AKP kaybetti: Nasıl ve neden?

AKP kaybetti: Nasıl ve neden?

Bu başarının en büyük nedeni ise AKP seçmenidir. Seçimlere katılım oranı % 78 seviyesinde kaldı. 48 milyon 150 bin kişi oy kullandı. Bu oyların 46 milyonu geçerli sayıldı. Oysa daha 10 ay önce yapılan milletvekili seçiminde 54 milyon kişi sandığa gitmişti. Katılım oranında en az 10 puanlık bir düşüş var.

Bu kadarını kimse beklemiyordu. Seçim gecesi ekranlara büyülenerek baktı insanlar. Aman tanrım. Gördükleri manzara gerçek miydi? CHP gerçekten de Türkiye’nin birinci partisi mi oldu? 10 ay önce depreme ve ekonomik krize rağmen Erdoğan ve Cumhur İttifakı nasıl seçimleri kazanıyor diye şaşıranlar bu sefer CHP nasıl AKP’nin önüne geçti diye şaşırmakta? 

Öncelikle CHP’nin haklı ve güçlü başarısını teslim edelim. CHP 2019 yerel seçimlerinde İyi Parti ittifakıyla % 30, 1 oy aldı. 14 milyon kişi CHP’li belediye başkanlarına oy verdi. İl Genel Meclisindeki CHP oyu ise % 28 civarındaydı. Bu oy oranlarıyla ana muhalefet partisi 11 büyükşehir, 10 il ve 187 ilçe kazandı. Bugün ise belediye başkanlıklarında % 37, 7, il genel meclisinde ise % 34, 4 almış bir parti var karşımızda. Her iki ölçütte de AKP’yi geçti CHP. Ana muhalefet partisi Türkiye’nin en büyük partisi haline geldi. Halk Partisi artık 14 büyük şehir, 21 il ve 331 ilçeyi yönetiyor. Yerel iktidar önemli ölçüde CHP’nin eline geçti. 

CHP oylarında şüphesiz ki bir artış var. Ama AKP ve MHP oylarındaki düşüş dramatik. Anadolu ve büyük kentlerin varoşlarındaki Cumhur İttifakı seçmeni partilerini protesto etti. İktidar partilerini çözerek CHP’yi ön plana çıkaran tablo önemli ölçüde bu davranışla ilgili.

AKP VE MHP’DEKİ DRAMATİK DÜŞÜŞ CHP’Yİ ÖN PLANA ÇIKARDI

Bu başarının en büyük nedeni ise AKP seçmenidir. Seçimlere katılım oranı % 78 seviyesinde kaldı. 48 milyon 150 bin kişi oy kullandı. Bu oyların 46 milyonu geçerli sayıldı. Oysa daha 10 ay önce yapılan milletvekili seçiminde 54 milyon kişi sandığa gitmişti. Katılım oranında en az 10 puanlık bir düşüş var. Her bir il için ayrıntılı analiz yapmak için çok erken. Ama görünen şu ki 8 milyona yakın seçmen (tam olarak 7 milyon 650 bin) seçimlere katılmadı. CHP oylarında şüphesiz ki bir artış var. Ama AKP ve MHP oylarındaki düşüş dramatik. Anadolu ve büyük kentlerin varoşlarındaki Cumhur İttifakı seçmeni partilerini protesto etti. İktidar partilerini çözerek CHP’yi ön plana çıkaran tablo önemli ölçüde bu davranışla ilgili.

Bu sonucun başlıca nedeni ise herkesin malumu. Ekonomik krizi çözme vaadi vererek seçim kazanan merkezi iktidar insanları perişan etti. Geniş halk kitleleri iliklerine kadar yoksulluğu yaşıyor. Özellikle emeklilerin durumu sosyal bir krize işaret etmekte. Erdoğan’ın seçimi çevirmek için yapabileceği hamlelerden biri emeklilere ek zam verilmesiydi. Ama sıkı ekonomik programda ısrar eden Şimşek buna itiraz etti. Madem kaynak yok, o zaman oyda yok dedi geçim sıkıntısı çeken kesimler. 

CHP’nin kısmi iç dönüşümü ise başarının bir diğer önemli anahtarı. Her ne kadar değişimcilerin iktidara gelirken vaat ettikleriyle son 6 ayda yaptıkları birbiriyle pek uyuşmasa da bir CHP rüzgarının esmesi yine de o yetersiz değişimden kaynaklanıyor.

CHP’DEKİ KISMİ İÇ DÖNÜŞÜM BAŞARININ ÖNEMLİ ANAHTARI

CHP’nin kısmi iç dönüşümü ise başarının bir diğer önemli anahtarı. Her ne kadar değişimcilerin iktidara gelirken vaat ettikleriyle son 6 ayda yaptıkları birbiriyle pek uyuşmasa da bir CHP rüzgarının esmesi yine de o yetersiz değişimden kaynaklanıyor. CHP Kılıçdaroğlu, onun sağcı siyaseti ve eskimiş kadrolarından kurtuldu. Geride bıraktıkları ona yeni seçmen kitleleriyle temas imkanı açtı.

Tabii İmamoğlu ve Yavaş’ı da unutmamak lazım. Bu iki isimden biri bir sonraki seçimde muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olacak. Hem İmamoğlu hem de Yavaş ulusal çapta bir desteğe ulaşmış durumda. İç Ege ve Güney Marmara başta olmak üzere Anadolu’nun pek çok coğrafyasında CHP algısının değişmesi ve Halk Partisinin muhafazakar-milliyetçi kesimlerin de sempatiyle baktığı oy verilebilir bir parti haline gelmesi bu iki yıldız ismin siyasi konumlarıyla yakından ilgilidir.

Sonuç olarak rahatlıkla şunu diyebiliriz ki, yaşadığımız seçim deneyimi iki tarihsel dinamiğin karşılaşmasının ürünü. Bir tarafta partilerine ve liderlerine küsmüş sandığa gitmeyen milyonlar, diğer tarafta kendini yenileyerek küllerinden doğan bir ana muhalefet partisi var.

Armağan Öztürk
Latest posts by Armağan Öztürk (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir