Öz şefkatin öğretileriyle birlikte, başarısızlıkları tüm insanlığa ait bir olgu olarak görebilir, içinde bulunduğumuz olumsuz durumu değiştirmek için yollar varsa aktif bir biçimde bunları arayabilir ve tüm bunları yaparken kendimize nazik davranarak ruminatif düşünme biçimini değiştirebiliriz.Neden depresyona giriyoruz? Neden depresif hissediyoruz?Bu soruların birbirinden farklı birçok cevabını bulmak olağandır. Bildiğimiz gibi kayıplar, stres veren yaşam olayları, ayrılıklar, göç, düşük sosyoekonomik düzey, işsizlik, iş yaşamında ya da sosyal hayatta baskı ve yıldırmaya maruz kalma gibi pek çok farklı olay, durum ya da koşul kişilerin depresif hissetme düzeyini etkileyebilir.
Pek çok kişi hayatında stresli yaşam olayları deneyimlemiştir, ancak bu kişilerin hepsi her zaman bu ve benzeri olaylar sırasında ya da sonrasında depresyon geliştirmez.
STRES YAŞAYAN HERKES DEPRESYON GELİŞTİRMEZ
Ancak depresif duygu durumu incelerken bir şey daha gözümüze çarpar: Pek çok kişi hayatında stresli yaşam olayları deneyimlemiştir, pek çok kişi kayıplar ve ayrılıklar yaşar, ancak bu kişilerin hepsi her zaman bu ve benzeri olaylar sırasında ya da sonrasında depresyon geliştirmez. Bireysel farklılıklar bu durumların ya da olayların algılanışını, yorumlanışını ve kişi üzerindeki etkisini değiştirebilmektedir. Bu noktada "koruyucu faktörler" ve "risk faktörleri" kavramlarıyla karşılaşırız. Bazı kişilerin sahip oldukları kimi özellikler onları depresyon ya da başka psikolojik problemlere karşı daha dayanıklı hale getirirken, bazı kişilerin bazı özellikleri depresyona girme ya da başka bir psikolojik problem geliştirme risklerini arttırabilir.Bu faktörleri tanımak ve bilmek önemlidir. Çünkü herkes, öyle ya da böyle olumsuz düşüncelere sahiptir, ama herkes bu olumsuz düşüncelere kapılıp gitmez. Kapılıp gidenler, genellikle ruminatif düşünme biçimine sahip olanlardır. Ruminasyon en genel anlamıyla, kişinin içinde bulunduğu olumsuz durumu ve bu durumun ortaya çıkma sebeplerini kendini tekrarlayan, devamlı başa saran bir biçimde düşünmesi haline verilen isim. Bazı akademik çalışmalarda ruminasyonun, depresif hissetmenin altındaki temel bilişsel özellikolarak tanımlandığında dahi rastlayabiliriz. Ruminatif kişi, kendisini dış dünyadan soyutlayarak olumsuz içerikli düşüncesini, duygusunu ya da geçmiş olayı tekrar tekrar yoğun bir biçimde aklından geçirirken bulur ve böylelikle sorunuyla ilgili rahatlayacağını, bir sonuca/çözüm varacağını varsayar. Bu varsayım, kişinin ruminasyon döngüsünden çıkmasını zorlaştırır.Oysa ki bu zihinsel uğraş sırasında kişinin odaklandığı ve zihninde tekrarladığı şey, hoşnut olmadığı durumla ilgili şimdi ya da ileride ne yapabileceği değil, hoşnut olmadığı durumun ta kendisi ve bu durumun onda yarattığı duygulardır. Bu yüzden de ruminasyonun depresyonun başlamasında ya da sürmesinde etkisi olan risk faktörleri arasında gösterilmesi şaşılası değildir.Kristin Neff, öz şefkati en genel anlamıyla, kişilerin zorluklar, olumsuzluklar ya da başarısızlıklar karşısında kendilerini yaralayıcı bir biçimde eleştirmek ve yargılamak yerine, kendilerine gösterdikleri nezaket, anlayış ve farkındalık olarak ifade etmiştir.
Yorum Yazın