Zamanın ruhu: Otoriterizm

Zamanın ruhu: Otoriterizm

Zaman akıp giderken şu soru siyaset teorisini meşgul etmeye devam ediyor: Otoriter liderleri demokrasi içinde durdurmanın bir yolu var mı? Belki de militan demokrasiyi güncellemenin vakti geldi de geçiyor bile.

Nasıl bir yıla girdiğimiz, bizleri nelerin beklediğine dair pek çok analiz ve yorum yazısı yayınlandı 2024’ün ilk haftasında. Dikkat çekilen hususların başında demokrasi geliyor. Pek çok kalabalık demokrasi ve yarı demokraside seçim yılı 2024. Rusya, ABD, Meksika, Hindistan, Pakistan, Tayvan, Ukrayna, İngiltere, Güney Afrika, İran, Venezuela ve Belarus seçmenleri sandık başına gidecek. Ayrıca AB Parlamentosunda seçim var. Bu yıl bol bol liberal demokrasinin krizini, popülizmi ve hararetli seçim kampanyalarını konuşacağız.

Üç büyük seçim önemli. ABD, Hindistan ve Rusya. Dünya demokrasisi popülizm hayaletinden kurtulacak mı, yoksa her şey daha da kötüye mi gidecek sorusunun yanıtını bu ülkelerin seçmenleri verecek.

ABD siyasi tarihi yeni bir Biden-Trump yarışına hazırlanıyor. Daha şimdiden çeşitli eyaletlerde Trump için siyasi yasak prosedürleri işletilmeye başlandı bile. Türkiye’de bir zamanlar popüler olan terminolojiyi kullanırsak bürokratik vesayet halka karşı devrede. Ama Demokratların kontrolündeki eyaletlerde Trump’a siyasi yasak koydurup önünü kesmeye dair çabaların nafile bir çabaya karşılık geldiği açıkça ortada. Kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı müddetçe Trump’ın başkanlık adaylığını engellemeye dair her girişim sonuçsuz kalmaya mahkûm.

Bir kez bu gerçekleştiğinde, yani Trump’un adaylığı Cumhuriyetçi Partinin kongrelerinde karara bağlandığında acımasız bir seçim kampanyasının devreye gireceği ise kesin gibi. Çünkü rövanş istiyor Trump. Karşısında ise basın toplantısında gaz çıkartan ve boşluğa karşı konuşan bir ihtiyar var. Acı ve bir o kadar da ironik bir durum bu. Liberal demokrasi Biden’in bedeni gibi. Ayakta kalmaya çalışsa dahi kimse ona güvenmiyor.

İkinci büyük seçim Hindistan’da. Ülkeyi yöneten sağ popülist lider Modi bu seçimde de favori. Gerçi Kongre Partisi muhalefeti birleştirdi ve siyasal söylemde bir restorasyona gitti. Ama muhalefetin işi zor. Çünkü ekonomide işler iyiye gidiyor. Dindarlık ve milliyetçilik gibi konularda Modi rakiplerinden daha popülist ve inandırıcı bir dile sahip. Beklenti sağ popülizmin bir önceki seçimlerde de olduğu gibi iktidarı almaya daha yakın olduğu şeklinde.

Son olarak Rusya’ya değinmek gerekli. Putin’in yine seçileceği, aslında girdiği ve her defasında rahat bir şekilde kazandığı seçimin gerçek bir seçim olmadığı herkesin malumu. Çünkü Rusya’daki mevcut muhalefet partileri aslında hemen her koşulda Putin’i destekleyen iktidarın uzantısı güçler gibi iş görmekte. Gerçek muhalefet ise ya hapiste ya da sürgün.

Bu üç seçimin sonucunu bekleyeceğiz yine de. Zaman akıp giderken şu soru siyaset teorisini meşgul etmeye devam ediyor: Otoriter liderleri demokrasi içinde durdurmanın bir yolu var mı? Belki de militan demokrasiyi güncellemenin vakti geldi de geçiyor bile.

 

 

Armağan Öztürk
Latest posts by Armağan Öztürk (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir