İran’da statüko değişmez

İran’da statüko değişmez

Ayetullah Ali Hamaney’in helikopter kazasından sonra “hükümet işleri aksamadan devam edecek” mesajı sonrası statükonun korunmasında en önemli isim haline gelen Muhbir’in kendi ismini cumhurbaşkanı adayları listesine yazdırmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.

Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesi sonrası İran’da siyasal alanda ne gibi gelişmelerin yaşanabileceği merak konusu. Ülkede son yıllarda yaşanan gösterilerden yola çıkılarak kaos mu, yoksa mevcut durumun devamı mı yaşanır sorusunun cevabı aranıyor.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin hayatını kaybetmesi ile birlikte anayasaya göre Reisi’nin birinci yardımcısı Muhammed Muhbir geçici cumhurbaşkanlığı görevine atandı.

Yasaya göre cumhurbaşkanı ölürse yerine birinci yardımcı atanıyor zaten ancak Muhammed Muhbir birinci yardımcıdan çok daha fazlası. Zira seçim ile gelen cumhurbaşkanının birinci yardımcılığı pozisyonuna, yani bu pozisyona seçimle değil atanma ile geliniyor. Tipik bir “halkın yanlış seçim yapma ihtimaline karşı emniyet subabı” uygulaması.

İbrahim Reisi nerede ise doğuştan devletin tamamen olumladığı bir isim olmuş ve öyle büyümüş. 20’li yaşlarından itibaren savcılık yapmış ve bu görevde hızla ilerlemiş. Yolsuzluğa hiç bulaşmamış olması, dini eğitimini Kum kentinde almış olması gibi özellikleri nedeni ile Hamaney sonrası ruhani liderliğe hazırlanan isim olarak anılıyordu.

İBRAHİM REİSİ, HAMANEY SONRASI RUHANİ LİDERLİĞE HAZIRLANAN İSİMDİ

Her cumhurbaşkanı karşısında subap ihtiyacı yok elbette. Mesela İbrahim Reisi nerede ise doğuştan devletin tamamen olumladığı bir isim olmuş ve öyle büyümüş. 20’li yaşlarından itibaren savcılık yapmış ve bu görevde hızla ilerlemiş.

Yolsuzluğa hiç bulaşmamış olması, dini eğitimini Kum kentinde almış olması gibi özellikleri nedeni ile Hamaney sonrası ruhani liderliğe hazırlanan isim olarak anılıyordu.

Ancak bu ismin hayatını kaybetmesi ile birlikte devletin atanmışı olan ismin gerekliliği ortaya çıktı ve görev Muhbir’e düştü.

Muhbir’in de kendine göre özellikleri var. İran’da en yüksek otorite ruhani lider. Halihazırdaki lider Ayetullah Seyyid Ali Hamaney.

Muhbir, Hamaney ile yakın çalışma arkadaşı ve seçilmiş Reisi’nin yanında “devleti, otoriteyi” temsil eden isimdi.

Yani sonuçta İran’da düzen Reisi’den sonra kendisini cumhurbaşkanlığına en yakın isim ile devam ettirecek.

Muhbir’in bu aşamada en önemli görevi ülkeyi 50 gün içinde seçimlere götürmek. Nitekim ilk toplantısını bu başlık altında gerçekleştirdi.

Ayetullah Ali Hamaney’in helikopter kazasından sonra “hükümet işleri aksamadan devam edecek” mesajı sonrası statükonun korunmasında en önemli isim haline gelen Muhbir’in kendi ismini cumhurbaşkanı adayları listesine yazdırmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.

İran elbette dünya ve bölge konjonktürü sertleşirken bu türden romantizmi kaldıracak durumda olmayabilir. İşte tam da bu neden ile statükoyu devam ettirecek hatta şimdiye göre daha da sertleştirecek bir isme gerek duyulabilir.

STATÜKOYU DEVAM ETTİRECEK, HATTA DAHA SERTLEŞTİRECEK BİR İSİM

Muhbir’in yanında elbette başka isimler de aday olacaktır. Ancak son dönemlerde İran siyasetinde dikkat çeken noktalardan biri siyasetin renklerinin de kaybolmaya başlaması. Hasan Ruhani sonrası Reisi’nin göreve gelişi bu “renksizliğin” zirve yaptığı bir dönemdi.

İran elbette dünya ve bölge konjonktürü sertleşirken bu türden romantizmi kaldıracak durumda olmayabilir. İşte tam da bu neden ile statükoyu devam ettirecek hatta şimdiye göre daha da sertleştirecek bir isme gerek duyulabilir.

İran’da son söz her zaman elbette Nizamın Maslahatını Koruma Kurulunun. İç ve dış işleri bu kuruldan çıkan kararlar doğrultusunda uygulanıyor. Bu kurulun ruhuna en uygun kişi ise Muhammed Muhbir’den başka bir isim değil.

Musa Özuğurlu
Latest posts by Musa Özuğurlu (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir