24 Ocak, 2024, Çarşamba 09:12
Birgün Gazetesi’nden Oğulcan Aydın’ın haberine göre Tekirdağ Çorlu’ya bağlı Sarılar Köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018'de meydana gelen, 7'si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği tren faciasıyla ilgili son duruşma bugün başlıyor.Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ndeki Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada daha önce 17 duruşma yapıldı.Bugünkü duruşmada mahkeme başlamadan evvel salona gelen aileler yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte "Hak hukuk adalet", "Kaza değil cinayet" "Çorlu'nun hesabı sorulacak" sloganları atıldı.Yerel halk çevre sakinleri de ailelerin sloganlarına eşlik ederek destek gösterdi. Hayatlarını kaybedenlerin isimleri okundu. Her biri için "Burada" ve "Adalet istiyoruz" denilerek karşılık verildi.
"KATİLLERİN KORUNMASINA TAHAMMÜL EDEMİYORUZ"
Aileler tarafından duruşma salonu önünde basın açıklaması düzenlendi. Aileler adına açıklamayı okuyan Mısra Öz, şunları söyledi:"Bir hukuk öğrencisi altı yılda bölümünü bitirmiş, stajını yapmaya başlamış olurdu. Bu süre zarfında içerideki 13 sanığı bir gün dahi tutuklu yargılamadılar. Biz bugün mahkemeden olası kastla ceza aldıklarını görüp tutuklanıp evlerine ve ofislerine değil cezaevlerine gitmelerini istiyoruz. Bu katillerin korunmasına tahammül edemiyoruz."Duruşma başladıktan sonra esas hakkındaki mütalaa Cumhuriyet Savcısı tarafından usulen okundu. Ardından katliamda hayatını kaybeden yurttaşların yakınları mütalaa hakkındaki görüşlerini beyan etti.Katliamda kızını kaybeden Aysun Köse, "Kovuşturmaya yer yok, üst makamlara erişemiyoruz. Burada olan sanıkların en ağır cezayı almalarını istiyorum. Burada dokunamadığımız yanlış karar verenler ne olacak? Benim kızım bir daha dünyaya gelmeyecek" dedi.
"BİR MAKİNİSTİN İFADE VERDİĞİNİ GÖRMEDİM"
Kızı hayatını kaybettikten sonra sağlık sorunları yaşamaya başladığını belirten Cabbar Laçin, "6 yıldır bu acıyı çekiyoruz. Benim kızım rahmetli olduktan sonra hastalıklar baş gösterdi bende. Bir otobüsün şoförü kaza yaptığı zaman tahkikatını yaptırıyorlar. Ben bir makinistin burada ifade verdiğini görmedim. Üsttekilere erişemiyorlar. Buradakiler de görevlerini yapmadıkları için gereken cezanın en ağırından verilmesini talep ediyorum" diye konuştu.
"YUKARIDAKİLERE SİZ GİDEMİYORSUNUZ, BİZ GİDECEĞİZ"
Hüseyin Şahin ise "Kanun anlattınız 6 senedir. Savcı Bey de anlattı. TCDD'nin kanunu varmış, işlerin yapılmadığının izahatını yaptı. Okuduğu kanunlar olası kasta işaret eder. Evlatlarımı parça parça topladık. Yukarıdakilere siz gidemiyorsunuz, biz gideceğiz" beyanında bulundu.
"14 SANIKLA KARŞIMIZA GELİNMESİ SKANDAL"
Katliamda hem annesini hem babasını kaybeden İsmail Kartal ise şunları söyledi:"O feryatlar duyulsun isterdim. TCDD'nin aciz ve liyakatten uzak işletilmiş olması bizi hala tedirgin ediyor. Katliamın önlenebileceğini birlikte yaşadık. Bu işletmenin hala işliyor olması kanuna aykırı. Makinistlerin ne yapacaklarını bilmeden, kazadaki yolu bir an önce işletmeye açma çabalarını gördük. Bu kurumun 14 sanıkla karşımıza getirilmesi skandaldır. Yargının önünün açılmasını talep ediyorum."
"SİZİN HÜKMÜNÜZ ZATEN BELLİ"
Hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel'in annesi Mısra Öz ise şunları söyledi:"Her birimizin başına gelebilirdi. 5 yıldır hukuk çerçevesinde anlamaya çalıştık. Ancak siz bizi anlamaya çalışmadınız. Tanık olarak dahi getiremediğimiz yöneticilere ulaşamadık. Şirket kurup ihaleler aldılar. Buradaki diğer sanıklar görevden alınmadılar, tutuklanmadılar. Mümin Karasu hakkında tutuklama kararı verdiniz. 15 günlük cezada bile kafamızı yastığa huzurla koyduk. Sizin hükmünüz zaten belli. Üst yönetimi madem göremedik, buradakiler ellerini kollarını sallayarak gidemesinler. Tutuklanarak cezaevlerine gitmelerini istiyoruz. Evlatlarımız toprakların altında. Kamu görevlerine devam ederlerse birilerini öldürebilen kişiler başkalarını da öldürebilir."Oğuz Arda Sel'in dedesi Necmettin Sel ise "Ben uyku uyuyamıyorum, ayakta duramıyorum. Allah onlara da nasip etsin. Aldıkları paralara kan buluştu. En ağır cezayı almalarını ve en üst düzeyin de bir an önce gelmelerini bekliyorum" diye konuştu.Emine Canbaz ise ağladığı için konuşmakta zorlandı. Hâkimin "Bir şey söylemeyecek misiniz" sorusuna duruşma salonundan "Söyleyemiyor, söylemiyor ile bu farklı" sözleriyle tepki geldi. "Kardeşlerim için adalet istiyorum" diyen Canbaz daha sonra duruşma salonunda yakınların desteğiyle ayrıldı.Hayatını kaybedenlerin yakınlarının ardından Avukat Yalçın Deniz Özer söz aldı. Avukat Özer, şunları kaydetti:"TCDD, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devlet tekelindeydi. AKP iktidarı özelleştirme kapsamında bu dev yapıyı tasfiye etmeye başladı. Demiryolu arazileri imara açıldı. Bu bazı yerlerde altyapıyı bozdu. 2011 tarihli KHK 655. Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü, regüle edeceğini bildiriyordu. Bu kanunun en önemli sonucu özel şirketler kendilerine ait şirketleşmesi haline geldi.TCDD bir otobüs firması gibi özel şirket haline geldi. Kurum sermaye çıkarlarını gözeten bir kurum haline geldi. Bilirkişi raporlarında her şeyin dayandığı yer bu nokta oldu. Çorlu'da ne oldu? 4 sanık sandalyelere oturdu. En kıdemlisi Demir bakım müdürüydü. Bütün süreç boyunca, TCDD AŞ "kader" olarak inandırmaya çalıştılar. Bilirkişi raporlarında makinistlerin hatalı olmadığı görüldü. TCDD'nin bu faciaları engellemeye ehil personeli ve altyapısı yoktu. 300'ü aşkın menfezin Çorlu ile aynı olmadığını sanık ifade etti."
"HESABI GÖRMEZSEK KÖTÜLÜKLERİN SORUMLUSU OLURUZ"
Avukat Kemal Aytaç ise toplumun büyük kısmında yargıya karşı güvensizlik olduğunu söyledi. Benzer pek çok katliamın üzerinin kapatıldığını vurgulayan Avukat Aytaç, "Ülkemizde Siz burada yargılama yapıyorsunuz, aldığınız kararları eleştirmek durumundayız. Soruşturmanın eksik olduğunu vurguladılar, ancak eksik değil. Yargılamada eksiklik varsa, o yargılama çöker. Yüzlerce dava var. Faili meçhuller var. Bunların hesabı soruluyor mu? Yargıçlar olarak sıkıştığınızı düşünüyorsanız davadan çekileceksiniz. Ancak her katliam her suç hesabı sorulmadıkça yeni suçları yaratıyor. Karar sadece aileleri değil topluma da inanç verilmeli. Kötülüklerin sorumlusu oluruz hesabı göremezsek" diye konuştu.Ayrıntılar geliyor...
İDDİANAMEDEN:
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk, “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis talebiyle yargılanıyor.Davadaki bütün sanıklar tutuksuz yargılanıyor.
Yorum Yazın