Siyanürlü altında esas tehlike Marmara’da: Çanakkale ve Balıkesir’de altıncı işgali

Siyanürlü altında esas tehlike Marmara’da: Çanakkale ve Balıkesir’de altıncı işgali

Çevre yazarımız Pelin Cengiz, Erzincan İliç’te yürekleri yakan altın madeni faciasının daha büyüklerinin her an Marmara Bölgesi’nde de yaşanabileceğini yazdı. İşte Çanakkale ve Balıkesir’de hem faaliyeti süren hem de proje aşamasında olan onlarca altın madeninin listesi…

Türkiye’de tarihsel olarak İzmir Bergama ile Artvin Cerattepe siyanürlü ve sülfürik asitli altın madenciliğine karşı ilk toplumsal tepkinin verildiği yerlerdir.

Türkiye’nin en dikkat çekici çevre ve yaşam alanları mücadelelerinden birinin gerçekleştiği Bergama’da altın madenciliğine karşı direnenler, “Bergama teslim edilirse, Türkiye’de her yer altıncılara teslim olur” demişlerdi.

Nitekim oldu da. Bergama köylüleri haklı çıktı.

Bergama’da ilk mücadele 1980’lerde başladı. Türkiye’nin nasıl bir altın madenciliği tehlikesinin içine çekildiğini gördüler, iftiralara, hakaretlere maruz kaldılar, ancak vazgeçmediler, direndiler.

Ovacık Altın Madeni izinlerinin iptaline ilişkin 1997’den bu yana onlarca mahkeme kararı verildi, AİHM’den ihlal kararları çıktı, ama hiçbiri uygulanmadı, her seferinde mahkeme kararları etkisiz hale getirildi, hep bir kılıf bulundu, yeni izinler verildi.

Bugün altın madenciliği yapılan alanların yer seçimlerini, işletmelerin hatalarını ya da siyasetten, bürokrasiden ve sermayeden gelen ihmaller zincirini konuşmak yersiz. En başında bu vahşi madencilik şirketleri ülkeye sokulmamalıydı, yerli şirketlerin üremesine izin verilmemeliydi.

Türkiye’nin en dikkat çekici çevre ve yaşam alanları mücadelelerinden birinin gerçekleştiği Bergama’da altın madenciliğine karşı direnenler, “Bergama teslim edilirse, Türkiye’de her yer altıncılara teslim olur” demişlerdi.

Şimdi, Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen katliamı konuşuyoruz. Ancak, Türkiye’nin hemen her coğrafi bölgesinde aynı tehlikeli madencilik faaliyeti, birer saatli bomba gibi toprağın altını üstüne getirmeye devam ediyor.

Türkiye’de aşağıda görüleceği üzere aktif 20 civarında altın madeni var.

  • Ovacık Altın Madeni – İzmir/Bergama – Koza Altın
  • Sart Altın Madeni – Manisa/Sart – Pomza Export
  • Kışladağ Altın Madeni – Uşak/Eşme- El Dorado Gold/TÜPRAG Madencilik
  • Mastra Altın Madeni – Gümüşhane – Koza Altın
  • Çukuralan Altın Madeni – İzmir – Koza Altın
  • Çöpler Altın Madeni – Erzincan/İliç – Anagold Madencilik
  • Efemçukuru Altın Madeni – İzmir – El Dorado Gold/TÜPRAG Madencilik
  • Kaymaz Altın Madeni – Eskişehir- Koza Altın
  • Bolkardağ Altın Madeni – Niğde – Gümüştaş Madencilik
  • Midi Altın Madeni– Gümüşhane – Yıldızbakır
  • Himmetdere Altın Madeni – Kayseri – Koza Altın
  • Fatsa Altın Madeni – Ordu – Bahar/Stratex-Oriole/Cominco
  • Bakırtepe Altın İşletmesi – Sivas – Koç/Demir Export
  • Kaş Altın Madeni – Kayseri – Koç/Demir Export
  • İnlice Altın Madeni – Konya – Eczacıbaşı/Esan
  • Kızıltepe Altın Madeni – Balıkesir – Zenit Altın – El Dorado Gold
  • Lapseki Altın Madeni – Çanakkale – Nurol/Tümad Madencilik
  • İvrindi Altın Madeni – Balıkesir – Nurol/Tümad Madencilik
  • Öksüt Altın Madeni – Kayseri/Öksüt – Öksüt Madencilik/Centerra

Bunların dışında Türkiye’de altın madencilerinin doğanın altını üstüne getirmek için gözünü diktiği şehirlerin başında Çanakkale ve Balıkesir geliyor.

Ruhsat bulunan en yaygın ilçeler ise Balya, Havran, İvrindi, Sındırgı, Dursunbey, Ayvalık, Burhaniye olarak tespit edilmiş durumda.

Çanakkale, son yıllarda altın madenciliğine karşı büyük bir direnişe sahne oldu. Ancak, tehlike tam olarak geçmiş değil. Çanakkale’nin yanı sıra Balıkesir’in de neredeyse tüm ilçeleri metalik madencilik kıskacı altında.

Dünyada altın üretiminin yüzde 85’inde siyanür kullanılıyor. Çünkü bu yöntem daha etkili ve ekonomik bulunuyor. Oysa yok edilen hava, su, toprak, canlı yaşamı bir daha geri getirmek mümkün değil. Ne uğruna neleri feda ediyoruz.

Toplam 20 ilçeye sahip Balıkesir’in 11 ilçesinde 30’un üzerinde madencilik faaliyeti gerçekleştiriliyor. İşletme aşamasına geçen veya projelerini sunanların dışında sayısı bilinmeyen onlarca sondaj yapıldığı tahmin edilirken, metalik madencilik faaliyetlerine feldspat ve taş ocakları da eklenince bölgedeki çevre sorunları giderek derinleşiyor.

Özellikle Kazdağları ile Çanakkale ve Balıkesir bölgesi altın madenleriyle kuşatılmış durumda. Bölgenin yüzde 79’u için farklı madencilik ruhsatları verildi. Aşağıda listelendiği üzere sadece iki şehir ve çevresindeki durum bile Türkiye genelindeki vahameti ortaya koyuyor. 

Aşağıda halihazırda işletilen ve proje aşamasında olan önemli altın madenciliği projeleri yer alıyor. Bunların hepsi birer Erzincan İliç’te içimizi yakan Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan felaketin potansiyelini taşıyor.

Dünyada altın üretiminin yüzde 85’inde siyanür kullanılıyor. Çünkü bu yöntem daha etkili ve ekonomik bulunuyor. Oysa yok edilen hava, su, toprak, canlı yaşamı bir daha geri getirmek mümkün değil. Ne uğruna neleri feda ediyoruz.

Marmara Bölgesi’nin önemli bir bölümü tehdit altında. Sermaye kazanıyor, doğa kaybediyor, emekçiler ölüyor. Yeni İliç’lere davetiye çıkarılıyor. Bunun için örgütlü ve sistematik bir karşı duruş organize edilmeli.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneğinin iğneyle kuyu kazarak, tüm süreçleri en ince ayrıntısına kadar takip edip çetele tutarak hazırladığı madencilik faaliyetleri listesi tehlikenin boyutlarının büyüklüğüne de işaret ediyor.

Çanakkale ve Balıkesir’deki tablonun son durumunu da yine Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan’ın yardımıyla ortaya koyduk.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneğinin iğneyle kuyu kazarak, tüm süreçleri en ince ayrıntısına kadar takip edip çetele tutarak hazırladığı madencilik faaliyetleri listesi tehlikenin boyutlarının büyüklüğüne de işaret ediyor.

BALIKESİR – HAVRAN

  1. Bahar Madencilik, Halılar Altın Madeni Projesi (Ruhsat Teck Madencilik’ten devralındı. “ÇED Gerekli Değildir” kararı alındı, dava edildi, keşif yapıldı, dava kazanıldı)
  2. Bahar Madencilik, Büyükşapçı Altın Madeni Projesi (Ruhsat Teck Madencilik’ten devralındı. “ÇED Gerekli Değildir” kararı alındı, dava edildi, keşif yapıldı, dava kazanıldı)
  3. Bahar Madencilik, Demirtepe Altın Madeni Projesi (Ruhsat Teck Madencilik’ten devralındı. İlk ÇED sürecine itiraz edildi, durduruldu, Ağustos 2020’de ÇED süreci tekrar başlatıldı, İDK toplantısı yapıldı, Temmuz 2022’de rapor nihai oldu, henüz “ÇED Olumlu” almadı, süreç devam ediyor)
  4. Aksu Madencilik, Eğmir Demir ve Altın Madeni Açık Ocak İşletmesi ve Cevher Zenginleştirme Tesisi (ÇED süreci devam ediyor)
  5. Koza Altın İşletmeleri, Küçükköy Altın Madeni
  6. Koza Altın İşletmeleri, Çoraklıtepe Altın Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmeciliği
  7. Park Holding – CVK Madencilik, Karaaydın Kurşun Madeni Projesi (Maden çalışıyor, kapasite artışı gerçekleştiriyor)

BALIKESİR – İVRİNDİ

  1. Nurol Holding – TÜMAD Madencilik, Burhaniye-İvrindi Altın Madeni (“ÇED Olumlu” kararı var, maden çalışıyor)
  2. Park Holding – CVK Madencilik, Sarıalan Altın Madeni Projesi (ÇED süreci 2016’da başladı, 2017’de “ÇED Gerekli Değildir” aldı. İkinci ÇED sürecinde “ÇED Olumlu” aldı. Dava edildi, önce kaybedildi sonra Danıştay’dan döndü, dava devam ediyor. Kapasite artışı ve zenginleştirme tesisi için üçüncü ÇED süreci başladı, “ÇED Olumlu” aldı, dava edildi, bilirkişi keşfi yapıldı, dava sürüyor)

BALIKESİR – BALYA

  1. Bahar Madencilik, Orhanlar Altın Madeni Projesi (Ruhsat Teck Madencilik’ten devralındı. 2019’da “ÇED Gerekli Değildir” kararı aldı, arama sondajları tamamlandı)
  2. Koza Altın İşletmeleri, Gökmusa Köyü Altın Madeni Projesi 
  3. Bahar Madencilik, Çamucu Köyü’nde yeni bir altın madeni projesi için 24,9 hektarlık alanda ÇED süreci başlattı. İtiraz üzerine “ÇED Gereklidir” kararı verildi.

BALIKESİR – SINDIRGI

  1. Zenit Madencilik, Altın ve Gümüş Zenginleştirme Tesisi Kapasite Artırımı (“ÇED Gerekli Değildir” duyurusu 31 Ağustos 2020, karar 14 Eylül 2020’de 15 gün içinde verilmiş)
  2. Zenit Madencilik, Altın ve Gümüş Zenginleştirme Tesisi Kapasite Artırımı (ÇED süreci Aralık 2020’de başladı)
  3. Zenit Madencilik, Kızıltepe Altın ve Gümüş Madeni İşletmesi Alan Artırımı (Aralık 2019’da “ÇED Gerekli Değil”dir kararı verildi)
  4. Zenit Madencilik, Kızıltepe Altın ve Gümüş Madeni İşletmesi ve Atık Depolama Tesisi Kapasite Artışı (Temmuz 2023’te ÇED süreci başladı, Aralık 2023’te İDK yapıldı, süreç devam ediyor)
  5. Bahar Madencilik (Çamucu Köyü’nde yeni ÇED süreci başladı, projeye itiraz edildi, “ÇED Gerekli” kararı verildi)

ÇANAKKALE

  1. Alamos Gold, Kirazlı Altın Madeni Projesi (Şirketin ruhsatı Ekim 2019’da doldu, mücadele sonucu ruhsat uzatılmadı. Şirket protokol gereği iki yıl daha sahada faaliyet göstermeden kaldı. Protokol süresi dolunca alandan çıkarıldı)
  2. Alamos Gold, Ağı Dağı Altın Madeni Projesi (“ÇED Olumlu” kararı üzerinden yedi yıl geçti)
  3. Alamos Gold, Çamyurt Altın Madeni Projesi (Şirket Kapasite artışı ÇED başvurusu yaptı. 2018’de Halkın Katılım Toplantısı düzenlendi. Süreç durdu)
  4. Nurol Holding – TÜMAD Madencilik (Lapseki-Şahinli Köyü yakınlarında 2017’de üretime başladı. Şirket bu projenin bitişiğindeki Eczacıbaşı Holding’e ait 68955 Ruhsat Numaralı Sahada Altın Gümüş Madeni Ocağı Kapasite Artışı projesi devraldı, yeni kapasite artışı için ÇED süreci başlattı. 2022’de “ÇED Olumlu” kararı çıktı. Karar dava edildi, dava sürüyor)
  5. Cengiz Holding – Truva Bakır Madencilik (Bayramiç ve Çan Halilağa ile Hacıbekirler köyleri yakınlarında farklı sahalarda Kuvars (Sileks) Ocağı ÇED süreçleri başladı, “ÇED Gerekli Değildir” kararları verildi. Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi için 2021’de “ÇED Olumlu” aldı, karar dava edildi. Bilirkişi keşfi yapıldı. Rapor davacılar açısından olumlu geldi. Yürütmeyi durdurma kararı alındı, şirket itiraz etti. Mahkeme bilirkişiden ilave rapor istedi. İlave rapor tanzim edildi, dava kazanıldı. Şirket rapordaki hususları tamamladığını belirterek ÇED raporunu yeniden Bakanlığa sundu. Halkın katılımı olmaksızın 2022’de İDK toplantısı yapıldı. Şirket tekrar“ÇED Olumlu” kararı aldı. Karar dava edildi, dava devam ediyor. Şirket Bayramiç – Söğütgediği Köyü yakınında Kuvars (Sileks) ocağı için ayrı bir ÇED süreci başlattı)
  6. Koza Madencilik (Serçiler, Terziler Köyü yakınlarında 2017’de Altın-Gümüş Ocağı projesi için “ÇED Olumlu” aldı. Proje aradan süre geçtikten sonra dava edildi. Bu sürede Altın Gümüş Madeni Kapasite Artışı için de ÇED süreci başlattı. İlk proje için dava kazanıldı. Şirket kaybettiği dosya için 2022’de ÇED süreci başlattı, süreç devam ediyor)
  7. Liberty Gold – Teck Madencilik (Orta Truva Madencilik), TV Tower Projesi (2014’te kuvars için dört ayrı ruhsat kapsamında ÇED süreci başlattı. Ancak hepsine “ÇED Gerekli” kararı verildi. Demir Ocağı için başlatılan ÇED süreci için de yine “ÇED Gerekli” kararı verildi. Bu proje için 2016’da “ÇED Olumlu” kararı aldı. Daha sonraki projeler için yapılan başvurulara “ÇED Gerekli Değildir” kararlı verildi. 2019’da farklı Kuvars (Sileks) Ocağı projeleri için ÇED süreci başlattı, çevreciler “bu bir altın madeni projesidir ruhsat vermeyin” diyerek itiraz etti, “ÇED Gereklidir” kararı verildi. Şirket bu proje ile ilgili fizibilite raporu yayınladı, projenin her an gündeme gelebileceği tahmin ediliyor.
  8. Ciner Holding – Park Teknik Madencilik (Sondajlı Maden Arama Faaliyeti projeleri için 2015’te “ÇED Gerekli Değildir” kararları aldı. Daha sonra Kuvars Ocağı projeleri için 25 hektar altı için ÇED başvurusu yaptı. İtiraz edildi, “ÇED Gerekli” kararı verildi. Çevreciler projenin gerçekte bir altın madeni projesi olduğunu belirtiyor)
  9. PUMİCE Madencilik, Ayvacık Kısacık Köyü Altın Madeni Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi (2015’te ÇED süreci başladı, Halkın Katılımı Toplantısı ve İDK yapıldı. Süreç durdu. Şirket yeniden ÇED süreci başlattı, Halkın Katılımı Toplantısı yapıldı. Şirketin ruhsat süresi dolmak üzereyken yenilenmemesi için çevreciler Bakanlığa başvurdu, ruhsat yenilenmedi)

 

Pelin Cengiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir