TikTok “Satmayacağız” diyor: Şimdi ne olacak?

TikTok “Satmayacağız” diyor: Şimdi ne olacak?

Biden’ın imzalamasıyla birlikte yürürlüğe giren yasa, TikTok’un ebeveyn firması ByteDance’e TikTok’u satması için 270 günlük bir süre öngörüyor. Eğer bu süre zarfında TikTok, yasa uyarınca “yabancı hasım” olarak tanımlanmayan bir tüzel kişiliğe satılmazsa, TikTok uygulaması ABD’de tamamen yasaklanacak.

Geçtiğimiz aylarda Amerika Birleşik Devletleri birincil yasama organı Temsilciler Meclisi, kamuoyunda “Yabancı Hasım Yasası” (Foreing Adversary Bill) olarak tanınan ve büyük oranda popüler sosyal medya platformu TikTok’un ABD’de yasaklanmasının önünü açacak olan bir yasayı büyük çoğunlukla kabul etmiş, ve tasarı ikincil yasama organı olan Senato’ya intikal etmişti. Her ne kadar Senato’nun yasaya dair yaklaşımı belirsizliğini korumuş olsa da, Başkan Biden, tasarının önüne gelmesi hâlinde imzalayacağını ifade etmişti. Nitekim öyle de oldu, Yabancı Hasım Yasası geçtiğimiz hafta Senato’da kabul edilmesinin ardından Biden tarafından imzalandı ve yürürlüğe girdi. Peki şimdi ne olacak?

Yasa, TikTok’a ABD operasyonları için iki temel seçenek sunuyor: Ya sat, ya da çekil. ABD tarafı için TikTok’a dair en büyük kaygı, TikTok’un ebeveyn şirketi olan ByteDance’in Çin Halk Cumhuriyet’i ile olan organik ilişkilendiren ileri geliyor.

YA SAT YA DA ÇEKİL!

Yasa, TikTok’a ABD operasyonları için iki temel seçenek sunuyor: Ya sat, ya da çekil. ABD tarafı için TikTok’a dair en büyük kaygı, TikTok’un ebeveyn şirketi olan ByteDance’in Çin Halk Cumhuriyet’i ile olan organik ilişkilendiren ileri geliyor. Zaten bu nedenle yasa, TikTok’u bir “yabancı hasım” olarak tanımlıyor. Yasanın ardındaki temel politik motivasyon, Çin devletinin TikTok vasıtasıyla yüz milyonlarca Amerikalının verilerini ele geçirebilecek olmasından kaynaklanıyor. Nitekim şimdiye kadar yasa, oldukça kaygan bir politik zeminde ilerledir.

Biden’ın imzalamasıyla birlikte yürürlüğe giren yasa, TikTok’un ebeveyn firması ByteDance’e TikTok’u satması için 270 günlük bir süre öngörüyor. Eğer bu süre zarfında TikTok, yasa uyarınca “yabancı hasım” olarak tanımlanmayan bir tüzel kişiliğe satılmazsa, TikTok uygulaması ABD’de tamamen yasaklanacak.

TikTok ise, “Satmayacağız” diyor. Hem ebevyn kuruluş ByteDance’in, hem de TikTok yönetiminin beyanları bu şekilde. ByteDance, geçtiğimiz günlerde yayınlamış olduğu bir raporda sosyal medyada paylaşılan “şirketin satmaya yönelik opsiyonları değerlendirdiğine” dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti.

Gelgelelim bu tip haberlerin yayılıyor olması başlıbaşına bir tesadüf değil. Zira pek çok uzmanın fikir birliğine vardığı üzere, TikTok satılırsa, oldukça dudak uçuklatan bir miktara satılacak. Financial Times’a göre, TikTok’un 2023 yılındaki cirosu 16 Milyar $’a yakın bir miktar olarak hesaplanırken, markanın toplam değeri 150 Milyar $’a kadar varıyor. Dolayısyıla, TikTok’un satışı, kağıt üzerinde, göründüğünden çok daha kârlı olabilir.

Chew, olası bir yasağın TikTok kullanan milyonlarca Amerikalının Anayasa Birinci Değişiklik (1st Amedment) ile korunan ifade özgürlüğünün ihlali anlamına geleceğini iddia ediyor. Dolayısıyla yasağa dair, olabilecek son raddeye kadar hukuk yollarını tüketmeye kararlı gözüküyor.

CHEW, HUKUK YOLLARINI TÜKETMEYE KARARLI GÖZÜKÜYOR

Ancak CEO Shou Chew, konunun paradan ibaret olmadığını düşünüyor. TikTok’un resmi X (eski Twitter) yaptığı resmî açıklama uyarınca Chew, satmamakta kararlı.  Hatta, satmamanın da ötesinden, mücadele etmeyi sürdüreceğini açıklıyor. TikTok’un bu konudaki en önemli kozu ise, ifade özgürlüğü. Chew, olası bir yasağın TikTok kullanan milyonlarca Amerikalının Anayasa Birinci Değişiklik (1st Amedment) ile korunan ifade özgürlüğünün ihlali anlamına geleceğini iddia ediyor. Dolayısıyla yasağa dair, olabilecek son raddeye kadar hukuk yollarını tüketmeye kararlı gözüküyor.

Chew’un ve TikTok yönetiminin bu tutumu, sosyal medyadaki pek çok yorumcu tarafından “şüpheli” olarak değerlendirildi. Nitekim, son derece “aşırı-değerli” gözüken bir uygulamayı satmak finansal açıdan kârlı gözükürken, savaşmaya dair yapılan açıklamaların kâr amacı gütmekten ziyade, politik bir ajandayı takip ettiği tespitleri sosyal medyada yaygındı.

Öte yandan, kimi uzmanlar, TikTok’un gerçekten Amerikan Anayasa hukukunda ifade özgürlüğüne dair tatmin edici bir davası olduğu kanaatinde.

Yani görünen o ki şu an tartışmanın iki boyutu var. Bir tarafta, yabancı etkinin özellikle veri güvenliğine dair ülkede oluşturduğu kaygı, diğer tarafta ise ifade özgürlüğü. Her ne kadar TikTok’a dair yapılan tespitler, ve yönetimin açıklamalarının tezatlığı meselenin kalıcı çözümü için bazı mesajlar verse de, milyonlarca kullanıcının kendini rahatlıkla ifade edebileceği bir platformu yasaklamak için ikna edici olamamış gözüküyor.

Bir taraftan, olası bir TikTok yasağının Amerikadaki mevcut teknoloji devlerinin önünü belki de haksız bir şekilde açacağı da kamuyounda yankı bulan önemli tartışmalardan.

Türkiye’de yaklaşık 30 milyon TikTok kullanıcısı bulunuyor. Bu, her üç kişiden birinin TikTok kullandığı anlamına geliyor. Ayrıca TikTok, YouTube’ın yanında Türkler tarafından en çok kullanılan sosyal medya platformu olarak kayda geçiyor. Dolayısyıla ABD’de TikTok yaşanan bu gelişmelerin özellikle politik çıktıları, yani veri güvenliği ve yabancı devlet etkisi konuları, Türkiye tarafından da yakından takip edilmeli.

Çağın Tan Eroğlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir