Free Web Turkey Raporu: Demokratik değerler tehdit altında

Free Web Turkey Raporu: Demokratik değerler tehdit altında

Geçen hafta Free Web Turkey platformu tarafından 2022 yılı internet sansürü raporu yayınlandı. Bu rapor, Türkiyede internet özgürlüğünün durumunu gözler önüne seriyor. Rapora göre; 1 Ocak ve 31 Aralık 2022 tarihleri arasında toplamda 35 bin 66 alan adı, 3196 haber içeriği, 2090 sosyal medya paylaşımı ve 184 sosyal medya hesabına; toplamda 40.536 içeriğe erişim kararı verilmiş

Gezi protestolarından bu yana iktidar, sosyal medyanın ve internet haberciliğinin önemini, toplumun, özellikle de gençlerin sosyal medyada organize olduğunu, bilgi kaynaklarının sosyal medyaya doğru kaydığını fark etti.

O günden bu yana da Türkiye’de internet ve sosyal medya iktidarın gündeminde ve yasaklamak, haberleri engellemek için her adımı atıyor. İktidarın amacı, insanlara sokakları yasakladığı gibi interneti ve sosyal medyanın yollarını da kapatmak. Bu amaç için defalarca internet yasasını değiştirdi. Sansürü çıtasını gittikçe artırdı.

Bu sansür çabasının artık temel bir amaç halini aldığını Gezi davası iddianamesinden ve kararından görmek mümkün. İddianamenin ve kararın önemli bir kısmı, sosyal medyanın Gezi protestolarını organize etmede nasıl kullanıldığı üzerine ayrılmış durumda. Bu bile, aslında iktidarın hem internetin hem de sosyal medyanın insanların kendini ifade etmesini, organize olmasını sağlayan etkisinden rahatsız olduğunu ve bu etkiden ne kadar çekindiğini bize gösteriyor.

6 Şubat tarihinde yaşadığımız deprem felaketin ardından iktidarın yaptığı ilk iş, göçük altında konumlarını tweet atıp son bir umut kurtarma ekiplerini bekleyen, ihtiyaçlarını sosyal medyadan duyuran, eksiklikleri eleştiren depremzedelerin sesini kesmek oldu ve Twitter’ı (X) 24 saat boyunca engelledi. İktidar, kendisine gelen eleştirileri engellemek adına göçük altında kalan sesini kısmayı tercih etti.

Geçen hafta Free Web Turkey platformu tarafından 2022 yılı internet sansürü raporu yayınlandı. Bu rapor, Türkiye’de internet özgürlüğünün durumunu gözler önüne seriyor. Rapora göre; 1 Ocak ve 31 Aralık 2022 tarihleri arasında toplamda 35 bin 66 alan adı, 3196 haber içeriği, 2090 sosyal medya paylaşımı ve 184 sosyal medya hesabına; toplamda 40.536 içeriğe erişim kararı verilmiş.

Engellenen haberlere ve haber sitelerine baktığımızda, haberleri erişeme engelleme kararlarının hukuki olmaktan öte siyasi tercihlere göre yapıldığı açıkça ortaya çıkıyor. En çok engellenen haberler; Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi ile ilgili yolsuzlukları konu alan haberler; bu haberleri 517 haber engeli ile iktidar partisi olan AKP’ye yakın şirketler ve kurumlar takip ediyor, dikkat çekici olan ise, dini cemaatler ile ilgili olan taciz, yolsuzluk içerikli haberlere de erişim kararı getirilmesi.

Türkiyede habere ve haber sitelerine getirilen erişim engelleme sayısının bu kadar fazla olması, ülkede ifade ve basın özgürlüğünün çok büyük bir tehdit altında olduğunun en açık göstergesidir. İktidarın bilgi kaynaklarınım tekelleştirmek ve kamuoyunun haber kaynaklarının yok etme amacının en açık kanıtıdır.

Bazı haber siteleri ise tamamen kapatılıyor. Kapatılan haber siteleri ise, muhalif haber siteleri ve özellikle Kürt medyası. Etkin Haber Ajansı (ETHA), Mezopotamya Ajansı, Kızıl Bayrak, Jin News, Siyasi Haber, Umut gazetesi gibi Kürt-sol gazete ve haber siteleri en çok yasaklanan siteler arasında başı çekiyor.

Bu sitelerin kapatılmalarını incelediğimizde ise, bütün muhalif haber sitelerinin engellenmesinde aynı gerekçeyi görüyoruz: “milli güvenlik ve kamu düzeninin bozulması”. Ancak hiçbir kararda, haberlerin kamu düzenini nasıl bozduğuna değinilmiyor.

Yine sansür raporunu incelediğimizde erişim engelli kararı veren sulh ceza hâkimliklerinin genellikle aynı hâkimlikler olduğunu da görüyoruz. Bu durum, İstanbul Anadolu Adliyesi Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’ya gönderdiği ihbar mektubunda yer alan, para karşılığı erişim engelli verildiği iddiaların doğru olma ihtimalini ortaya koyuyor.

Free Web Raporu’nda, sosyal medya şirketleri ile ilgili çarpıcı bulgular da var. TikTok verilerine göre Türkiye, yasaları ihlal ettiği gerekçesiyle dünya genelinde en çok TikTok hesabı kapatan ülke oldu. Yine Türkiye Facebook, İnstegram ve Whatsapp’ın çatı şirketi olan Meta’nın verilerine göre en çok içerik kısıtlayan ülkeler arasında 16. sırada yer almış. Twitter (X) verilerine göre ise Türkiye, en çok gazeteci hesabını engellemek isteyen ülkeler arasında ise ikinci olmuştur.

Türkiye’de habere ve haber sitelerine getirilen erişim engelleme sayısının bu kadar fazla olması, ülkede ifade ve basın özgürlüğünün çok büyük bir tehdit altında olduğunun en açık göstergesidir. İktidarın bilgi kaynaklarınım tekelleştirmek ve kamuoyunun haber kaynaklarının yok etme amacının en açık kanıtıdır.

Bu haber/bilgi kıyımına karşı sansürü normalleştirmemiz, sansüre karşım hem hukuki hem de teknolojik mücadele yöntemlerini geliştirmemiz, kamuoyunda sansürle ilgili farkındalık yaratmamız lazım.

Özellikle muhalif ve bağımsız medyanın neredeyse tamamının internet platformlarına taşındığı, temel haber alma araçlarının sosyal medya olduğu günümüzde, eğer bağımsız medyanın yaşamasını istiyorsak, iktidar kaynakları dışında haber alma hakkımızın da olmasını istiyorsak, internet sansürüne karşı dur demek zorundayız, yoksa gidişat sokaklar gibi internetin de yasaklanacağını gösteriyor.

Veysel Ok
Latest posts by Veysel Ok (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir