DEM, yeni bir rota belirleyebilir mi?

DEM ve İYİ Parti, sırtlarındaki CHP yükünden kurtulup daha hızlı koşmak istiyor. Tabii ayrışma seçeneğinin muhalefet içindeki politik travmayı yeni seçim yenilgileriyle daha da derinleştirmesi ihtimal dahilinde olan bir seçenek. Bu nedenle daha hızlı koşmak isterken, yorulup yarış dışı kalmak da mümkün.

Siyasette kartlar yeniden dağıtılıyor. İlk büyük kırılma, İYİ Parti cephesinde yaşandı. CHP’yi destekleyen parti konumundan, “hür ve müstakil siyaset” tarzına geçildi. Sessiz ama daha derin bir değişiklik ise Kürt hareketi kulvarında yaşanmak üzere. 2015’te başlayan süreç kapanabilir, mutlak bir şekilde muhalefet bloğunun parçası olan Kürt siyaseti bağımsız bir yörüngeye oturabilir. (Yeni ismiyle) DEM’den beklenen, iktidar-muhalefet ikileminde her iki tarafla da görüşebilen ve kendi özgün gündemini önceleyen bir yapıya doğru evirilmesi.

Kürt hareketinin “Çözüm Süreci” bittikten sonra yaşadıkları keskin bir dönüşümü zorunlu kılmakta. Çünkü Kürt Siyasi Hareketi’ni temsil eden parti, son 8 yılda ciddi ölçüde zemin kaybetti. Toplumsal destek %13,2’den %8,8’e kadar düştü. Belediye gelirlerinden mahrum kalan yapı, siyasi mobilizasyon yeteneğini de kaybetti. Hiçbir somut fayda görmeden, sadece muhalif olmak DEM tabanı için büyük bir yüke dönüşmüş durumdadır. Erdoğan’ın son seçim zaferi Kürt hareketi için ciddi bir uyarı niteliğinde. Bu akım için muhalefete mesafe koyma seçeneği artık kaçınılması mümkün olmayan bir zorunluluğa dönüşmüş durumda. Ya yeni bir şey yapacaklar ya da suda sabun gibi erimeye devam edecekler.

Şu konjonktürde DEM’in muhalefetle arasına mesafe koymasının ne anlama geldiği ise oldukça açık: Kürt hareketinin tüm seçim çevrelerinde kendi adayıyla seçime girmesi ve CHP’ye verdiği desteği kesmesi. Bahsi geçen desteğin İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin gibi illerde seçim sonucunu belirleyecek ölçüde güçlü bir kitleyi karakterize ettiğini unutmamak gerekiyor. Tabii aday çıkarmak da yeterli olmayabilir. Büyük Batılı illerde güçlü adayların sahaya sürülmesi, Kürt seçmenini kendi partileri çevresinde konsolide edecek ve bu partiden CHP’ye olan oy geçişlerini sınırlayacaktır.

İYİ Parti açısından kapanan defterin, DEM bakımından da kapanması güçlü bir ihtimal olarak önümüzde duruyor. Tabii bu kararın bazı siyasi sonuçları olacak. CHP’nin muhalefetteki diğer partileri kendisine destek vermeye zorlayan “hâkim parti” tutumunun sona ereceği akla gelene ilk sonuç. Kaybedilen belediyeler nedeniyle yeni CHP liderliğinin parti içi hakimiyetini yitirmesi ve dolayısıyla CHP içindeki türbülansın şiddetini arttırması beklenen bir diğer sonuç. DEMve İYİ Parti için ise, kendi başına seçime girme kararı, benimsedikleri yeni doğrultuyu test edecekleri siyasi olaya karşılık geliyor. DEM ve İYİ Parti, sırtlarındaki CHP yükünden kurtulup daha hızlı koşmak istiyor. Tabii ayrışma seçeneğinin muhalefet içindeki politik travmayı yeni seçim yenilgileriyle daha da derinleştirmesi ihtimal dahilinde olan bir seçenek. Bu nedenle daha hızlı koşmak isterken, yorulup yarış dışı kalmak da mümkün.

About
Latest Posts

Armağan Öztürk

1980 yılında doğdu. 2014 yılında siyaset bilimi doktorasını tamamlayan Öztürk’ün çalışmaları daha çok siyaset felsefesi, siyaset teorisi ve siyaset sosyolojisi gibi alanlarda somutlaşmıştır. Evli ve bir çocuk babası olan Öztürk 2014 yılından beri Artvin Çoruh Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Öztürk 2017 yılından beri Siyasi Düşünceler Tarihi alanında Siyaset Bilimi Doçenti unvanına sahiptir. Yazarın akademik makaleleri Ankara SBF, İstanbul SBF, Doğu Batı, Düşünen Siyaset, Felsefe Tartışmaları, Felsefelogos, Liberal Düşünce, Muhafazakar Düşünce, Cogito ve Birikim gibi belli başlı dergilerde yayınladı. Öztürk’ün daha önce Dipnot Yayınları’ndan Toplumsal Üzerine Yeni Perspektifler, Phoenix Yayınları’ndan Yeni Sol Yeni Sağ ile Postyapısalcılık, Doğu Batı Yayınları’ndan Res Publica ve Kavramlar Tarihi: Özgürlük, Tekin Yayınları’ndan Güncel Sosyolojik Tartışmalar adıyla beş derleme kitabı basıldı. Nomos Yayınları Türkiye Tartışmaları serisinin editörlüğünü üstlenen Öztürk, bu seri kapsamında Political Culture of Turkey in the Rule of the AKP, The Transformation of Publicity in Turkey ve Living Together kitaplarının editörlüğünü yaptı. Öztürk’ün son kitap çalışmaları Yurttaşlık ve Demokrasi başlığıyla Nika Yayınları ile Siyasal ve Sosyal Kuram adıyla Çizgi Yayınları'ndan basıldı.

Latest posts by Armağan Öztürk (see all)