Tsunami gerçek oldu

Tsunami gerçek oldu

Yerel seçimde CHP’nin Türkiye’de, İmamoğlu’nun İstanbul’da elde ettiği başarı CHP ve İmamoğlu’nun önünde yeni bir yol açmıştır. “Değişim” teması ile başlayan dönüşümü yeni dönemde ideolojik bir forma dönüştürmek partinin ve İmamoğlu’nun önceliği haline gelmiştir.

Yazının başlığını hocam Necati Özkan’ın seçim sonuçları gelmeye başladığında attığı sosyal medya mesajından aldım.

Ben de CHP İstanbul İl Başkanlığı’na giderken RP’nin 1994’de elde ettiği başarıya referansa “Teresten 1994 ruhu olur mu?” Şeklinde bir paylaşım yapmıştım.

Sonuçlar bize gösterdi ki oldu.

Hepimizin nefesini tutarak izlediği yerel seçim sonuçları büyük ölçüde  belli oldu.

Şüphesiz yerel seçim dediğimizde hepimizin gözü İstanbul seçimindeydi.

Bunun temel nedeni; 28 Mayıs’ta yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan ilk açıklamasında seçilmenin tadını çıkarmak yerine 9 ay sonra yapılacak yerel seçimde İstanbul’u almak istediğini açık biçimde ifade etmesidir. Ve Erdoğan, bu süreçte tüm enerjisini İstanbul’u yeniden kazanma üstüne kurdu.

Kazanmak için sahada sadece AKP adayı Murat Kurum değil, Erdoğan ile birlikte kabinenin 17 bakanı çıktı. Bakanlar İstanbul’da esnaftan ev kadınına herkesten oy isterken Erdoğan gittiği her ilde vatandaşlardan, İstanbul’da yaşayan akrabalarından Kurum için oy istedi.

İmamoğlu 23 Haziran 2023’de bir anlamda yeniden adaylığını ilan ettiği konuşmasında esas rakibinin Erdoğan olduğunu ilan etti ve o kazanacağını da. İmamoğlu kazandı. Ama kazanılan sadece İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı olmadı. CHP 1977’den bu yana alamadığı pek çok ili kazandı

RAKİP KURUM DEĞİL ERDOĞANDI

Diğer yandan İmamoğlu bu hamleleri bekliyordu. Nitekim Ekrem İmamoğlu 23 Haziran 2023’de bir anlamda yeniden adaylığını ilan ettiği konuşmasında esas rakibinin Erdoğan olduğunu ilan etti ve o konuşmada kazanacağını da.

Öyle de oldu.

İmamoğlu kazandı.

Ama kazanılan sadece İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı olmadı.

CHP İstanbul dışında bazıları 1977’den, bazıları 1980 Askeri Darbesi’nden bu yana kazanılmayan illeri de aldı. Uşak, Denizli, Afyon, Adıyaman, Kilis, Balıkesir bunlardan bazıları.

CHP bu saat itibariyle 15’i Büyükşehir olmak üzere 36 belediye kazandı.

Türkiye haritasında Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarına sıkışan kırmızı Anadolu’nun pek çok iline uzandı ve CHP birinci parti oldu.

CHP İmamoğlu ile sadece büyükşehri kazanmakla kalmadı, 14 olan ilçe sayısını 19-20 ye çıkararak da önemli bir başarı da elde etti. Bu ilçelerden bazılarının ifade ettiği sonuç en az İstanbul kadar değerli. Bu ilçeleri CHPnin kazanma başarısı kadar, AKPnin kaybetmesinin sembolik önemi var.

BAZI İLÇELER İLÇEDEN DAHA FAZLASI

Başarı illerle sınırlı kalmadı. CHP, İmamoğlu ile sadece İstanbul  Büyükşehir Belediyesini kazanmakla kalmadı, 14 olan ilçe sayısı -şimdilik- 24’e ulaştı. 4- ilçede sayımlar devam ediyor.

Ve CHP’nin kazandığı bazı ilçelerin ifade ettiği değer, sembolik açıdan en az İstanbul kadar değerli. Diğer bir deyişle bu ilçeleri CHP’nin kazanma başarısı kadar, AKP’nin kaybetmesinin sembolik önemi var.

Hatırlayalım, Türk siyasetinde bir zamanlar devletin yasaklı çocuğu olan muhafazakâr siyasetin temsilcisi olan -o dönemki adıyla- RP 27 Mart 1994 yerel seçimlerinden büyük bir başarıya imza atmış İstanbul, Ankara dahil pek çok il belediyesini almıştı. Buna İstanbul’da ilçeler de dahildi. Ve RP, 25 Aralık 1995’de yapılan genel seçimde de birinci parti oldu.

1994 seçiminde alınan ilçelerden bazıları hala aynı siyasal çizginin -bugün AKP- yönetimindeydi.

Fatih, Üsküdar, Eyüp, Beyoğlu, Pendik, Tuzla bunlardan bazıları.

Dün bu ilçelerden bazıları CHP’ye geçti. Üsküdar, Beyoğlu, Eyüp, Beykoz AKP’den CHP’ye geçmiş görünüyor.

Bu ilçelerin hepsi olmasa da, üstte saydıklarımızın CHP’ye geçmesi sembolik açıdan değerlidir.

Bu ilçeleri önemli kılan sadece belediyenin AKP’den CHP’ye geçmesi değil. Bu ilçeleri önemli kılan, bazı cemaatsel grupların, tarihsel yapıların, İslami açıdan sembolik bazı ortaklıkların olmasıdır. Üsküdar ve Eyüp bu yönüyle değerlidir. Yine Beyoğlu’nun kazanılması AKP’nin kurmak istediği ama başaramadığı kültürel hegemonyanın korunması açısından önemlidir. 

Bunların hepsinin inanç bağlamında olmasa da, İslami görünürlük, seküler yaşamın korunması açısından sembolik değer ve önemleri var. Bu açıdan bu ilçelerin CHP tarafından kazanılması, bu seçim sonucunu aşan bir sembolik ve tarihsel bir öneme sahiptir.

Seçim sonuçlarını bize siyasette artık “İmamoğlu” etkisinin, onun siyasi gücünün toplumsal karşılığının varlığını da göstermiştir.  Ve bu sonuçlar, sadece bugünü değil, Türkiye’de siyasetin  geleceğini de açık biçimde etkileyecektir. Siyasi iktidar için de, Erdoğan içinde artık toplumsal meşruiyet tartışması başlayacaktır.

İMAMOĞLU ETKİSİ

Bu seçim sonuçlarını bize siyasette artık “İmamoğlu” etkisinin, onun siyasi gücünün toplumsal karşılığının varlığını da göstermiştir.

Ve bu sonuçlar, sadece bugünü değil, Türkiye’de siyasetin  geleceğini de açık biçimde etkileyecektir.

Siyasi iktidar için de, Erdoğan içinde artık toplumsal meşruiyet tartışması başlayacaktır.

Bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak hemen olmasa da artık seçim 2028’e kalmayacaktır.

Bu sistem ve bu sistemin yol açtığı keyfilik, hukuksuzluk, ekonomik krizi derinleştirecek ve toplumsal baskı da artacaktır. Umarız iktidar bu seçim sonucunda toplumun verdiği mesajı alır.

Yerel seçimde CHP’nin Türkiye’de, İmamoğlu’nun İstanbul’da elde ettiği başarı CHP ve İmamoğlu’nun önünde yeni bir yol açmıştır.

“Değişim” teması ile başlayan dönüşümü yeni dönemde ideolojik bir forma dönüştürmek partinin ve İmamoğlu’nun önceliği haline gelmiştir. 

Bunun yapmanın yolu da geçmişte yapılan hatalardan ders almak, yapılmayanları da yapmaktır. 

Partinin de İmamoğlu’nun çeperinde böyle entelektüel bir kapasite vardır yeter ki bunun farkına varılsın ve ilk adım atılsın. 

Murat Aksoy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir