İktidarla eşit propaganda imkânına sahip olmayan muhalefetin iletişime olması gerekenden fazla bir zaman ayırması gerekir. Aksi takdirde, mesajın seçmene ulaşamaması ya da yanlış, eksik ulaşması kaçınılmazdır.Seçim sonuçları kadar siyasilerin kendilerini ve projelerini topluma anlatmak için kullandıkları dil de benim ilgimi çok çeker.İktidar, devlet imkânlarından yararlanma şansı olduğu için yarışa avantajlı başlar.Burada “iktidar” derken sadece AKP’yi değil, yereldeki iktidarları da kastediyorum.İktidarla eşit propaganda imkânına sahip olmayan muhalefetin iletişime olması gerekenden fazla bir zaman ayırması gerekir.Aksi takdirde, mesajın seçmene ulaşamaması ya da yanlış, eksik ulaşması kaçınılmazdır.Yolda yürürken karşıma çıkan hemen bütün broşürleri alır, kim ne demiş, sloganı neymiş, nasıl bir fotoğraf çektirmiş, ne giymiş, nasıl bakmış… hepsini uzun uzun incelerim.Benim de seçmeni olduğum İstanbul Kadıköy’de tuhaf bir seçim süreci izliyoruz.Kadıköy, “CHP’nin kalesi” olarak bilinen yerlerden biri ve 2019’da yüzde 66 oy aldı.Yani, Kadıköylü her üç seçmenden ikisi mührü Altı Ok’a bastı.14 Mayıs seçimlerinde ise Kadıköy’de CHP’nin oyu 59’a düşerken TİP yüzde 10 civarı bir oya ulaşmıştı.Bu denklemi gören sol partilerin gözü bir anda Kadıköy’e çevrildi.2024 seçimlerinin Kadıköy’deki flaş adayı da Dersim’den ithal edildi, TKP’li Fatih Mehmet Maçoğlu, Türkiye’nin en yüksek gelir seviyesine sahip ilçelerinden birinden aday gösterildi.Tabii ki Sol’un fraksiyonlara bölünme hastalığı burada da neşet etti; TKP’den başka TİP ve HDP de kendi adaylarını çıkardılar.Sonuçta, belki bu üç partinin toplam oy oranı CHP’den fazla olacak ama seçimi CHP’nin adayı Mesut Kösedağ kazanacak.
Mesela, Mesut Kösedağ, CHP’nin Beyoğlu ya da Bursa adayı olsa bu sloganı anlarım, bir mana da veririm, kılpayı kaçırılan yerler için umut veren pozitif bir mesaj olarak kabul ederim ama Kadıköylüye “mesut olacaksın” demek ne alaka?
KADIKÖYLÜYE ‘MESUT OLACAKSIN’ DEMEK NE ALAKA?
Gelgelelim, Mesut Kösedağ’ın sloganı Kadıköy’ü ya da Kadıköylüleri anlamaktan fersah fersah uzak: “Kadıköy, Mesut olacak!”Bir adayın adından slogan üretmek yeni bir şey değil ama adın Mesut diye ille bu yöntemi seçmelisin diye bir kaide de yok.Mesela, Mesut Kösedağ, CHP’nin Beyoğlu ya da Bursa adayı olsa bu sloganı anlarım, bir mana da veririm, kılpayı kaçırılan yerler için umut veren pozitif bir mesaj olarak kabul ederim ama Kadıköylüye “mesut olacaksın” demek ne alaka?Zira bu slogana bakınca Kadıköylünün mesut olmadığı anlaşılıyor, eski romanların diliyle Kadıköylüler herhalde “meyus” insanlar, bir çare arıyorlar.İyi de Kadıköy’ü Kalü Bela’dan beri CHP tarafından yönetiliyor, her seçimde CHP yüzde elliden fazla oy alıyor.O zaman Kadıköylünün mesut olamamasının suçlusu kim?CHP adayının sloganına göre bu CHP’li yöneticilerden başkası olamaz.Halef-selef ilişkisi içinde olduğu bütün isimleri zan altına bırakırken, Kadıköy’ün İstanbul Büyükşehir’den de yeterli desteği göremediği anlaşılıyor.E şimdi bu slogan mıdır?Böyle siyasi iletişim olur mu?Bu fikirleri kim veriyor, kim kabul ediyor, kim doğru bulup da bütün panoları bu slogan olduğu iddia edilen absürt laflarla dolduruyor; gerçekten anlamak mümkün değil.Böylesine acemilik olur mu?“Kadıköy Mesut olacak”mış, lafa bak…Öte yandan, Fatih adayı Mahir Polat’ın sloganına bakalım: “Fatih değerlenecek”. Tek kelimeyle muhteşem bir slogan çünkü içinde birçok çağrışımı barındırıyor. Demek ki, Fatih değerli değil, bunun müsebbibi de Fatih’i bugüne kadar yöneten AKP’li belediyeler, yani bir dönem daha aday olduğuna göre başta kendi rakibi.
‘FATİH DEĞERLENECEK’ SLOGANI MUHTEŞEM
Öte yandan, Fatih adayı Mahir Polat’ın sloganına bakalım: “Fatih değerlenecek”.Tek kelimeyle muhteşem bir slogan çünkü içinde birçok çağrışımı barındırıyor.Demek ki, Fatih değerli değil, bunun müsebbibi de Fatih’i bugüne kadar yöneten AKP’li belediyeler, yani bir dönem daha aday olduğuna göre başta kendi rakibi.Değer üreten belediyeler hangileri peki?Bunun cevabını 2019 seçimlerinde bulabiliriz; hepsi CHP’li belediyeler.Siyasi iletişimci Ateş İlyas Başsoy, 2019’daki seçim kampanyasının başındaydı ve Hepimiz Aynı Belediye Otobüsündeyiz adlı kitabında bu “değerlenme” konusunu ele almıştı.İki komşu ilçe düşünün, bunlardan biri CHP, diğeri de AKP tarafından yönetiliyor olsun, ikisinden aynı anda bir ev aldığınızı farz edin, beş sene sonra CHP’li belediyedeki evin değeri iyi belediyecilik sayesinde değerlenip iki katına çıkarken, AKP’li belediyeden alınan evin değeri kötü belediyecilik yüzünden yerinde sayıyor.Bu durumda da CHP’li belediyeler, belediyeciliğin gereklerini yerine getirdikleri için, kendilerine destek veren seçmene “sermaye birikimi” sağlamış oluyor…“Fatih değerlenecek” sloganının altında bu mukayese de yer alıyor.Mahir Polat, Fatihli seçmene usulsuz hiçbir işleme başvurmadan, sadece belediyecilikte doğru hamleler yaparak da çalışarak uzun yıllarda biriktirebilecekleri bir serveti vaat ediyor.Bir üçüncü slogan için de Balıkesir adayı Ahmet Akın’ın sosyal medya paylaşımına bakalım: “Güzeller güzeli Balıkesirimize 'Derman Belediyeciliği'ni getiriyoruz, tutamayacağımız sözü VER-Mİ-YOR-UZ!” Ahmet Akın’ın kampanyasını 2019’dan sonra 2024 seçimlerinde de Ateş İlyas Başsoy’un düzenlediği besbelli.
Yorum Yazın