Yapılması gereken belediye başkanlarının başarıyla yaptıkları işlere devam etmeleri, şeffaf bir yönetim ve halk için yaptıklarını ve iktidarının kendilerini engellemek için yapılanları ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle anlatmak, bunun etkili bir iletişimini yaparak yereldeki siyasallaştırmayı güçlendirmektir.
Geçtiğimiz hafta başında Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat gözaltına alındı ve cuma gününün ilk saatlerinde de tutuklandı. İtiraf edelim ki, bu gözaltının hedefi büyük ölçüde tutuklama idi ve o da oldu. Sonuçta, hukuki gerekçelerin zayıflığının vs bir önemi yok bu aşamada.
Hafta içinde CHP lideri Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İl Başkanı Özgür Çevik, düzenlenen mitinglerde kalabalıklara konuştular ama bütün bu çabalar, tutuklamaya engel olamadı.
Olması da, bugünün koşullarında mümkün değildi.
Yine hafta içinde CHP’li belediyelere operasyonların devam edeceği medya kanallarından duyurulurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genel Başkanı kimliğiyle “turbun büyüğü heybede” diyerek sürecin devam edeceğini işaretini verdi.
Hoş CHP lideri Özel Salı günü, Erdoğan ve iktidara karşı yeni “siyasal” hamle başlatacaklarını söyledi, bunun ne olacağını bilmiyoruz ama umarız “kırmızı kart” türü bir kampanya gelmez.
Yok eğer parti siyasetine ve yönetimde bir değişiklik ya da adaylık sürecinde somut adım atılırsa belki anlamlı bir tartışma başlayabilir o kadar.
Erdoğan, “turbun büyüğü heybede” dedi. Büyük turp İmamoğlu mu göreceğiz. Amam İmamoğlu hafta içinde yaptığı o önemli konuşmasında yargıya ve siyasete açık çağrı yaparak; “Büyükşehir Belediyesi’ne ve bana ulaşmak ise hedefiniz, benim yol arkadaşlarıma ve ailelerine çile çektirmenize, bahaneler yaratmanıza, ara yollar üretmenize gerek yok. İşte siyasi yasak davam orada? İstinaf Mahkemesi’nde. Madem hedefiniz benim; mert olun, bari burada mert olun, onayın benim cezamı, milleti rahat bırakın yahu Milleti rahat bırakın. Hodri meydan.” dedi.
Evet, Erdoğan 86 milyonun tarafsız Cumhurbaşkanı olarak değil AKP Genel Başkanı kimliği ile bu sürecin siyasi taşıyıcısı. Peki Erdoğan, CHP’li yerel yönetimlerden içinde olduğumuz süreçte neden rahatsız? Bunun özel bir nedeni var mı?
Bu neden tek başına İmamoğlu mu yoksa başka nedenler de var mı?
Şu bir gerçek, sadece Erdoğan değil bütün olarak iktidar bloku İmamoğlu’nun siyasi seçenek olmasından rahatsız. Ve İmamoğlu’nun siyaseten önünü kesmek için de şu ana kadar her şey yapıldı, yapılmaya devam edecek. Muhtemelen de hakkındaki siyasi kararlar seçim takvimi ayarlı verilecek.
Ama öncesinde de, İmamoğlu ve yakın çalışma arkadaşlarının siyaseten yormak için yerel yönetimlerde operasyona devam edecek.
Bunun nedeni Türkiye’nin içinde olduğu koşullar nedeniyle muhalefet açısından siyasetin ana merkezinin yerel yönetimler olmasıdır. Zaten Erdoğan bu gerçeği bildiği için yerel yönetimleri hedef alıyor. İktidar tartışmayı dış politikaya çekse de, yerel yönetimlerin halka doğrudan teması ve başarısı onları Erdoğan’ın hedefi yaptı.
Bunun için yerel yönetimlerin bu aşamada yapması gereken tek şey, şimdiye kadar yaptıklarını geliştirerek devam etmek ve yönetimde de olabildiği ölçüde şeffaf olmak olmaktan geçiyor.
Tüm belediye başkanları, ilçelerinde, illerinde çalışma arkadaşlarıyla, il, ilçe yöneticileri ile mahalle mahalle dolaşarak halkın için de; hem kendi yaptıklarını hem de iktidarın kendilerine yaptıklarını ve yapmak istediklerini yüksek sesle anlatmalıdır.
Bu süreçler, gerekirse oluşturulacak ekiplerle, sokak sokak, ev ev anlatılmalıdır.
Unutmayalım bu kitlenin içinde yüzde 30’a yakın kararsız ya da oy kullanmayan bir seçmen kitlesi bulunmaktadır.
Ülkenin içinde olduğu ağır ekonomik krizde, bu krizi yaşayan milyonlara ilk dokunan, yardım eden, çare bulan yerel yönetimler olduğu için Erdoğan’ın hedefinde. İktidarın yaptırdığı araştırmalarda dahi CHP’li belediyeler memnuniyetlerini arttırdıklarını için Erdoğan’ın hedefindeler.
Bu durumda yapılması gereken belediye başkanlarının başarıyla yaptıkları işlere devam etmeleri, şeffaf bir yönetim ve halk için yaptıklarını ve iktidarının kendilerini engellemek için yapılanları ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle anlatmak, bunun etkili bir iletişimini yaparak yereldeki siyasallaştırmayı güçlendirmektir.
Merkezi iktidara giden yol yerelden geçtiği için Erdoğan, CHP’li belediyeleri adeta nefessiz bırakmak istemektedir.
Son olarak şunu da ifade edeyim. AKP lideri olarak Erdoğan’ın CHP’li belediyeleri doğrudan hedef almasının bir nedeni de, içeriye büyük umutlarla siyaseti yapılan Suriye’deki gelişmelerde de, çözüm sürecinde de hedeflenen hızda ve yönde somut gelişmelerin olmamasının da etkisi olabilir.
***
Ahparig,
Aramızdan ayrılalı tam 18 yıl oldu. Ve üzerine çocukları sürerek senin aramızdan alanların ortaya çıkarılması için bugün yine 15.00’de Sebat Apartmanı önünde olacağız.
O karanlığın aydınlanması için mücadelemiz sürüyor ve o karanlık bir gün aydınlanacak.
Işıklarda uyu…
Yorum Yazın