Oley! TCMB başkanı değişti

Oley! TCMB başkanı değişti

Dünyanın en iyi ekonomistlerinden olduğu iddia edilen Acemoğlu, Krugman, Roubini, Solow dan ikisini seçip birini Ekonomi bakanı diğerini MB başkanı yapsan yine de bir şey değişmez. Bu adamlar Türkiye’nin bugünkü sisteminde görev kabul etmez, o ayrı ancak bu adamlara sorun önce “Demokrasi, Adalet, Liyakat” diyeceklerdir.

Dünyada faizler: Majör merkez bankaları faizlerini sabit tuttu. Ve ısrarla faiz indirimine başlamak için aceleci olmayacaklarını söylediler. Powell, faiz indirimi için istihdam verilerine dikkat edeceklerini söyledi, ertesi gün ABD Ocak ayı tarım dışı istihdam verileri açıklandı. İstihdam artışı 185 bin, işsizlik oranı da %3,8 bekleniyordu, istihdam artışı 353 bin, işsizlik oranı %3,7 gerçekleşti.

Merkez bankalarının başta jeopolitik riskler olmak üzere faiz indiriminde acele etmeme sebeplerini geçen haftaki yazımda anlatmıştım. Bu sebeplerde her hangi bir değişiklik gözlemlenmiyor. Piyasalar, bu haberler üzerine Mart ayında bekledikleri faiz indirimi tahminlerini Nisan, Mayıs ayına ertelediler. Ben aylardır yazdığım gibi Haziran öncesi bir indirim beklemiyorum. 2024 yılında ECB’nin beş, FED’in üç, BOE’nin daha az sayıda indirim yapmasını bekleniyor.

Türkiye de gündem: Hafta içinde MB, KKM hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranlarını düşürdü, buna karşı döviz mevduatı zorunlu karşılıklarını artırdı. Sanıyorum bundan amaçladıkları; piyasadaki fazla lirayı çekerek, TL mevduat faizindeki düşüşün ve KKM dan dövize geçisin öününe geçmek.

Haftasonu gece yarısı MB başkanı Gaye hanımın görevden alındığı haberi geldi. Yerine çok hızlı bir şekilde Fatih Karahan atandı. Bu gelişmeyi hem ulusal hem uluslararası kuruluş ve uzmanlar çok pozitif yorumladı. Atamanın üzerinden on iki saat bile geçmemişken yeni MB başkanı için methiyeler düzen açıklamalar geldi.

Berat Albayrak, Lütfi Elvan, Naci Ağbal, Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan’ın ilk göreve geldiği günler gibi. Berat Albayrak eleştirilirken de, Naci Ağbal göklere çıkarılırken de aynı şeyleri söyledim, “Göreve gelen isimlerin hiç bir önemi yok”. Bugün de aynısı tekrarlayacağım. Dünyanın en iyi ekonomistlerinden olduğu iddia edilen Acemoğlu, Krugman, Roubini, Solow dan ikisini seçip birini Ekonomi bakanı diğerini MB başkanı yapsan yine de bir şey değişmez. Bu adamlar Türkiye’nin bugünkü sisteminde görev kabul etmez, o ayrı tabi.

Bu adamlara sorun önce “Demokrasi, Adalet, Liyakat” diyeceklerdir. Anayasa Mahkemesinin “serbest bırakın” dediği Can Atalay’ın geçen hafta mecliste vekilliği düşürüldü. Anayasaya göre kararları tartışmasız olan Anayasa Mahkemesinin kararını Yargıtay tanımıyor. Komik ama gülemiyor insan.

Geçen haftanın tek olumlu tarafı başta F-16’lar olmak üzere Türk – ABD ilişkilerinde görülen yumuşamaydı. Bu durum Türkiye’ye fon akışının aniden durup geriye dönmesine bir süre daha engel olabilir.

Bireysel kredi faizleri bu haftada 1,34 gevşerken ticari kredi faizleri bir puana yakın artmış. İlgili hafta tüm kredi gruplarında borçlanma artmış ama en göz kamaştırıcı artış, kredi kartları yaşanmış. İlgili hafta bir önceki haftaya göre %3 artış göstermiş.

TCMB ve BDDK: 26 Ocak 2024 verileri açıklandı. Bu verilere göre ilgili hafta;

Yabancı Portföy: Hisse senedinde 62 milyon dolar alış, tahvilde 51 milyon dolar satış var.

Merkez bankası rezervi: İlgili hafta brüt rezerv bir milyar dolar azalıp 137,1 milyar dolar oldu. Net rezervler 30,7 milyar dolar, swap hariç net rezerv ise eksi 43,7 milyar dolar oldu. Seçime yaklaştıkça rezervlerdeki azalmanın artmasını bekliyorum.

Mevduat: İlgili hafta üç aylık mevduat faizleri %49,61 gevşedi. Üç aylık faizler düşerken aylık faizler artıyor. Aralarındaki makas azalmaya başladı. 2022 Ocak tüfesi %11,10 ve 2023 Ocak tüfesi %6,85 gelmişti. 2024 Ocak ayı %6 ile %8 arasında bekleniyor. Mevduat faizi %4 civarı. Bundan sonraki süreçte vatandaş dövizden TL’ye geçmeyi, TL mevduat yapmayı daha az düşünülecektir kanımca.

Krediler: Bireysel kredi faizleri bu haftada 1,34 gevşerken ticari kredi faizleri bir puana yakın artmış. İlgili hafta tüm kredi gruplarında borçlanma artmış ama en göz kamaştırıcı artış, kredi kartları yaşanmış. İlgili hafta bir önceki haftaya göre %3 artış göstermiş. Geçen hafta “Hem zamlı maaşlar hem şirketlerin indirimli satışları Ocak ve Şubat ayında kredi kartı harcamalarını tetikler gibi geliyor bana” diye görüşümü belirtmiştim. Ocak hatta Şubat’ın ilk yarısı bu artış doğal görülebilir ama sonrası sıkıntı ve polisiye tedbirler getirecektir. Seçim sonrasına kadar polisiye tedbirlere cesaret edemeseler de sonrası kaçınılmaz olacaktır. O yüzden seçim sonuna kadar ihtiyaçlarınız için kredi kartlarınızın taksit seçeneği kullanacaksanız, acele etmenizi öneririm. Sonrasında bu şansınız olmayabilir.

Majör merkez bankalarının faiz indirimine yakın olduğu beklentisi sekteye uğradı ama ABD teknoloji devlerinden gelen olumlu haberler, dünya borsalarının çoşkusunu engelleyemedi.

Dolar/TL:

Son haftalardaki hareketlerini dikkate alırsak bu hafta desteği 30,25 ve 29,90; dirençleri ise 30,65 ve 31 seviyesinde. TL mevduat faizi artık TL’ye dönüşü özendirmiyor. %36 ile %40 TÜFE beklentisi var. Doların fiyatı, ekonomi yönetiminin son sekiz aylık davranışına bakarsak enflasyonun biraz altında hareket ediyor. Bu durumda yatırımcı neden TL tutma riskini göze alsın ki? Hele ki Mayıs ayı civarında %70 enflasyon beklentisi var iken. Zirveyi görelim, düşüşe göre dolardan vazgeçmeyi düşünebiliriz.

Bist100:

Majör merkez bankalarının faiz indirimine yakın olduğu beklentisi sekteye uğradı ama ABD teknoloji devlerinden gelen olumlu haberler, dünya borsalarının çoşkusunu engelleyemedi.

Geçen hafta; “8600 puanı bu hafta deneyecek sanırım. 8600 üstüne çıkması iki ile dört haftayı bulabilir. Cuma günü alış yapılmış, 8600 puandan kar satışı gelecektir” tahmininde bulunmuştum. 8762 puanı gördü. Bu hafta 8600 puanın üstünde kalabilirse yeni bir yükseliş başlıyor olabilir. Bu hafta kâr satışı yese bile en fazla üç hafta içinde yükselişe geçecek gibi duruyor. Yeni MB başkanı haberini bu yükseliş hareketi için kullanabilirler.

Dolar endeksi ve ABD (10 yıl) Tahvil:

Endeks, daha önce belirttiğim 104 – 101 bandındaki hareketinde, 104 puana yeniden yükseldi. Yükselişin devamı için 103,85 puan üstünde bir hafta daha kapanış yapmalı.

2024 yılında ABD ekonomisinin Euro bölgesi ve İngiltere ekonomisinden en az iki katı daha fazla büyüme göstereceği beklentilerine dikkat edersek endeksin 101 puan altına gelmesinin zor, ama 104 puan üstüne çıkmasının şaşırtıcı olmayacağı sonucuna ulaşabiliriz.

FED’in faiz indirimine yakın olması ABD tahvillerine alış getirmeye devam ediyordu ki Powell açıklamaları %3.90 desteği altına gelen faizi son gün hızla yukarı itti. %4,05 üstünde kalırsa faizler artmaya devam edebilir. Faizlerin yılsonu %3,75 civarına kadar gevşeyeceği tahmin ediliyor. Kısa zamanda %3,90 altını beklemek pek mantıklı değil sanki.

Euro/USD:

Geçen hafta; “1.0780 seviyesi destek. Altını görmesi 1,0635 seviyesini hedefe sokar” tahmininde bulunmuştum. Tam 1.0780 gördü. 1,0645 hedefte.

Brent Petrol:

Geçen hafta ham petrol, brent petrol sert değer kaybetti. Bu hafta, brent petrol de 77,85 dolar destek, 82,20 dolar direnç.

Altın/ons:

Altın konusunu geçen haftaki yazımda uzun uzun anlatmaya çalışmıştım. Teknik olarak bu haftaya baktığımızda; aylardır yazdığım gibi 2075 doların üstünde kapanış yine gerçekleştiremedi. Hafta boyunca yükselen fiyat, cuma günü sert iniş yaptı. 2075 dolar altında kaldıkça 1800 dolar hedefte kalır. Teknik olarak bu seviyeleri görmesi çok daha olası sanki. Bu haftaki destekleri 2010, 1995 dolar; dirençleri 2060 ve tabi ki 2075 dolar.

 

Murat Kartalkaya
Latest posts by Murat Kartalkaya (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir