31 Mart’ı nasıl izlemeli?

31 Mart’ı nasıl izlemeli?

Artık şu malum. Anadolu Ajansına veri akışı belli bir sandık sıralamasıyla oluyor ve buradaki algoritma nedir tam çözümlenebilmiş değil ama AK Parti oranlarının yüksek olduğu sandık sonuçları daha çabuk geldiği biliniyor. Bu yüzden birincisi YSK yasakları kaldırdığını ilana edene kadar, ikincisi sayılan sandık oranı belli bir oranı geçene kadar beklemekte fayda var.

Seçim izleme ve sonuçlarını değerlendirmenin her seçim farklı dinamikleri olur. Bu seçime ilgi düşük olsa da seçim akşamı hala bir ilgi odağı olacaktır.

Bu seçim, hepimizi seçim heyecanı sardı diyebileceğimiz türden bir seçim olmuyor.  Geçmişe göre siyasete, özellikle de seçim siyasetine ilgisizliğin arttığı da artık araştırmalarla malum. Seçimler, artık uzatmalı dizilere döndü seçmenler için. Olan bitene ve olup biteceklere hakimiyet, ilgiyi azaltıyor. Karakterler sıkıcılaştı, dramatik ögeler azaldı, içerik zayıfladı. Oyunculuklar zaten tatmin etmiyor. Yeni yüzler oyuna dahil olmuyor. Velhasıl heyecan oluşturmuyor, göz ucuyla takip ediliyor. Fakat birinci ekran olarak olmasa da, ikinci ekran olarak seçim sahnesi hala takip ediliyor. Tam bir kayıtsızlık olduğu söylenemez. Olan daha çok memnuniyetsizlik. Toplum, siyasetçilerin ahlakından, becerisinden, siyasetsizliğinden, aynılaşmasından ve sürekli gerilim üretmesinden rahatsız. Gençler arasında bu rahatsızlık daha da yüksek. Bu fotoğrafta seçimlere katılımın oldukça azalması beklenebilir. Ama öyle olmuyor.

Toplum seçimleri milli bir spor faaliyeti olarak görüyor. Seçmen oy kullanmayı seviyor. Zira seçimler de olmasa siyasetten tamamen kopacaklar. Aslında her şeye rağmen seçimler, yurttaşların siyasete belli düzeylerde de olsa ilgili kalmalarını sağlıyor. Tabi seçim endeksli siyaset toplumu ve siyasetçileri siyasetsizleştiriyor: meselelerin üstünün örtülmesine, ertelenmesine ya da popülizm yolunda sağlıksız çözümlerin savulmasına ve yaygınlaşmasına neden oluyor. Bu ayrı bir yazı konusu. Gündem seçimler olduğuna göre biz siyasetin olumsuzluklarını bir kenara bırakıp, seçimleri nasıl izlemeli ona odaklanalım.

Günün keyfi

Seçimlerde ilk gösterge sanırım sandıklardaki yoğunluk olur. Sosyal medyada “önceki seçimlerdeki kadar yoğunluk yok” havadislerini duyabiliriz. Fakat buradan katılımı öngörmek, fark çok çok bariz değilse kolay değil. Zaten (büyükşehirlerde) 4 farklı oy kullanılacak olması oy verme işlemini biraz uzatan bir faktör. Bu yüzden genel seçim ile oy sıralarını karşılaştırmak çok kolay değil.

Bu arada, telaşa gerek yok. Oy kullanma, bulunduğunuz şehre göre saat 16:00 ya da 17:00’de bitiyor. Öğleden sonra da oy kullanılabilir. Genellikle de daha rahat oluyor. Zamanında oy kullanacağı binaya erişenler, sıradaysalar, kapılar kapatılsa da oylarını kullanıyor. Teorik olarak seçim yasakları (içki satışı dahil) 23:59’da sona eriyor. Fakat çoğunlukla çok daha erken 21:00’a bile kalmadan YSK kararıyla sona eriyor.

Katılım ve geçerli oy oranları için iki bazımız olmalı. Birincisi 2019’daki oranlar, ikincisi 2023’te yurtiçinde kullanılan oylardaki geçerli oy oranları. Sandık verisi geldiğinde ise, sandıkların 2019 ve 2023 karşılaştırmaları ile hangi parti seçmenlerinin bu seçim sandığa daha az gittiğini ortaya çıkarmak önemli bir analiz göstergesi olacak.

KATILIM ORANI KARŞILAŞTIRMASI ÖNEMLİ OLACAK

Sandıklar kapanınca

Seçim yasakları kalkana kadar medyada sonuç açıklanması yasak. Ekran başında beklemenize gerek yok. Ancak tabi ki, Twitter’da sonuç sızdırmaya başlayanlar olur. Aşırı seçim bağımlısı biri iseniz Twitter’da dolaşarak sonuçlara denk gelebilirsiniz. Ama zaten bu sonuçlar yeterli sandık oranına henüz erişilmeden yayılmış olacağı için sağlıklı değil. Sadece aynı bölgelerde ya da sandıklardaki geçmişe göre karşılaştırmalar anlamlı bir tahmin üretilmesine katkı sağlayabilir.

Artık şu malum. Anadolu Ajansına veri akışı belli bir sandık sıralamasıyla oluyor ve buradaki algoritma nedir tam çözümlenebilmiş değil ama AK Parti oranlarının yüksek olduğu sandık sonuçları daha çabuk geldiği biliniyor. Bu yüzden birincisi YSK yasakları kaldırdığını ilana edene kadar, ikincisi sayılan sandık oranı belli bir oranı geçene kadar beklemekte fayda var. Seçim bağımlısı değilseniz saat 21:00’den önce ekrana bakmaya hiç gerek yok. Sayımlar çok hızlı ilerler zaten. Hatta en güzeli sandıkların sayımı %80’lere gelene kadar hiç bakmamak, baksanız bile kestirimde bulunmamak.

Bu seçimin ve her yerelin seçimin gözdesi İstanbul Büyükşehir sonuçları. İmamoğlu kazanmaya daha yakın. Fakat sadece kimin kazanacağı değil, ne kadar farkla kazanacağı da siyasetin geleceği açısından önemli olacak. 4-5 puanı aşan bir fark İmamoğlu’nun siyasi güç endeksini oldukça yukarılara taşır.

İMAMOĞLU İÇİN FARK ÖNEMLİ OLACAK

Başarı göstergeleri:

Peki hangi sonuçlar seçim değerlendirmesi yapmak isteyenler için öncelikli olacak. Ben kendi sıralamama yer vereyim:

1. Katılım ve geçerli oy oranları bu seçimin en gözde göstergeleri benim için. Seçim gecesi sadece bu oranların kendisinden dahi kestirimler yapmak mümkün. Burada iki bazımız olmalı. Birincisi 2019’daki oranlar, ikincisi 2023’te yurtiçinde kullanılan oylardaki geçerli oy oranları. Sandık verisi geldiğinde ise, sandıkların 2019 ve 2023 karşılaştırmaları ile hangi parti seçmenlerinin bu seçim sandığa daha az gittiğini ortaya çıkarmak önemli bir analiz göstergesi olacak.

2. İBB sonuçları: Elbette bu seçimin ve her yerelin seçimin gözdesi İstanbul Büyükşehir sonuçları. İmamoğlu kazanmaya daha yakın. Fakat sadece kimin kazanacağı değil, ne kadar farkla kazanacağı da siyasetin geleceği açısından önemli olacak. 4-5 puanı aşan bir fark İmamoğlu’nun siyasi güç endeksini oldukça yukarılara taşır. Öte yandan fark az olursa ve buna, Ankara’da gözlemlenecek belirgin bir Yavaş üstünlüğü, CHP’nin toplamda 2019’a göre geriye düşmesi ya da yeni yerler eklemede etkisiz kalması ve/veya bazı yerleri kaybetmesi eklenirse, İmamoğlu kazansa dahi buruk bir zafer olarak kazanmış olacak. Hala seçimlerden güçlenerek çıkacak, fakat zayıflıkları da belirgin olmaya devam edecek.

3. Türkiye geneli: Üçüncü önemli sonuç, ülke genelinde il/ilçe meclisi oy dağılımları ortalaması. Bu metrik genel seçim için bir ara fotoğraf sağlıyor. Partilerin durumu hakkında fikir veriyor. Tabi her parti her yerde seçime girmedi, buna dikkat etmek gerekir. İkincisi yerel dinamikler de meclis oyunu az çok etkiler. Ama bunlara rağmen partilerdeki düşüş ve yükselişleri anlamak için az çok fikir sahibi olmaya yarar. 2023 sonuçları ile en azından belli şehirlerde, ilçelerde karşılaştırmalar, çıkış yapan ve düşüşe geçmiş partileri bize haber verecek.

4. Yavaş farkı: Ankara’da Yavaş’ın kazanacağı konusunda tereddüt yok. Farkın ne kadar açılacağına bakılacak. Bundan sonra, 8 puan üstü Yavaş işin başarı eşiğidir (2019’daki farkın iki katı). Hele de bazı anketlerdeki gibi aşkın bir fark ortaya çıkarsa, Yavaş’ı konuşmaya çok devam ederiz. Hatta üzerine bilimsel araştırmalar yapmaya ve bir vaka olarak anlamaya, incelemeye çalışmaya ihtiyaç artar (ki aslında her durumda yapmakta fayda var).

5. Meclislerde çoğunluk: Hem Ankara hem İstanbul seçimleri için bunlardan sonra bakılacak ilk şey meclis dağılımı olacak. Meclislerde çoğunluk yine Cumhur İttifak’ında kalabilir. Bu muhalefet açısından teknik olarak aşırı önemli değil, ama bunun tersinin gerçekleşmesi moral üstünlük açısından önemli. Meclis seçimleri ile Büyükşehir tercihleri arasında önemli farklılıklara tanık olacağız. Bu meclis dağılımlarını oldukça karmaşıklaştıracak. Hem muhalif seçmenler arasında hem iktidarı destekleyen seçmenler arasında, özellikle gençlerde, pusulalarda farklı partilere verme, çeşitleme yapma, yaygın bir davranış olacak. İstanbul ve Ankara’da meclis çoğunluğunun iktidarda kalması, muhalefetin başarı tatminini yine sınırlayacak. Seçmendeki apatinin azalması zorlaşacak. Meclislerde iktidarın çoğunluğu kaybetmesi ise gerçek bir dönüm noktası olur. “Artık” diye başlayan değerlendirmeler artar.

6. CHP’nin Büyükşehir performansı: Büyükşehirlerde CHP’nin Antalya, Eskişehir, Hatay’da kaybetme, Bursa ve Balıkesir’de kazanma ihtimali var. Artılar ve eksiler arasındaki fark başarı ölçümlemede bir parametre olacak. Bunlar arasında Hatay’ın muhalefet içi tartışmalar açısından ayrı bir önemi de var. CHP, etik sorunlara rağmen, sadece seçimi kazanma parametresi ile adaydan vazgeçemedi. Buna rağmen Hatay’ı kaybetmesi seçmenlerdeki olumsuz algısına bir tuğla daha ekleyecek. Bu durumda CHP, sadece etik açıdan hatalı değil, aynı zamanda beceriksiz de bulunacak. Hatta az farkla seçimi kazansa dahi bu geçerli, zira Zan vakası malum. Bu yüzden farkın CHP açısından, “Zan’ın ses kaydı açığa çıkmasa demek ki CHP kazanamıyormuş” yorumuna izin vermeyecek kadar açık olması gerekecek.

DEM’i ve Kürt seçmenleri gözlemlemek için ilk bakacağım gösterge, Diyarbakır, Hakkâri, Van, Ağrı gibi önemli şehirler başta olmak üzere katılım oranları olacak. 2028 seçimleri ve sonrasında bölgede katılım oranları, hatta geçersiz oy oranları, Türkiye geneline göre belirgin bir fark gösteriyor.

DEM İÇİN KATILIM ORANLARI ÖNEMLİ

7. İstanbul İlçeleri: Yine İmamoğlu ve CHP başarısında önemli bir gösterge, İstanbul’da mevcut belediye sayısındaki artış olup olmayacağı olacak. Tuzla, Üsküdar, Arnavutköy, Sancaktepe gibi yerler mevcuda eklenebilecek ilçe sayısı önemli olacak.

8. İYİ Parti’nin bekası: İYİ Parti’nin oy kaybedeceği açık görünüyor. Genelde hiçbir partide siyaset kalmadı ama İYİ Parti ve Akşener sadece negatif siyasetten ibaret bir hale dönüştü. Bu da kaybettiren bir özellik. Seçmen liderlerin neye kızgın olduğunla değil ne söylediğiyle, ne önerdiğiyle dada çok ilgileniyor. CHP’li belediye başkanlarından aday yapılmayanlardan devşirerek kazandıkları belediyeler olabilir, ancak bu düşüşü gölgelemeyecek şekilde analiz edilebilmeli. Bu yüzden İstanbul ve Ankara’daki oy oranları (hem büyükşehirde hem de mecliste) daha kritik olacak. Bunun yanından iddialı oldukları, Ordu, Nevşehir, Kars gibi şehirlerdeki sonuçlar da itibarları açısından kritik öneme sahip. 

9. DEM’in 3. Yolu: DEM’i ve Kürt seçmenleri gözlemlemek için ilk bakacağım gösterge, Diyarbakır, Hakkâri, Van, Ağrı gibi önemli şehirler başta olmak üzere katılım oranları olacak. 2028 seçimleri ve sonrasında bölgede katılım oranları, hatta geçersiz oy oranları, Türkiye geneline göre belirgin bir fark gösteriyor. Kürt seçmenlerin belli bir kesimi, sistemik siyasetin, seçimlerin anlamsız olduğunu, bir değişime imkân vermediğine inanıyor, sandığa gitmiyor ya da geçerli oy kullanmıyor. Bu yüzden bu oranlardaki değişim, DEM’in yeniden sahne alarak politika yapmak üzere 3. Yol girişiminin karşılığını görmek açısından önemli olacak. İkinci derece önem arz eden sonuç ise Diyarbakır, Mardin ve Van’daki oy oranlarının 2019’a göre değişimi olacak. En azından düşüş olmaması DEM için kritik eşik. Şayet bir artış da gözlemlenirse, DEM 1 Nisan tartışmalarına güçlü girecek.

Seçimin gözdesi Yeniden Refah Partisi. Hem birçok yerde seçim sonuçlarını belirleyen, AK Parti’ye kaybettiren oldukları için, hem de gözle görülür yükselişleri ve bunun AK Parti’nin çözülüşüne etkisi açısından. YRP’nin iddialı olduğu Urfa ve Yozgat’taki oy oranı kadar, İstanbul, Ankara ve İzmir’de Büyükşehir seçimlerinde 2023 oylarının üstüne çıkıp çıkmayacağı önemli bir gösterge olacak.

SEÇİMİN GÖZDESİ YENİDEN REFAH PARTİSİ

10. Yeniden Refah’ın yenidenliği: Arka sıralara koymuş olsam da seçimin gözdesi Yeniden Refah Partisi. Hem birçok yerde seçim sonuçlarını belirleyen, AK Parti’ye kaybettiren oldukları için, hem de gözle görülür yükselişleri ve bunun AK Parti’nin çözülüşüne etkisi açısından. Tabi ahlakçı, muhafazakâr bir İslamcılığın sönümlenmeyen başarı hali, sol muhalefet açısından bir sorun. Ancak bunu öfkelenmeden sakince anlamaya çalışması gerekiyor. YRP’nin iddialı olduğu Urfa ve Yozgat’taki oy oranı kadar, Kocaeli, Konya gibi güçlü olduğu yerlerdeki yakaladığı oy oranı, tüm psikolojik baskılara rağmen İstanbul, Ankara ve İzmir’de Büyükşehir seçimlerinde 2023 oylarının üstüne çıkıp çıkmayacağı, seçim sonrası dönemdeki çıkışının devamı açısından önemli bir gösterge olacak.

11. Seküler milliyetçilik rekabeti: Zafer Partisi’nin İYİ Partiyi geçtiği yerlerin çokluğu İYİ Parti’den Zafer Partisi’ne geçişleri hızlandırabilir. İstanbul ‘da büyükşehir seçimlerinde Zafer Partisi’nin İYİ Partinin önünde bitirmesi tek başına bir moral üstünlük getirebilir.

Elbette bu göstergeler ilk bakışta izlenebilecek göstergeler. Sandık verilerine erişimden sonra, daha ilişkisel ve karşılaştırmalı analizlere ve seçim sonrası araştırmalara ihtiyaç var. Herkese anlamlı ve eğlenceli seçimler.

Ulaş Tol
Latest posts by Ulaş Tol (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir