“24 Kuşağı” mı doğuyor: CHP dikkatle izlemeli

“24 Kuşağı” mı doğuyor: CHP dikkatle izlemeli

Marcuse kulağımıza fısıldıyor: Dikkatle izleyin, öğrenciler toplumsal değişimin bir kere daha aktörü oluyorlar. Bu bağlamda da bana, acaba 56 yıl sonra, 2024 Nisanı’nda, “24 Kuşağı” mı ortaya çıkıyor sorusunu sordurtuyor. Belki hala bu soruya evet demek için erken, ama olabilir de.

56 yıl önce, Nisan ayının son günleri: Columbia Üniversitesi’nde öğrenciler Amerika’nın Vietnam Savaşına ve sivil halka karşı bombalarla yaptığı insanlık dışı uygulamalara karşı protestodalar.

Öğrenciler pro-Vietnam oldukları için orada değiller, anayasal haklarını kullanıyorlar ve savaşa ve insanlık suçlarına karşı tepkilerini veriyorlar.

Columbia Üniversitesi tek değil, öğrenci hareketler tüm Amerikan üniversitelerine yayılıyor.

Avrupa’da Fransa bu bağlamda başı çekiyor.  Öğrenci hareketlerine katılanların sayısı bir milyonu geçiyor.

De Gaulle, Fransa’yı terk etmek durumunda kalıyor.

Tüm dünyaya yayılan öğrenci hareketleri Türkiye’ye de geliyor.

Frankurt Okulu’nun temsilcilerinden ünlü felsefeci-sosyolog ve Tek Boyutlu İnsan kitabının yazarı Herbert Marcuse (1898-1979), öğrenci hareketlerine “özgür bir toplumun gerçek gereksinimi ve gerçek olanağıdır” diyerek yaklaşır.  Ve ekler “Devrimin asıl gücü proleterya (işçi sınıfı) değil, öğrenciler, aydınlar ve dışlananlardır”.

Öğrenciler, devrimin ya da toplumsal değişimin aktörleridir fikri Marcuse ile ses getirir.

Artık sosyolojide değişimin aktörü olarak öğrenciler, aydınlar görülmeye başlar.

Öğrenciler tarihin gidişatında doğru yerde dururlar ve tarihi değiştiren aktörler olarak tanımlanırlar.

Bu anlamda da, bugün “68 Kuşağı” dediğimiz kavram ortaya çıkar.

68 Kuşağı, öğrencilerin değişimin ana aktörleri olmasıyla anlam kazanır.

Öğrencilerin devrim ya da toplumsal değişimin aktör olması, 68 Kuşağının bugüne kadar gelen geçerliliğini ve önemini sağlar.

56 yıl sonra, yine Columbia Üniversitesi. Yine öğrenciler ayakta, protestolarını yapıyorlar.

Bu sefer de savaşa, insanlık suçuna karşılar. İsrail devletinin Filistin halkına Gazze’de soykırım düzeyinde uyguladığı insanlık suçlarına tepkilerini veriyorlar. Yine öğrenci hareketleri Amerika’nın diğer üniversitelerine, Avrupa’ya, dünyanın farklı yerlerine yayılıyor.

24 KUŞAĞI MI?

56 yıl sonra, yine Columbia Üniversitesi. Yine öğrenciler ayakta, protestolarını yapıyorlar.

Bu sefer de savaşa, insanlık suçuna karşılar.

İsrail devletinin Filistin halkına Gazze’de soykırım düzeyinde uyguladığı insanlık suçlarına tepkilerini veriyorlar.

Yine öğrenci hareketleri Amerika’nın diğer üniversitelerine, Avrupa’ya, dünyanın farklı yerlerine yayılıyor.

Amerika’da aklı selimin temsilcisi Bernie Sanders, CNN’de Christiane Amanpour’a verdiği söyleşide ne kadar güzel şöylemiş: “Onlar (Öğrenciler) pro-Hamas oldukları için orada değilller: İsrail devletinin Gazze’de işlediği insanlık suçlarına tepiki olarak oradalar” ve “Onlar, Anayasal hakları içinde oradalar” (2 Mayıs).

Amerika’nın Gazze’de İsrail devletinin yaptığı soykırıma verdiği koşulsuz desteği protesto ediyorlar.

Tarihin gidişatında doğru yerde duruyorlar; tarihi değiştirebilirler.

Marcuse kulağımıza fısıldıyor: Dikkatke izleyin, öğrenciler toplumsal değişimin bir kere daha aktörü oluyorlar.

Bu bağlamda da bana, acaba 56 yıl sonra, 2024 Nisanı’nda, “24 Kuşağı” mı ortaya çıkıyor sorusunu sordurtuyor.

Belki hala bu soruya evet demek için erken, ama olabilir de.

Bugünün karanlık dünyasında, Batı düşüncesinin büyük yara aldığı Gazze’de, anayasal haklarını kullanan öğrenciler, özgür toplumun gerçek gereksinimi olabilirler, geleceğe umutla bakmamız için duvarda bir yarık açabilirler.

Göreceğiz.

Yumuşak Güç kitabının yazarı Joseph Nye, 68 Kuşağını değerlendirirken, “öğrenci hareketleri ve üniversiteler, anayasal haklarını kullanarak, tarihin doğru yerinde durarak, savaşa ve hükümete karşı çıkarak, Amerika’nın savaş sonrası tekrardan yumuşak gücünü kazanmasının olanağını yarattılar” der.

Hükümet politikaları ne kadar kötü olursa olsun, üniversiteler ve öğrenciler, kendilerini hükümetten ayrıştıtarak ve tarihin doğru yerinde durarak ülkeleri ve geleceği için için doğru olanı yaparlar.

24 Kuşağı’da bugün kendisini hükümetten ayrıştıştırıyor, ahlaki benlik olarak savaşa ve insanlık suçuna karşı çıkıyor.

Şüphesiz ki, bugünün o günden iki önemli farkı var:

Birincisi, bugün üniversitelerde insanlık suçuna ortak oluyorlar ve öğrencilere, hocalara karşı çok ciddi polis şiddeti uyguluyorlar;

İkincisi, bu yıl sonu yapılacak Başkanlık seçimlerini Biden ve Demokratlar kaybetse, kazanacak olan Trump gibi ne demokrasi, ne hak, ne ahlak, ne de denge ve denetleme tanıyan bir başkan olacak.

O nedenle de, dünyanın ve Amerika’nın geleceği karanlık gözüküyor.

Ama, bu fark, öğrencilerin ve aydınların, toplumsal değişimin aktörleri olma durumunu değiştirmiyor.

İki Amerika gerçeğini bir kere daha ortaya çıkartıyor:

Demokrasi, haklar, özgürlüklere inanan Amerikalar, nasıl 56 yıl önce Vietnam Savaşına ve insanlık suçlarına karşı çıktılarsa, bugün de Gazze’de soykırıma karşı çıkıyorlar; buna karşın, Gazze’ye gözünü kapatan, haritadan silinmesine koşulsuz destek veren Amerika’lılar, nasıl Vietnam, Irak savaşlarında davrandılarsa, bugün de öyle davranıyorlar.

Nasıl 68 kuşağı, Avrupa’ya ve dünyanın farklı yerlerine yayıldıysa, bugün de 24 Kuşağı Avrupa’ya ve diğer yerlere yayılabilir.

24 Kuşağı düşüncesini ciddiye alıyorum.

Gazze, bir taraftan Batı düşüncesinin sonunu getirirken, diğer taraftan da, 24 Kuşağını yaratabilir.

CHP, 23 seçimlerinden sonra yaşadığı değişimle doğru olanı yaptı ve meyvesini 24 yerel seçimlerinde birinci parti olarak aldı. CHP, Columbia Üniversitesinden dünyaya yayılan öğrenci protestolarını da dikkatle izlemeli, ciddiye almalı. 

CHP VE 24 KUŞAĞI

CHP, 23 seçimlerinden sonra yaşadığı değişimle doğru olanı yaptı ve meyvesini 24 yerel seçimlerinde birinci parti olarak aldı.

Seçimlerde ilk kez oy verenler ve gençler CHP’yi tercih ettiler.

Farklı kimliklerden gelerek verdikleri oylarla, CHP’nin Türkiye Partisi olma olasılığını da ortaya çıkarttılar.

CHP, sosyal demokrasi ile Türkiye Partisi olmayı birleştirme şansını yakaladı.

CHP, Columbia Üniversitesinden dünyaya yayılan öğrenci protestolarını da dikkatle izlemeli, ciddiye almalı.

Öğrencilerin, toplumsal değişimin aktörleri olmasına destek vermeli,

Öğrenciler gibi, tarihin doğru yerinde durarak, İsrail devletinin Gazze’de soykırım düzeyinde işlediği insanlık suçlarına karşı çıkmalı.

68 Kuşağı CHP ilişkisi, 24 Kuşağı CHP ilişkisi olarak da kurulmalı.

CHP, 24 Kuşağının Türkiye Partisi olmalı.

CHP’nin Türkiye Partisi olma olasılığı, toplumsal değişimin aktörü olan gençlerle birlikteliğiyle güçlenecektir.

Fuat Keyman

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir