Cumhur İttifakı’nın yerel seçim stratejisi

Cumhur İttifakı’nın yerel seçim stratejisi

Bitmek tükenmek bilmeyen seçim döngüsünde bu seferki durak yerel seçimler. Cumhur İttifakı, genel seçimde elde ettiği başarıyı yerele yaymak ve 2019un rövanşını almak istiyor. Basına sızan bilgiler, 30 büyükşehir ve 27 il belediyesinde iki parti arasında işbirliğinin kesinleştiği yönünde.

 Siyasette araçsal bakış, ayakta kalan tek davranış tarzına dönüştü. Siyaseti araçsallığa yaklaştıran en büyük katalizör güç ise seçimler. Bir seçim bitiyor, başka bir seçim başlıyor. İktidarın da muhalefetin de düşündüğü tek şey seçimi kazanmak. Bu nedenle uzun erimli siyasal hassasiyetlerin hiçbiri hayata geçmiyor. Her şey kısa erimli ve geçici.

Bitmek tükenmek bilmeyen seçim döngüsünde bu seferki durak yerel seçimler. Cumhur İttifakı, genel seçimde elde ettiği başarıyı yerele yaymak ve 2019’un rövanşını almak istiyor. Basına sızan bilgiler, 30 büyükşehir ve 27 il belediyesinde iki parti arasında işbirliğinin kesinleştiği yönünde. AKP; Manisa, Adana, Mersin, Kırşehir, Bartın, Amasya ve Osmaniye’yi MHP’ye bırakacak. Bunun karşılığında 50 yakın ilde MHP seçmeninin AKP’yi desteklemesi istenecek. İşbirliği yapılmayan yerlerde ise iktidar bloğunun iki partisi birbirine rakip. Bu rakip olma halinin, ittifakın toplam gücü bakımından oldukça işlevsel olduğunu söyleyebiliriz. AKP’ye tepki gösteren seçmen MHP’ye oy veriyor. Böylelikle ortada bir tepki olsa da belediye yine Cumhur İttifakı partileri içinde kalmakta.

Bu seçimde, tıpkı 2019’da olduğu üzere İstanbul ve Ankara sonuçları belirleyici. Bu iki ili alan yerel seçimlerden zaferle çıkmış olacak. Başkan Erdoğan’ın özellikle İstanbul için hassasiyet gösterdiği, AKP’nin tüm gücüyle İstanbul’a yükleneceği açıkça ortada. Ama ortada bir popüler aday eksikliği sorunu var. Cumhur İttifakı, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu; Ankara’da ise Mansur Yavaş karşısında aday çıkarmakta zorluk çekiyor.

Genel olarak seçimlerinin kaderini, özel olarak ise bu kader içerisinde Cumhur İttifakı’nın konumunu belirleyecek bazı hususların üzeri ayrıca çizilebilir. Mesela Kürt hareketinin ne yapacağını tam olarak bilmiyoruz.

Genel olarak seçimlerinin kaderini, özel olarak ise bu kader içerisinde Cumhur İttifakı’nın konumunu belirleyecek bazı hususların üzeri ayrıca çizilebilir. Mesela Kürt hareketinin ne yapacağını tam olarak bilmiyoruz. HEDEP, kendi adaylarını çıkaracaklarını ilan etti. Ama bu aday çıkarma stratejisi partinin güçlü olduğu coğrafya dışındaki illerde de etkin bir şekilde söz konusu olacak mı? Pek çok yorumcu, bir daha kayyım sürecinin işletilmemesi karşılığında iktidarla HEDEP arasında bir kapalı kapı diplomasisinin işleyebileceği kanaatinde. Böyle bir şeyin olup olmayacağını hep beraber göreceğiz.

Bir diğer dikkate değer konu, İmamoğlu hakkındaki mahkeme süreci. Bilindiği üzere İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında ilk derece mahkemenin verdiği bir hapis cezası var. Cezanın onaylanması İstanbul seçimlerinin gidişatını radikal bir şekilde değiştirecektir. Tabii ki Türkiye siyasetinin de.

Son olarak İyi Parti-CHP ilişkisine değinilebilir. İyi Parti CHP’yle arasındaki ittifak ilişkisinin partisine zarar verdiği gerekçesiyle müstakil siyaset kulvarına geçti. İstanbul ve Ankara dahil tüm illerde aday çıkarmayı amaçlayan bu siyaset tarzı CHP’nin yeni liderliğinin ısrarına rağmen devam edecek. İyi Parti’nin CHP’nin rakibi olarak her seçim bölgesinde boy göstermesi Cumhur İttifakı için ciddi bir avantaj. Çünkü AKP-MHP işbirliğinin bir benzeri CHP-İyi Parti arasında yok. Cumhur İttifakı pek çok belediyeyi sadece bu karşı taraftaki işbirliği eksikliği sayesinde alabilir.

Armağan Öztürk
Latest posts by Armağan Öztürk (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir