AYM, İliç savunucusu Sedat Cezayirlioğlu için hak ihlali kararı verdi

AYM, İliç savunucusu Sedat Cezayirlioğlu için hak ihlali kararı verdi

Anayasa Mahkemesi (AYM), Erzincan İliç’teki maden ocağına karşı yürüttüğü çevre mücadelesi esnasında gözaltına alınan ve köyüne girişi engellenen İliç savunucusu Sedat Cezayirlioğlu’nun, “özel hayata saygı hakkının” ihlal edildiğini karar verdi. Yüksek Mahkeme, yerel mahkemeden ihlalin giderilmesini istedi.

Çezayirlioğlu, Erzincan’ın İliç ilçesinde özel bir şirket tarafından yapılması planlanan Çakmaktepe Madeni Açık Ocak İşletmesi Kapasite Artış Projesi için verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) “olumlu kararı”nın iptali istemiyle dava açtı. Cezayirlioğlu davanın idare mahkemesince reddi nedeniyle ”özel hayata saygı hakkının” ihlal edildiğini ileri sürerek, AYM’ye 2020’de başvuruda bulundu.

Mahkeme “özel hayata saygı hakkının” ihlal edildiğine karar verdi

AYM İkinci Bölümü, 25 Ocak 2024’te Sedat Cezayirlioğlu’nun başvurusunu haklı bularak oy birliğiyle ”özel hayata saygı hakkının” ihlal edildiğine karar verdi. Kararın gerekçesinde şu değerlendirmeler yapıldı: “Anayasa Mahkemesinin, aynı Projeye ilişkin olan Eşref Demir kararında, başvurucunun itirazlarına rağmen Proje faaliyet alanında kalan mera nedeniyle bölgedeki hayvancılığın etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin esaslı bir değerlendirme yapılmadığı, yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunu hazırlayan heyette ziraat mühendisi bilirkişi bulunmadığı belirtilmiştir. Kararda, bilirkişilerce ÇED raporunda bölge sakinlerinin temel geçim kaynağının hayvancılık olduğu ve proje alanında kalan meranın aktif olarak kullanıldığı ifade edilmesine rağmen anılan raporda meranın kısmen tahrip olduğu tespitine yer verilmekle yetinildiği vurgulanmıştır. Ayrıca bilirkişi raporunda meranın Proje bitiminde rehabilite edileceği belirtilmişse de uzun bir süre devam edecek olan madencilik faaliyetinin hayvancılık üzerine etkisinin de incelenmesi ve bu hususta ÇED raporunda gerekli tedbirlerin öngörülüp öngörülmediğinin ortaya konulması gerektiğine değinilmiştir. Kararda son olarak Mahkemenin bilirkişi raporundan hareketle ortaya koyduğu gerekçenin sınırlı olması ve başvurucunun belirli iddialarına doğrudan bir cevap verilmemesi nedeniyle kamusal makamların özel hayata saygı hakkı bağlamında pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediği sonucuna ulaşılmıştır.

Somut başvuruda da belirtilen tespitlerden ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”

9 işçi toprak altında kaldı

Kararın bir örneği, “özel hayata saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere” Erzincan İdare Mahkemesine gönderildi.

Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye ait Anagold Çöpler Altın Madeni İşletmesi’nde meydana gelen liç kaymasında 9 işçi toprak altında kalmıştı.

Sedat Cezayirlioğlu kimdir?

1967 yılında doğan ve Erzincan’ın İliç ilçesinde hayata gözlerini açan, ilkokul ve ortaokul eğitimini yine bu ilçede tamamlayan, ardından lise öğrenimini Erzincan merkezde tamamlayan Sedat Cezayirlioğlu, 30 yıl boyunca kamu hizmeti görevinde bulundu.

2016 yılında, İliç ilçesinde faaliyet gösteren dünyanın en büyük 3. altın madenine karşı vatan ve toprak savunması mücadelesi başlattı. Bu mücadelede hukukun ve adaletin sesi olmak için adım attı ve birçok zorluğa göğüs gerdi.

Siyasi iktidarın baskısı ve zorlaması sonucunda TCDD’deki makinistlik görevinden emekliye ayrılmak zorunda kalsa da, mücadelesinden vazgeçmedi. Sayısız davalarla karşı karşıya kalsa da, hukukun üstünlüğüne olan inancını hiçbir zaman kaybetmedi.

Mücadelesi boyunca ulusal ve uluslararası alanda birçok kuruluşla iş birliği yaparak, sesini duyurmayı başardı. Bilimsel raporlar, siyasi partilerle görüşmeler, ulusal basında yapılan haberler ve Avrupa’da yer alan medya organları sayesinde mücadelesini geniş kitlelere duyurdu.

Sedat Cezayirlioğlu, bu zorlu süreçte maddi ve manevi olarak ağır bedeller ödedi. Ölüm tehditleriyle karşı karşıya geldi, canına kast edilmeye çalışıldı. Ancak mücadelesinden vazgeçmedi ve hala Türkiye’deki siyasi hukuk ve bürokrasiyle uğraşmayı sürdürüyor.

Büyük siyanür felaketi sürecinde Zafer Partisi Genel Başkanı Sn. Ümit Özdağ’ın desteğiyle olay Türkiye’nin gündemine oturdu. Bu sürecin ardından İliç ilçesinde Zafer Partisinin ilçe başkanlığını kurarak siyasi hayatına atıldı ve Zafer Partisi’nden milletvekili adayı oldu.

Seçimlerin ardından Zafer Partisi çevreden sorumlu Genel Başkan Başdanışmanlığı görevine getirildi.

Maden oligarşisi: İliç’ten sonra Artvin’e SSR Mining zehiri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir