Size gerçekten nazar değmiş olabilir mi?

Size gerçekten nazar değmiş olabilir mi?

Kendisiyle barışık olanın ne nazar etme ne de nazar edilme anlayışı olabilir. Önemli olan anlamlı bir yaşam sürdürebilme becerisidir. Kendinden hoşnut minnetle hayat yaşayanların nazar gibi bir derdi olamaz. Nazar ötekinin olgusu gibi görülse de bizzat kişinin kendi dünya tasarımına ait bir tasavvurdur.

Aman nazar değmesin! Bana hep nazar değiyor, söylersem şimdi nazar değer. Üzerimde nazar var. Bu cümlelere aşinayız. Birileri bakışlarıyla zararlı güçlerini üzerimize salıyor. Bu sadece kötülükler iş başında olduğunda değil, bir şeyi aşırı sevdiğimizde de oluyor inancımıza göre. Çok beğendiğimiz bir vazo kendi nazarımızdan kırılıyor. Nazar’ın psikolojisine baksak tüm bu olup bitenin altından ne çıkar sizce?

Nazar, Arapça bir kelime ‘nzr’ fiil kökünden türemiş; bakmak ve bakış anlamına geliyor. Nazar söz konusu olduğunda gözü diğer organlardan ayıran güç ön plana çıkıyor. Nazar varsa ‘göze geliyoruz’ demektir.

NAZAR, ARAPÇA ‘NZR’ FİİL KÖKÜNDEN TÜREMİŞ

Nazar, Arapça bir kelime ‘nzr’ fiil kökünden türemiş; bakmak ve bakış anlamına geliyor. Nazar söz konusu olduğunda gözü diğer organlardan ayıran güç ön plana çıkıyor. Nazar varsa ‘göze geliyoruz’ demektir. Antik Yunan’da gözden çıkan ışınların zarar verdiği düşünülmüş. Hatta Antik Mısırlılar Horus’un gözünü koruyucu bir tılsım olarak kullanmış. En ilkel toplumlardan beri bu inanç hep korunmuş; insan, nazarın kötü etkilerinden korunmak için muskalar takmış, büyüler yaparak tedbirler almış.

Eskiden beri genel kanı, nazara kıskançlığın neden olduğu hatta bir tık ötede haset duygusu durmakta. Ancak bizi kıskanan, haset eden, bizi çekmeyenler bize nazar değdirebilir. Nazarın temel duygusunun kıskançlıktan öte haset duygusu olduğunu söyleyebiliriz. Haset kelimesinin ingilizce karşılığı envy’dır. Bu kelime de latince videre yani görmek kökünden gelir. Haset duygusu, birinin kendisini diğeriyle mukayese edip ondan kendini düşük gördüğünde ortaya çıkan bir duygu. İmrenmeyi aşan bu duyguda ben de yok onda da olmasın arzusuyla kötü niyetler gözler aracılığıyla diğerine nazar ederek onun hayatını olumsuz yönde etkiliyor yine inanca göre.  

Nazar iki kavramı ortaya çıkarır: Görme ve görülme. Nazar edilen tüm güzelliğini, varlığını, zevkini, tatminlerini ortaya koyarken ve bunları göstermek için fazlasıyla arzu duyarken bir yandan da bundan utanç duyar.

NAZAR İKİ KAVRAMI ORTAYA ÇIKARIR: GÖRME VE GÖRÜLME

Nazar iki kavramı ortaya çıkarır: Görme ve görülme. Nazar edilen tüm güzelliğini, varlığını, zevkini, tatminlerini ortaya koyarken ve bunları göstermek için fazlasıyla arzu duyarken bir yandan da bundan utanç duyar. Bu yüzden gösterme isteği ve cezalandırılacağına dair inanç arasında kalır. Kendini gerçekleştiren kehanet gibi, beklediği başına gelir. Güzel olduğunu, keyif aldığını düşündüğüyle cezalandırılır. Çok iyi giden iş bir anda dip aşağı gider, güzel geçen bir tatil sosyal medya paylaşımlarından dolayı değen nazar neticesinde bir sürü aksilikle karşılaşır. Evet, net olan bir şey kem gözler iş başındadır.

Karşıdan beklediğimiz hasedin kendimizde olan olduğunu anladığımızda nasıl da yıkılır insan. Karşıdan geleceğini düşündüğün kötülük kendi kötülüğündür. Sen iyiysen tabii ki kötü olan öteki olacaktır. Seni gözleriyle kemirmeye çalışanlar aşağılık duygusuyla dolu, kötü niyetli insanlardır pek tabii. Şu bir gerçektir ki ağzından salyaları akan bir sürü insan da birikir çevrende. Çünkü onlar da yokluk, boşluk ve eksiklik duygularıyla baş başa kalırlar gördükleri karşısında. Onlar da kıyas edip hayranlık ve suçluluk duyguları arasında salınırlar.

Nazarın alt yapısında üstünlük ve aşağılık kompleksi durur. Olaylara ego eşlik edince nazar gerçek olur. Ben öyle biriyim ki bana nazar değmeyecek de kime değecek? anlayışı da içeride saklıdır.

NAZARIN ALT YAPISINDA ÜSTÜNLÜK VE AŞAĞILIK KOMPLEKSİ DURUR

Nazarın alt yapısında üstünlük ve aşağılık kompleksi durur. Olaylara ego eşlik edince nazar gerçek olur. Ben öyle biriyim ki bana nazar değmeyecek de kime değecek? anlayışı da içeride saklıdır. O yüzden nazar edildiğine inanana sözüm şudur: Ödülünü aldığından mı cezanı bekliyorsun? Bu inancın gerisinde gurur ve kibrini görebiliyor musun? Nazar ettiğini düşünene de şudur kelimelerim: Haset veya daha da yumuşatalım imrenme duyguları yerine minnetarlık, takdir ve şefkat duygusunu geliştirmeye ne dersin? 

Kendisiyle barışık olanın ne nazar etme ne de nazar edilme anlayışı olabilir. Önemli olan anlamlı bir yaşam sürdürebilme becerisidir. Kendinden hoşnut minnetle hayat yaşayanların nazar gibi bir derdi olamaz. Nazar ötekinin olgusu gibi görülse de bizzat kişinin kendi dünya tasarımına ait bir tasavvurdur. Annemizin gözünde sevilebilir olmak, iyi olmak değerli olmak için çırpınan bebekten sonraki bizde ne değişti? Annemizi dünyaya yansıttığımızda, onun kızgınlığı bu sefer başkalarının gözlerinden gelen şiddetli oklar gibi olur ve pek tabii ki cezalandırabilir. O yüzden şimdi yeniden soruyorum size: Size gerçekten nazar değmiş olabilir mi?

Gülden Bulut
Latest posts by Gülden Bulut (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir