Türkiye’de cari açık azalıyor mu?

Türkiye’de cari açık azalıyor mu?

Cari açığı elektrik faturası gibi düşünelim; eğer enerji tasarrufu için herhangi bir işlem yapmadığınız halde, işyerine elektrik faturası düşük gelmiş ise bilin ki işyerinizde makinalarınız daha az çalıştırılmıştır, faaliyetlerinizde düşüş olmuştur. Eğer, ekonomik büyüme için üretim ve tüketim artışı başlarsa, cari açık tekrar artacaktır. Türkiyede tekrar dış ticaret açığı artacak ve döviz ihtiyacı devam edecektir.

Cari açık azalıyor mu? Soruna cevap verebilmek için önce, “Türkiye ekonomisinde üretimde ve tüketimde dışa bağımlılık düzeyi azaltılmadan dış ticaret açığı azaltılabilir mi?” sorusu sorulmalıdır.

Yirmi birinci yüzyılın ekonomik açıdan en önemli zorluklarının başında, ülkelerin yeterli düzeyde ekonomik büyüme hızını yakalayabilmek için daha yoğun bir rekabet ile karşılaşmaları gelmektedir.

Bu süreçte, piyasa ekonomileri sisteminin önde gelen ülkelerinin ticaret ve döviz kuru savaşı yaşamaları, gelişmekte olan ülkeleri de derin bir şekilde etkilemektedir.

Özellikle üretim yapısında, ara malında, hammaddede, enerjide, iç talebin karşılanması için nihai malların ithalatında dışa bağımlı olan ülkelerin ekonomik büyüme, istihdam, fiyat hareketleri, gelir dağılımı ve cari işlemler dengesi gelişmiş ülkelerin rekabet savaşından ciddi düzeyde etkilenmektedir.

Dışa bağımlı bir ülkenin ekonomisinin, bağımlı olunan ülkedeki gelişmelerden doğrudan etkilenmesi doğaldır.

Son yıllarda küresel ekonomide önemli bir güç hâline gelmesiyle birlikte Çin, diğer küresel aktörler tarafından, bir ekonomik tehdit olarak algılanmaktadır.

Bu gelişmeler çerçevesinde, küresel ekonomik güç sahibi ülkeler bu güçlerini korumak amacıyla, serbest dış ticaret politikaları yavaş yavaş terk etmekte ve bunun sonucu olarak korumacı politikaların benimsendiği bir süreç yaşanmaktadır.

Yaşanan bu süreçte, gelişmekte olan ülkelerden biri olan Türkiye ekonomisinin gerek sermaye yetersizliği nedeniyle yabancı sermayeye, gerek üretim için hammadde ve ara malda yabancı kaynaklara, yanı sıra iç talep için nihai mallarda ithal ürünlere ve enerji ihtiyacı nedeniyle doğalgaz ve petrolde dışa bağımlı olmasının ciddi sonuçları oluşmaktadır.

Dış ticaret istatistiklerine göre;

Ekim ayında genel ticaret sistemine göre ihracat % 7,4, ithalat % 0,6 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; 2023 yılı Ekim ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre % 7,4 artarak 22 milyar 871 milyon dolar, ithalat ise, % 0,6 artarak 29 milyar 390 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Ekim döneminde ihracat % 0,2, ithalat % 1,1 arttı

Genel ticaret sistemine göre ihracat, 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,2 artarak 209 milyar 904 milyon dolar: ithalat %1,1 artarak 303 milyar 821 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Geçici çözümlerle döviz kazandırıcı önlemlerin alınması mümkündür. Ancak sürdürülebilir ve istikrarlı bir makroekonomik yapıya ulaşmak için, dışa bağımlılıktan kurtulmak veya ikili anlaşmalarla karşılıklı bağımlılık politikasına önem verilmesi gerekmektedir.

Ekim ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %4,6, ithalat %18,8 arttı               

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2023 Ekim ayında %4,6 artarak 19 milyar 721 milyon dolardan, 20 milyar 627 milyon dolara yükseldi.

Ekim ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %18,8 artarak 18 milyar 637 milyon dolardan, 22 milyar 135 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Ekim ayında 1 milyar 508 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %11,5 artarak 42 milyar 761 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %93,2 oldu.

Dış ticaret açığı Ekim ayında % 17,5 azaldı

Ekim ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre % 17,5 azalarak 7 milyar 902 milyon dolardan, 6 milyar 519 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ekim ayında % 72,9 iken, 2023 Ekim ayında % 77,8’e yükseldi.

Dış ticaret açığı Ocak-Ekim döneminde % 3,2 arttı

Ocak-Ekim döneminde dış ticaret açığı % 3,2 artarak 91 milyar 44 milyon dolardan, 93 milyar 917 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Ekim döneminde % 69,7 iken, 2023 yılının aynı döneminde % 69,1’e geriledi.

Ekim ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %93,5 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2023 Ekim ayında imalat sanayinin payı %93,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %4,6, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı %1,5 oldu.

Ocak-Ekim döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %94,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı % 3,6, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı % 1,5 oldu.

Ekim ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %68,2 oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2023 Ekim ayında ara mallarının payı % 68,2, sermaye mallarının payı % 15,7 ve tüketim mallarının payı % 16,1 oldu.

İthalatta, 2023 Ocak-Ekim döneminde ara mallarının payı % 73,0, sermaye mallarının payı % 14,1 ve tüketim mallarının payı % 12,8 oldu.

Türkiyenin dışa olan bağımlılığının azaltılmasına yönelik alınacak kısa vadeli önlemlerin başında, ülke içinde üretilmesi mümkün olmasına rağmen ithal edilen ürünlerin, ülke içinde üretilmesine özen gösterilmesidir.

EVET GERÇEKTEN DE CARİ AÇIK AZALIYOR; PEKİ, BU DURUM NASIL OKUNMALIDIR?

Bu durumda, üretimde ve tüketimde dışa bağımlılık azaltılmadan cari açık azalıyorsa, bilinmelidir ki ülke içerisinde, üretim ve tüketim düzeyi düşmektedir.

Peki, bu durum ne anlam taşımaktadır?

Cari açıktaki azalma, dışa bağımlılık düzeyi yüksek bir ekonomi için, ekonomik daralmaya işarettir.

Daha açık bir ifade ile, cari açığı elektrik faturası gibi düşünelim; eğer enerji tasarrufu için herhangi bir işlem yapmadığınız halde, işyerine elektrik faturası düşük gelmiş ise bilin ki işyerinizde makinalarınız daha az çalıştırılmıştır; faaliyetlerinizde düşüş olmuştur.

Eğer, ekonomik büyüme için üretim ve tüketim artışı başlarsa, cari açık tekrar artacaktır. Türkiye’de tekrar dış ticaret açığı artacak ve döviz ihtiyacı devam edecektir.

Cari işlemler açığını ve ekonomik büyümenin ihtiyaç duyduğu ithalatı finanse edebilmek için gerekli olan döviz ihtiyacı, dış borçlanmayla yapılma zorunluluğu doğmaktadır.

Dış borçlanma ise, faiz oranlarını arttırmakta ve yerli yatırımları dışlamaktadır.

Bu durumda, yeterli düzeyde üretim gerçekleşememekte, enflasyonun artmakta ve işsizlik oluşmaktadır.

Bu durum, doğal olarak makro ekonomik göstergelerin bozulmasına yol açmaktadır.

Bu bağlamda dışa bağımlılık düzeyinde iyileşme sağlanmadığı sürece, sürdürülebilir ve kalkınma odaklı bir ekonomik büyüme düzeyine erişilmesi mümkün değildir.

Çünkü üretilen ürünlerin kazancının önemli bir kısmı ithalat yoluyla bağımlı olunan ülkeye akacağı için yüksek katma değerli üretim zorlaşmaktadır.

Doğal olarak yeni istihdam alanları oluşturulamayacağı için işsizlik düzeyinde de iyileşme sağlanması güçleşmektedir.

Geçici çözümlerle döviz kazandırıcı önlemlerin alınması mümkündür. Ancak sürdürülebilir ve istikrarlı bir makroekonomik yapıya ulaşmak için, dışa bağımlılıktan kurtulmak veya ikili anlaşmalarla karşılıklı bağımlılık politikasına önem verilmesi gerekmektedir.

Türkiyenin dışa olan bağımlılığının azaltılmasına yönelik alınacak kısa vadeli önlemlerin başında, ülke içinde üretilmesi mümkün olmasına rağmen ithal edilen ürünlerin, ülke içinde üretilmesine özen gösterilmesidir.

Özellikle tarım ve hayvancılık sektöründe dış alımların yerine yerli üretimin teşvik edilmesi gerekir. Bununla birlikte, madencilik sektöründe, gün yüzüne çıkarılan madenlerin ülke içinde nihai mallara dönüştürülmesiyle katma değerin ülke içinde kalmasını sağlamak mümkündür.

Uzun vadede ise, tüketime dayalı ekonomik büyüme modelinden, üretime ve ihracata dayalı bir ekonomik büyüme modeline geçiş amacıyla eğitim ve toplumsal bilincin arttırılmasına yönelik politikalar ile bilinçli bir tüketim ve tasarruf yapısının inşa edilmesi gerekmektedir.

Erdem Bağcı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir