Türkiye-Vietnam yakınlaşmasının iki temel motivasyonu

Türkiye-Vietnam yakınlaşmasının iki temel motivasyonu

AB ile yürürlüğe giren STAlardan en çok etkilenen diğer ülkeler arasında olan Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri Norveç, İsviçre, İzlanda ve Lihtenştayn halihazırda Vietnam ile STA müzakerelerini sürdürüyor. Bu nedenle, Türkiye-Vietnam ilişkilerinin en güncel ve önemli konularından biri aralarındaki muhtemel STA müzakere, imza ve yürürlük süreciyle son on yılda gözle görülür bir şekilde artan dış ticaret ilişkileridir.

Türkiye’de, hatta belki de dünyanın pek çok yerinde ‘Vietnam’ denince akla gelen ilk şeyler Robin Williams’ın bir askeri radyo sunucusu/DJ’i olarak başrolünde oynadığı, 1987 yapımı Hollywood filmi ‘Günaydın Vietnam’ (Good Morning Vietnam) ve filmin de konusu olan Soğuk Savaş dönemindeki Vietnam Savaşı ve de savaşın dramını günümüzde dahi en açık şekilde ifade eden, Amerika’nın attığı zehirli portakal gazına maruz kalmış Vietnamlı çocukların hafızalardan silinmeyen haykırış ve kaçışlarının siyah-beyaz fotoğrafları olsa gerek.

Günümüzde Komünist Parti tarafından yönetilen sayılı Sosyalist Cumhuriyet’ten biri olan Vietnam’ın Başbakanı Pham Minh Chinh, 29-30 Kasım 2023 tarihlerinde Türkiye’deydi. Bu ziyaret, 1945 yılında kurulan, Vietnam Savaşı sonrasında 1975’te Kuzeyi’nin ve Güneyi’nin birleştiği Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti’nin bir başbakanının Türkiye’ye yaptığı ilk resmi ziyaret. Ziyaret sırasında iki taraf arasında neler görüşüldüğüne ilişkin hem ulusal hem de uluslararası basında detaylı haberlere ulaşabilirsiniz. Benim ise üzerinde durmak istediğim konu, son yıllarda bu iki ülke arasındaki yakınlaşmanın temel motivasyonlarının ne olduğu.

Türkiye siyasetinde o dönem Sovyet Bloğu’nda yer alan Vietnam’la ilişkilerin gelişmesi gerektiğini ilk kez 1975 sonrasında Başbakan Bülent Ecevit dile getirmişti. 2015 yılında, 17 yıl aradan sonra ilk defa bir Türk Dışişleri Bakanı, Mevlüt Çavuşoğlu, Vietnam’ı ziyaret etmiş, 2017 yılında ise tarihte ilk defa Türkiye Cumhuriyeti’nin bir başbakanı, Binali Yıldırım Vietnam’ı ziyaret etmişti. Vietnam Başbakanı’nın şimdiki ziyaretinden sonra 2024 yılında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Vietnam’ı ziyaret etmesi bekleniyor. Türkiye ve Vietnam arasında son yıllarda artan ve bundan sonra da artma potansiyeli yüksek olan ilişkilerin gelişmesinin iki ana sebebi bulunuyor. Birincisi, 2019 yılında Türk Dışişleri’nin açıkladığı ‘Yeniden Asya Girişimi’ (Asia Anew Initiative). İkincisi ise, Türkiye’yi aslında hayli etkileyen ama Türkiye kamuoyunda pek de konuşulmayan, 30 Haziran 2019’da imzalanan ve 1 Ağustos 2020’de yürürlüğe giren Avrupa Birliği-Vietnam Serbest Ticaret Anlaşması (STA).

Yeniden Asya Girişimiyle Türkiye, özellikle uluslararası sistemde siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ağırlığı her geçen gün hızla artan Doğu ve Güneydoğu Asya ülkeleriyle siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel ilişkilerini artırmayı ve güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu Girişim Orta Asyadan Güneydoğu Asyaya, Azerbaycandan Japonyaya çok geniş bir Asya coğrafyasındaki tüm ülke ve toplumları kapsıyor.

YENİDEN ASYA GİRİŞİMİ

Yeniden Asya Girişimi’yle Türkiye, özellikle uluslararası sistemde siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ağırlığı her geçen gün hızla artan Doğu ve Güneydoğu Asya ülkeleriyle siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel ilişkilerini artırmayı ve güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu Girişim Orta Asya’dan Güneydoğu Asya’ya, Azerbaycan’dan Japonya’ya çok geniş bir Asya coğrafyasındaki tüm ülke ve toplumları kapsıyor. Ancak, özellikle 2000’lerin başından itibaren Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ve Birlik’in 10 üye ülkesinin, başta dünya ekonomisi olmak üzere, uluslararası siyasette her geçen gün ağrılığı ve önemi artıyor. Bu bağlamda Türkiye de, dış politikasında bölgeye ve bölge ülkelerine ilişkin politikalarını ve ilişkilerini geliştirmeyi amaçlıyor.

Türkiye, son on yılda Asya’daki siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal görünümünü, daha fazla diplomatik temsilcilik, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ofisi, Yunus Emre Enstitüsü ve Türkiye Maarif Vakfı ofisi açarak artırmaya çalışıyor. Ayrıca, son on yılda Türkiye’nin Asya’da açtığı elçiliklerin coğrafi konumlarına bakıldığında bunların hepsinin Güneydoğu Asya bölgesi ülkelerinde olduğu görülüyor. Kamboçya Büyükelçiliği 2012, Laos 2017, Myanmar 2012 ve Sri Lanka Büyükelçiliği 2013 yılında açıldı. Vietnam’ın başkenti Hanoi’deki Büyükelçilik 1997 yılında açılmış olsa da, ülkenin en kalabalık ve ekonomik merkezi olan HCMC’de hala bir Başkonsolosluk bulunmuyor. Ancak Vietnam Başbakanı’nın Türkiye ziyareti sırasında Türkiye’nin HCMC’ye bir konsolosluk açmasına da karar verildi. Türk Hava Yolları’nın (THY) pek çok Asya ülkesinin başkentine ve büyük şehirlerine direkt uçuşları bulunuyor. THY, Vietnam’ın iki şehri olan HCMC ve başkent Hanoi’ye 27 Haziran 2016’dan beri -KOVİD19 pandemisi dönemi hariç- düzenli uçuyor.

Son ama hükümetin politikası açısından bir o kadar da önemli olarak, Asya ülkeleriyle Türkiye’nin ticaret hacmi her geçen gün artıyor. Fakat Türkiye, bölge ile dış ticaret açığı veriyor. Dolayısıyla bu durum Türkiye’nin bugün çözmek istediği en önemli meselelerin başında geliyor. Bunun için tabi ki de öncelikle Türkiye’nin bölge ülkelerine ihracatının hayli artması gerekiyor. Hala derin bir ekonomik krizle mücadele eden Türkiye’nin içerdeki ekonomik sorunlarını çözmeden dünya ekonomisinde her geçen gün güçlenen, dolayısıyla Türkiye’ye ihracatını da hızla artıran başta Vietnam olmak üzere Güneydoğu Asya ülkeleriyle ticaret açığını nasıl azaltacağı şu anda bir muamma. Vietnam Sanayi ve Ticaret Odası ile Türkiye’deki Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), 2011 yılında Türkiye-Vietnam İş Konseyi’ni hayata geçirdi. Özellikle son on yıldır Türkiye ve Vietnam arasındaki dış ticaret hacmi hayli büyüdü. 2020 yılı ihracat ve ithalat verileri 2010 verilerini ikiye katladı. 2022 yılı itibariyle iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 milyar doları aştı. Vietnam Başbakanı’nın ziyareti sırasında da ticaret hacminin en kısa zamanda 4 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiği açıklandı.

Kaynak: Trademap

Son yıllarda iki büyük Türk şirketi Vietnam’da Türkiye’nin şimdiye kadarki en büyük yatırımlarını yaptı. Bunlardan biri, Hayat Kimya. Vietnam’da Güneydoğu Asya’daki ilk fabrikasını kuran Hayat Kimya ürünleri başta Vietnam olmak üzere Tayland, Malezya ve diğer bölge ülkelerinde piyasada bulunuyor. İkinci olarak IC İçtaş İnşaat Şirketi, Vietnam’ın en büyük havalimanı inşaatı konsorsiyumuna ortak oldu. Bunların yanında, fabrikası Tayland’da olan Beko’nun da Vietnam’da satış ofisi bulunuyor. Türkiye’nin bölgeyle ticaret hacmini etkileyen ve Türkiye’deki bazı sektörlerin hem olumlu hem de olumsuz etkilenme potansiyeli olan konulardan en önemlisi AB’nin ve Türkiye’nin bölge ülkeleriyle imzaladığı STA’lar.

AB-Vietnam STAsı 1 Ağustos 2020den beri yürürlükte ve bu durumdan olumsuz olarak en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Neden mi? Tabi ki mevcut Türkiye-AB ilişkilerinin de en önemli gündem maddelerinden biri olan Gümrük Birliği nedeniyle.

AB-VİETNAM STASI

Türkiye, bölge ülkelerinden Malezya ile 17 Nisan 2014 tarihinde, Güney-Kore ile 26 Şubat 2015 tarihinde -AB-Güney Kore STA’sı imzalandıktan hemen sonra- ve Singapur’la 14 Kasım 2015 tarihinde STA’lar imzaladı. Bu STA’lar halihazırda yürürlükte. Japonya, Tayland ve Endonezya ile STA müzakereleri sürüyor. Pakistan ile sürecin hızlanmasına ilişkin girişimde bulunulmuş. Hindistan ve Vietnam nezdinde ise STA müzakerelerine başlama girişimlerinde bulunulmuş. Ancak, yazının başında da değindiğim gibi AB-Vietnam STA’sı 1 Ağustos 2020’den beri yürürlükte ve bu durumdan olumsuz olarak en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Neden mi? Tabi ki mevcut Türkiye-AB ilişkilerinin de en önemli gündem maddelerinden biri olan Gümrük Birliği nedeniyle.

Türkiye, AB üyesi olmamasına rağmen AB ile Gümrük Birliği’nin 1996’dan itibaren bir tarafı olduğu için AB, Türkiye’nin halihazırda bir STA imzalamadığı bir üçüncü ülkeyle bir STA imzalarsa Türkiye, özellikle dış ticareti açısından, bu durumdan en çok zarar gören ülkeler arasında yer alıyor. Bu durumu engellemek adına ilk olarak Güney Kore ve AB arasındaki STA müzakerelerinde STA’ya şart olarak bir “Türkiye maddesi” (Turkey clause) eklenmişti. Buna göre, AB herhangi bir üçüncü ülke ile STA imzalarsa bundan en çok etkilenecek olan ülkelerden birinin Türkiye olacağı kabul ediliyor ve Türkiye’nin de rekabet gücünü koruyabilmek için en hızlı şekilde AB’nin STA imzaladığı üçüncü ülkeyle bir STA imzalaması gerekiyor.  “Türkiye maddesi”, -her ne kadar bu madde bağlayıcı olmasa da- AB, Güney Kore ile STA imzaladıktan hemen sonra Güney Kore’nin Türkiye ile de STA müzakerelerine başlamasına ve bir STA imzalamasına yapıcı bir şekilde katkıda bulundu.

Avrupa Komisyonu’nun 2019 yılında Vietnam STA’sına ilişkin açıkladığı raporunda belirttiği üzere AB-Vietnam STA’sının ticaret saptırıcı (trade diversion) etkisi nedeniyle bu STA’dan olumsuz anlamda en çok etkilenecek olan ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Ancak, Vietnam-AB STA’sında bir “Türkiye maddesi” bulunmuyor ve Vietnam Başbakanı Pham’ın bu Türkiye ziyaretine kadar da sadece Türkiye tarafı Vietnam’la STA müzakerelerinin başlamasına ilişkin girişimde bulunmuştu. Şimdi, bu ziyarette Vietnam Başbakanı’nın özellikle Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile de görüşmüş olması ve STA görüşmelerine başlayacakları yolundaki olumlu sinyaller Türkiye için önemli gelişmelerdir. Ancak, mevcut durumdan şu anda daha karlı gözüken Vietnam tarafı yine de konuya ilişkin daha itinalı davranıyor ve STA yerine Türkiye’yle ‘potansiyel dış ticaret anlaşması’ imzalamak istediklerini dile getiriyorlar.

AB ile yürürlüğe giren STA’lardan en çok etkilenen diğer ülkeler arasında olan Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri Norveç, İsviçre, İzlanda ve Lihtenştayn halihazırda Vietnam ile STA müzakerelerini sürdürüyor. Yine aynı şekilde, Vietnam-AB STA’sından en çok etkilenen ülkelerden biri olan Birleşik Krallık 2021 yılında Vietnam’la bir STA yürürlüğe soktu bile. Bu nedenle, Türkiye-Vietnam ilişkilerinin en güncel ve önemli konularından biri aralarındaki muhtemel STA müzakere, imza ve yürürlük süreciyle son on yılda gözle görülür bir şekilde artan dış ticaret ilişkileridir.

Bu durum aynı zamanda Türkiye-AB ilişkilerini, özellikle şu anda Türkiye-AB ilişkilerindeki en öncelikli alan olan Gümrük Birliği’nin modernizasyonu çerçevesinde, açıkça ilgilendirmektedir. Böylece, Uluslararası İlişkiler akademisyenleri olarak bizler de Yeniden Asya Girişimi’yle çok yüksek beklentiler oluşturan Türk Dış Politikasının bölgedeki kapasitesini başta Vietnam olmak üzere Güneydoğu Asya ülkeleriyle yakın gelecekteki siyasi, sosyal ve ekonomik ilişkilerinin gidişatını gözlemleyerek Uluslararası İlişkiler literatüründe kapasite-beklenti boşluğu (capabilities-expectations gap) dediğimiz kavramla açıklama şansı elde etmiş bulunuyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir