DEM Parti İmralı Heyeti'nde yer alan TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un heyetin İmralı'da ikinci kez görüşmeye ''henüz talep gelmediğini, talep geldiğinde değerlendirileceğine'' ilişkin açıklamasına yanıt verdi.
Önder, "Önümüzdeki hafta için en kısa sürede başvuruda bulunacağız" dedi. DEM Parti İmralı Heyeti, 17 Ocak Cuma günü şimdiye kadar yapılan ''çalışmalara'' ilişkin yazılı bir açıklama yapacak.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti grup toplantısı öncesi kendisine yöneltilen "İmralı'da ikinci görüşme olacak mı" sorusuna, "Talepte bulunulmadı. Talepte bulunulduğunda takdirde elbette bunun değerlendirmesini Adalet Bakanlığı olarak değerlendiririz" diye yanıt verdi.
DEM Parti İmralı Heyeti'nde yer alan TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Tunç'un bu açıklamaları üzerine, "Önümüzdeki hafta için en kısa sürede başvuruda bulunacağız" dedi.
DEM Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre, DEM Parti İmralı Heyeti, 17 Ocak Cuma günü şimdiye kadar yapılan ''çalışmalara'' ilişkin yazılı açıklama yapacak.
Bakan Yılmaz Tunç : "Yeni görüşme talebi olursa değerlendirilir"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti İmralı Heyeti'nin, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'la ikinci bir görüşme talebinin kendilerine gelmediğini, talep geldiği takdirde değerlendirme yapacaklarını söyledi.
Adalet Bakanı Yılmaz Yunç, AK Parti grup toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.
DEM Parti İmralı Heyeti'nin, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'la ikinci bir görüşme için taleplerinin olup olmadığının sorulması üzerine Tunç, "Talepte bulunulmadı. Talepte bulunulduğu takdirde elbette bunu Adalet Bakanlığı olarak değerlendiririz." dedi.
"Terörsüz Türkiye" için büyük bir çaba olduğunu belirten Adalet Bakanı Tunç, "40 yıldan bu yana ülkemizin, milletimizin huzur ve güvenliğini tehdit eden, kalkınmasının önünde engel olan PKK terör örgütünün tamamen lağvedilmesi, terörsüz bir Türkiye için iç cephenin güçlendirilerek milli birlik, kardeşliğimizin daha da güçlendirilerek, Türkiye yüzyılının daha güçlü olması noktasında büyük bir çaba var. Bu çabaya hep beraber destek veriyoruz. Bu anlamda da yeni görüşme talebi olursa bu değerlendirilir." şeklinde konuştu.
"Hep beraber soruşturmanın sürecini beklemek lazım"
Sorular üzerine, CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın gözaltına alınmasına ilişkin süreci de değerlendiren Adalet Bakanı Tunç, konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 47 kişi hakkında yürütülen bir soruşturma bulunduğunu hatırlattı. Bakan Tunç, şöyle devam etti:
"Bu soruşturma başladığında maalesef yargıya yönelik haksız bir takım tepkiler söz konusu oldu. Burada soruşturma gizli. Henüz gözaltı süreci, ifadeleri alınıyor. Dosyadaki delilleri, suçlamaları, kanıtları bilmeden yargıya yönelik yapılan yakışıksız ifadeleri kabul etmek mümkün değil. Bu doğru değil. Hep beraber soruşturmanın sürecini beklemek lazım, hep birlikte takip ediyoruz. Hiç kimse yargı, hukuk karşısında daha layüsel değildir. Yapmış oldukları yanlışlıkların eğer bir suç unsuru varsa bunun hesabını soracak olan yargıdır. Dolayısıyla dosyanın içeriğini bilmeden yargıya yönelik bir takım tehditkar ifadeler kullanmak hiç kimseye yakışmaz. Özellikle sorumluluk sahibi olan siyasetçilerin, yöneticilerin bu konuda dikkatli olması lazım. Hukuk, yargı karşısında herkes yaptığının hesabını vermek durumundadır. Bunu ortaya çıkaracak olan da tarafsız ve bağımsız yargıdır. Bu nedenle hiç kimse adalet, yargı, hukuk karşısında layüsel değildir."
Gazetecilerin, "Beşiktaş Belediyesine de kayyum atanabilir mi?" sorusuna Tunç, "Burada devam eden bir soruşturma var ihalelerle ilgili. Cumhuriyet Savcıları bütün suçlamalara, delillere hakim olan savcılar. Hep beraber onun sonucunu beklemek gerekir" yanıtını verdi.
Ünlü oyuncuların menajeri Ayşe Barım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen başlatılan soruşturmaya ilişkin soruları da yanıtlayan Bakan Tunç, "Orada da devam eden bir soruşturma var. Bu yargı süreçleriyle ilgili özellikle soruşturma aşaması gizli olduğu için bu anlamda yorum yapmak doğru değil. Dosya içeriğini bilmeden yorum yapmak doğru olmaz. Hep beraber o soruşturmaların neticesini beklemek gerekir" diye konuştu.
"İstanbul Barosu'nun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin savaş suçu teşkil ettiği yönünde talihsiz açıklamaları oldu"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile Baro Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi, yeni başkan ve yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talepli davanameyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davaya ilişkin de soruları yanıtladı.
İstanbul Barosu ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir işlem bulunduğunu belirten Tunç, şunları söyledi: “İstanbul Barosu’nun bir açıklaması nedeniyle bu işlem başlatıldı. Suriye’de 2 terör örgütü şüphelisi sanığı ülkemizde yargılanırken hem davası hem soruşturması devam ederken Suriye’ye kaçan 2 sanıkla ilgili güvenlik güçleri ile gerçekleşen bir çatışmada etkisiz hale getirilmesi sonrasında bunların gazetecilik faaliyeti nedeniyle etkisiz hale getirildiği yönünde İstanbul Barosu’nun bir açıklaması söz konusu oldu. Baro açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cenevre Sözleşmesini, Roma Statüsü’nü insancıl hukuku ihlal ettiğini ve bunun savaş suçu teşkil ettiği yönünde maalesef talihsiz açıklamaları oldu. Bu açıklamalar, baroların amacı dışında yapılan faaliyet dışında değerlendirildiği için Avukatlık Kanunu 77. maddesinin 5. fıkrası gereğince İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma söz konusu oldu. Bu soruşturmada İstanbul Barosu başkan ve yönetiminin Avukatlık Kanunu 77. maddesi gereğince görevlerine son verilmesi ile ilgili bir davaname açıldı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bu dava görülecek. Hep beraber süreci takip edeceğiz."
Yorum Yazın