OpenAI ve yapay zekâ dünyasında neler oluyor?

OpenAI ve yapay zekâ dünyasında neler oluyor?

OpenAI’ı da kuruluşunda, bu tehditleri ele almak ve yapay zekâyı sadece büyütmek amacıyla büyütmenin değil, insanlık için büyütmenin yollarını aramak üzere yola çıkmıştı. Ancak geldiğimiz noktada henüz karşılayamadığı dev bir kârlılık beklentisi altında eziliyor oluşu, bir kez daha iyi bir amaçla hayata geçirilen bir girişimin, sistem tarafından yutulmasına tanıklık ettiğimizi gösteriyor.

Geçtiğimiz hafta, hayatımıza girmiş ve sıklıkla kullanmaya başladığımız en gelişmiş yapay zekâ uygulamalarından olan ChatGPT Dall-E’yi üreten şirketin, OpenAI’ın kurucusu ve CEO’su Sam Altman kovuldu. Kendisi camiada, “dahi çocuk” olarak bilinen bir isim. Haber, piyasaların vereceği tepki düşünülerek cuma akşamı kapanıştan sonra açıklandı. Haberin açıklanmasından çok kısa bir süre sonra da şirketin kurucularından Greg Brockman da istifa ettiğini açıkladı. Yönetim kurulu tarafından yapılan çok detaylı açıklamada, uzun bir istişare sürecinden sonra bu kararın alındığı ve temel sebebinin CEO Sam Altman’ın yönetim kuruluyla olan iletişiminde açık olmaması (özetle, bilgi saklaması) ve bu nedenle sorumluklarını yerine getirmemesi olduğu belirtiliyordu. Tahmin edersiniz ki bunlar oldukça ağır ithamlardı ve bu durum da sektör mensuplarının geçirdiği şoku biraz daha derinleştiriyordu. Sonradan ortaya çıkan bilgilere göre OpenAI hisselerinin %49’una sahip olan Microsoft yönetimi bile bu kararı açıklanmasından kısa bir süre önce öğrenmişti. İşin daha da ilginç yanı ise haberden büyük ihtimalle Sam Altman ve Greg Brockman’ın da haberdar olmayışıydı. Zira aynı gün içinde şirket adına gerçekleştirilen etkinliklerde boy göstermiş, açıklamalar yapmışlardı. Altman açıklamadan saatler sonra son derece ılımlı bir tweet atarak söylentileri yatıştırmaya çalıştıysa da, olayın iç yüzü sektörle ilgili tüm paydaşlarca merak ediliyordu.

Kurucuları arasında Elon Musk’ında yer aldığı OpenAI 2015’te, yapay zekânın yaratabileceği olası sorunlara karşı insanlığı korumaya yönelik bir sivil toplum kuruluşu olarak hayata geçirilmişti. Ancak kısa bir süre, OpenAI’ın sahipliğinde olan ve yönetiminden sorumlu olduğu aynı isimde kâr amaçlı bir şirket kuruldu. Şirket çalışanları ve başta Microsoft olmak üzere önemli kurumsal yatırımcılar da bu şirketin ortağı oldular. Tüm bu organizasyon en tepedeki yönetim kurulu tarafından yönetiliyordu. Elon Musk, bu şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonra, kendi şirketinin yapay zekâ çalışmaları nedeniyle çıkar çatışması ortaya çıkması riskine karşı şirketten ve STK’dan ayrıldığını duyurdu. Ama işin arka planında farklı nedenlerin olduğu sıklıkla dile getirildi.

Sam Altman

Bu hafta yaşanan olaylara ilişkin muhtelif söylentiler gündeme geliyor ve tamamı şu an için söylenti boyutunda. Ancak benim görüşüm arka planda sürekli konuşmakta olduğumuz yapay zekânın kontrolsüz büyümesine ilişkin uzlaşmazlık noktalarının yattığı yönünde. Şirketin teknolojik beyni olarak nitelendirebileceğimiz, yönetim kurulunun önemli isimlerinden Ilya Sutskever’in, şirketin son zamanlarda izlemekte olduğu büyüme stratejisinden son derece rahatsız olduğu ve diğer yönetim kurulu üyelerini de ikna ederek Altman’ın kovulması sürecini ateşlediği konuşuluyor. Bu tavrın nedeni ise konunun en kilit kısmı: Altman ve Brockman’ın son zamanlarda, 2023 Ocak ayı değerlemesine göre 30 milyar $’lık bir şirket haline gelen ve yalnızca Microsoft’un 10 milyon $ tutarında yatırım yaptığı OpenAI’ın piyasa değerini üç katına çıkarmak gibi agresif bir hedefle dünyanın farklı bölgelerinde yatırımcı avına çıktıkları biliniyor. Eş zamanlı olarak Altman’ın GPT5’i yakında piyasaya sürecekleri açıklaması geliyor.

Açıkça ifade etmem gerekirse endişelerim de artmış durumda. Görünen o ki çatışma büyük ortaklarca bastırıldı, kar yaratması beklenen makinenin hızla büyümesi stratejisi yeğlendi ve endişeler de yine başka bir baharda değerlendirilmek üzere rafa kaldırıldı.

Arka planda konuşulanlara göre, özellikle bu yatırımcı avından haberdar olmayan şirketin diğer yönetim kurulu üyeleri bu kontrolsüz (ve gizli) büyüme planı nedeniyle son derece rahatsız oluyorlar. Kontrolsüz büyümenin mevcut altyapı ile gerçekleştirilememesi bir yana, bu büyüme hızının şirket içinde yapay zekânın kontrolsüz büyümesinden endişe eden önemli bir kesimi de tedirgin ettiği bir gerçek. Özellikle CTO Miro Murati -ki kendisi Altman’ın görevinden alınmasından sonra geçici CEO olarak atanmıştı- ve teknolojik beyin Ilya Sutskever’in konuyla ilgili itirazları olduğu biliniyor. Teknolojiyi geliştirmekle sorumlu olan ve işin bu kısmını en iyi bilen kişinin, Ilya Sutskever’in, daha önce pek çok platformda yapay zekânın insanlık için iyi sonuçlar doğurmayabileceğinden endişe duyduğunu ifade etmesi tedirginlik verici. Zaten OpenAI’ı da kuruluşunda, bu tehditleri ele almak ve yapay zekâyı sadece büyütmek amacıyla büyütmenin değil, insanlık için büyütmenin yollarını aramak üzere yola çıkmıştı. Ancak geldiğimiz noktada henüz karşılayamadığı dev bir kârlılık beklentisi altında eziliyor oluşu, bir kez daha iyi bir amaçla hayata geçirilen bir girişimin, sistem tarafından yutulmasına tanıklık ettiğimizi gösteriyor.

Satya Nadella

Hafta içinde şaşırtıcı haberler gelmeye devam etti. Önce hem Altman hem de Brockman Microsoft için çalışmaya başladıklarını ve yeni kurulacak olan bir yapay zekâ biriminde yer alacaklarını açıkladılar. Microsoft CEO’su Satya Nadella da OpenAI tarafından gelen açıklamanın ardından son derece temkinli bir demeç vererek işbirliklerinin güvende olduğunu söylemişti. Ancak Altman ve Brockman’ın Microsoft’a geçişinin ardından, kapılarının geçiş yapmak isteyen diğer tüm OpenAI çalışanlarına da açık olduğunu söylemekten de geri durmadı. OpenAI’ın 700 kişilik çalışan ekibi ise yönetim kuruluna ilettikleri mektupta kurulun istifasını ve Altman’ın şirkete geri dönmesini talep ediyorlardı. Bu gelişmelerin hemen ardından ise Altman’ın OpenAI’daki görevine, yeni bir yönetim kuruluyla birlikte geri döndüğü açıklandı. Muhtemeldir ki Microsoft, tüm OpenAI kadrosunun transfer etse de, çalışanlarla imzalanmış olan gizlilik ve rekabet etmeme sözleşmeleri gereği yaşanacak zorlukları hesaba katarak, en makul alternatifin Altman’ın güçlendirilerek geri dönüşü olduğuna karar vermişti. Bu son derece enteresan haftanın ardından şimdilik sular durulmuş gibi görünüyor. Ama “Nasıl ve nelerden feragat ederek?” soruları hala gündemde.

ChatGPT şu anda 180 milyon kullanıcıya sahip. Yalnızca Eylül 2023’te site toplam 1.5 milyar kere ziyaret edildi. Böyle bir organizasyonun el freninin çekilmesinin artık mümkün olamayacağını düşünüyorum. Son gelişmeler de bu görüşümü destekler nitelikte. Ancak açıkça ifade etmem gerekirse endişelerim de artmış durumda. Görünen o ki çatışma büyük ortaklarca bastırıldı, kar yaratması beklenen makinenin hızla büyümesi stratejisi yeğlendi ve endişeler de yine başka bir baharda değerlendirilmek üzere rafa kaldırıldı.

Dicle Yurdakul

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir