyasal alanda bir kayyum furyasıdır gidiyor. Bu kayyum atamaları psikolojide panik atak nöbetlerine çok benziyor. Hem bireysel hem de toplumsal olarak yaşadığımız panik atakları, aynı kayyum atamaları gibi, bir tür kontrol arayışının ve belirsizliğin sonucu olarak karşımıza çıkıyor.
Psikolojide panik kavramı; beklenmedik ve tehlikeli bir durum karşısında kişiyi hareketsiz hale getiren, mantıklı düşünmeyi engelleyen bir ruh hali olarak ifade ediliyor. Panik durumunda kişi, geleceği göremez ve doğru kararlar almakta zorlanır. Ne var ki panik, sadece bireysel bir mesele değil. Toplumlar da zaman zaman benzer ruh hallerine girebilir. Ekonomik krizler, doğal felaketler veya siyasi belirsizlikler, toplumsal paniğe sebep olabilir. Bu tür durumlar, çoğu zaman hükümetlerin ve yöneticilerin paniklemesine, hızlı ve yanlış kararlar almasına yol açar.
Siyasette panik duygusunun sonucu olarak kayyum karşımıza çıkıyor. Bir kayyum, belirli bir kurumun ya da belediyenin yönetimini devralan, devletin atadığı bir idarecidir. Amaç, genellikle kamu yönetiminde yaşanan aksaklıkları gidermek ve bu kurumların işleyişini düzenlemektir. Ancak kayyum atamaları, bir yönetim aracı olmanın ötesinde, devletin doğrudan müdahalesinin ve denetiminin göstergesidir. Eğer bir toplumda kayyum atamaları yaygınlaşırsa, bu durum, yönetimsel krizlerin ve belirsizliğin bir göstergesi haline gelir.
Panik atak gelir, nefesini keser; kayyum atak gelir, sesini keser. Panikte kendi kontrolünü kaybedersin, kayyumdaysa iradeni. Biri geçer, diğeri kalır; ama ikisi de bir düzenin bozukluğudur.
PANİKTE KENDİ KONTROLÜNÜ KAYBEDERSİN KAYYUMDAYSA İRADENİ
Panik atak nasıl ki kontrol kaybının bir işaretidir, kayyum atak da yönetim zafiyetlerinin bir yansımasıdır. Devletler panikledikçe, çözüm yerine daha sert ve radikal müdahalelere yönelir. Bu sert müdahaleler, başlangıçta çözüm gibi görünebilir ancak uzun vadede daha fazla sorun ve belirsizlik yaratır. Kayyum atamaları, yerel yönetimlerin halkla olan bağını zayıflatır, özgürlükleri kısıtlar ve demokratik işleyişi sekteye uğratır.
Sonuç olarak, paniklemek ve kayyum atamak, bir yönetim eksikliğinin değil, iktidarların bir zayıflığının sonucudur. Panik atak yaşayan bir birey, bedenine yönelik bir farkındalık geliştirerek sakinleşebilir. Aynı şekilde, kayyum atanan bir kurum da, yeniden iç denetimini sağlamak ve bağımsız bir şekilde çalışmak için çözüm yolları bulmalıdır. Panik atak gelir, nefesini keser; kayyum atak gelir, sesini keser. Panikte kendi kontrolünü kaybedersin, kayyumdaysa iradeni. Biri geçer, diğeri kalır; ama ikisi de bir düzenin bozukluğudur.
Yorum Yazın