Büyüyen kavga ve Erdoğan’ın çıkışı

50+1 yüzünden AKP, küçük ortağı ve mafya liderlerinin kapanında sıkıştı. Siyaseten kımıldayamıyor… Erdoğan’ın açtığı yeni tartışmanın temel sebebi bu gözüküyor…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı yüzde 50+1 tartışması durup dururken atılmış bir adım değil.

Hem içerdeki siyasal konjonktür hem uluslararası denetim mekanizmalarında önemli değişiklikler var.

İçerde muhalefet ittifakı dağıldı. İYİ Parti ve HEDEP yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceğini açıkladı. Bu yeni siyasal pazarlıklara çok açık bir tablo oluşturuyor.

Hukuk ve ekonomi bilimine ihanet ederek ülkeyi yönetmeye kalkan siyasal iktidar, durmayan büyük bir toplumsal yoksullaşma ile adaletsizlikten dolayı toplumsal çözülmeye yol açtığından çürüme ivme kazandı. Bu baskıcı ve kuralsız yönetim anlayışı yüzünden dışardan taze kaynak bulamadığı gibi, itibarını da sıfırlamış durumda…

Mehmet Şimşek kuruş para bulamıyor, Erdoğan da demokratik rejimler tarafından hüsnü kabul görmek istiyor.

Bir de buraları Pudra Cumhuriyet’ine döndüğü için Gri Liste’nin kelepçeleri prangaya dönmüş vaziyette…

Siyasal iktidar yeni İçişleri Bakanı farklı bir tutum takınmış görünüyor ama uyuşturucu ticareti siyasal himaye gören bir yargı ayağı oluşturmuş görünmekte…

Anadolu Başsavcısı’nın yargıdaki çürümeyi belgeleyen dilekçesi, AKP ile koalisyon ortağı arasındaki savaşı açığa çıkartmak isteyen bir adım olarak okunmalı.

Bu kanatlar arası kavga büyüyerek devam ediyor. Yargıtay’ın 5 üyesinin anayasayı yok sayması da bu kaotik kargaşanın son adımı.

Sinan Ateş cinayeti ile konumu tanımlanan MHP’nin varlığı AKP’nin görünürdeki pragmatik siyasi hareket kabiliyetini tamamen yok etti.

50+1 yüzünden AKP, küçük ortağı ve mafya liderlerinin kapanında sıkıştı. Siyaseten kımıldayamıyor…

Erdoğan’ın açtığı yeni tartışmanın temel sebebi bu gözüküyor…

Bu cendereden çıkması için koalisyon ortağından kurtulup, elini daha rahatlatacak yeni bir seçim yasası ile ya da minik bir anayasa değişikliği ile yeni bir koalisyon ortağı bulma hedefi daha gerçekçi görünüyor.

Tabii iktidarını seçimsiz sürdürecek yeni bir formül bulamazsa; ki bulması pek de kolay değil…

Kısacası bu çok sıkışmış ve hareket alanı kalmamış siyasal tabloyu bozacak sarsıcı bir gelişme söz konusu olmaz ise, Türkiye erken seçim ihtimalini de muhtemel gelişmeler listesinin fiyakalı bir yerine not etmeli.