Karlar düşer

Karlar düşer

Politik istikrarsızlık, ekonomik koşullar, hukuk sisteminin zayıflığı, çevresel faktörler gibi birçok unsur yabancı yatırımcıyı etkiler. Türkiye’nin uzun zamandır ekonomik koşullarının pek parlak olmaması, hukuk sistemindeki sorunları ve bölgesel jeopolitik risklerin yüksekliği yabancı yatırımcıyı olumsuz etkilemekte.

Ankara güne karla uyandı. Beyaz bir örtü tüm çirkinlikleri örtmüştü. Bazen durup nefes almak ihtiyacı duyuyoruz. Kar yağışı da sanki huzur ve nefes alma olanağı sağladı. Ama ülkenin gündemi bu ruh hâlinde uzun süre kalmamıza izin vermiyor. Özellikle ekonominin gidişatı… Yüksek enflasyon, bütçe açığı, cari açık ve yoksulluk derken sanki dertlerimiz giderek büyüyen kartopu gibi. Umarım bu çığa dönmez ve altında kalmayız.

Geçtiğimiz hafta Merkez Bankası para politikası faizinde 250 baz puan artışa gitti. Böylece faiz yüzde 45 oldu. Açıklamalardan anladığımız kadarıyla en azından yerel seçimlere kadar yeni bir faiz artışı gelmeyecek. Enflasyonu kontrol edebilmek için de döviz kuru tutulmaya çalışılacak. Döviz kurunu kontrol edebilmek, ithalat yapabilmek ve borç ödeyebilmek için dövize ihtiyacımız var. Haziran 2023’den bu yana rasyonel politikalara döndük… Ama ülkemize anlamlı bir dış kaynak girişi olmadı. Bir ülke ekonomisi için en önemli dış kaynak girişi doğrudan yabancı sermayedir.

Doğrudan yabancı yatırım (DYY), bir ülkenin başka bir ülkedeki bir işletmeye ortak olması veya yeni bir işletme kurmasıdır. Günümüzde, ülkeler arası rekabet giderek artarken, birçok ülke ekonomisinin gelişmesi için doğrudan yabancı yatırımlara ihtiyaç duyuyor. Bu yatırımlar, sadece ekonomik büyümeyi teşvik etmekle kalmayıp, aynı zamanda istihdam yaratma, teknolojik gelişmeyi hızlandırma ve yerel işletmeleri küresel pazarda daha rekabetçi hâle getirme gibi bir dizi avantajı beraberinde getiriyor.

Ekonomik Büyüme ve Gelişme: Yabancı yatırımlar, bir ülkenin ekonomik büyümesine önemli bir katkı sağlar. Bu tür yatırımlar, genellikle sermaye, teknoloji ve yönetim becerileri gibi kaynakları ülkeye getirir, böylece yerel ekonomiyi canlandırır. Bu sayede, ülkeler daha etkili bir üretim ve hizmet sağlama kapasitesine ulaşabilir, milli gelir artar ve vatandaşların yaşam standardı yükselir.

İstihdam Olanakları: Yabancı yatırımların bir diğer önemli katkısı da istihdam yaratmaları. Yabancı şirketlerin faaliyet gösterdiği sektörlerde yeni iş olanakları oluşturulması, işsizlik sorunlarına çözüm sunar ve işgücü piyasasını canlandırır. Bu da toplumun refahını artırarak sosyal dengenin korunmasına katkı sağlar.

Teknolojik Gelişim ve İnovasyon: Yabancı yatırımlar, genellikle yeni teknolojilerin ve iş yöntemlerinin ülkeye girişini hızlandırır. Yabancı şirketlerin getirdiği teknolojik bilgi ve deneyim, yerel işletmelerin rekabet güçlerini artırmasına yardımcı olur. Ayrıca, bu yatırımlar, yerel işgücünün eğitimini artırarak ülkenin teknolojik altyapısını güçlendirir ve küresel pazarda daha rekabetçi bir konum elde etmeye olanak tanır.

Ülkenin geleceğine ve bir başarı hikayesine inanç olması da mutlaka sağlanmalı. Bütün bunlar içinde öncelikle iyi işleyen bir adalet sistemine ihtiyaç var. Yoksa bu soğuk günde yaşadığımız gibi karlar düşer düşer ve biz hâlimize ağlarız.

Küresel Rekabet ve Ticaret Dengesi: Doğrudan yabancı yatırımlar, bir ülkenin ekonomisinin küresel rekabet içinde daha güçlü olmasına katkı sağlar. Bu tür yatırımlar, ülkeyi uluslararası ticarette daha etkin bir oyuncu yapar ve dış ticaret dengesini olumlu yönde etkiler. Yabancı yatırımların artması, bir ülkenin dünya ekonomisindeki konumunu güçlendirecek ve küresel değer zincirinde daha fazla entegre olmasını sağlayacaktır.

Türkiye’ye gelen DYY tutarı, gayrimenkul alımlarını dışarıda bıraktığımızda 2022 yılında 6,4 milyar dolar, 2023(Ocak-Ekim) yılında ise 3,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Türkiye 20 milyar dolar dış yatırımlardan buraya gerilemiş durumda. Ülkemize gelen doğrudan yabancı yatırımların düşmesinin birçok nedeni var. Her yatırımcı maksimum karı elde etmek ve bunu güven içinde transfer etmek ister.

Politik istikrarsızlık, ekonomik koşullar (yüksek enflasyon, döviz rezervlerinin yetersizliği gibi), hukuk sisteminin zayıflığı, çevresel faktörler gibi birçok unsur yabancı yatırımcıyı etkiler. Türkiye’nin uzun zamandır ekonomik koşullarının pek parlak olmaması, hukuk sistemindeki sorunları ve bölgesel jeopolitik risklerin yüksekliği yabancı yatırımcıyı olumsuz etkilemekte.

Doğrudan yabancı yatırımların ülke ekonomilerine sağladığı çeşitli katkılar, günümüzde birçok ülkenin bu tür yatırımları teşvik etme politikalarını benimsemelerine neden oluyor. Ancak, yatırımların sürdürülebilir ve adil bir şekilde dağılımı için etkili politika önlemleri alınması önemli. Bu sayede, yabancı yatırımların ülkenin genel ekonomik kalkınmasına maksimum katkı sağlaması mümkün olur. Ama her şeyden önce enflasyonun kontrol edip, makro ekonomik dengeleri kurmanız gerekir. Ülkenin geleceğine ve bir başarı hikayesine inanç olması da mutlaka sağlanmalı. Bütün bunlar içinde öncelikle iyi işleyen bir adalet sistemine ihtiyaç var. Yoksa bu soğuk günde yaşadığımız gibi karlar düşer düşer ve biz hâlimize ağlarız.

Turgay Bozoğlu
Latest posts by Turgay Bozoğlu (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir