Dönüştürme sırası özel okullara mı geldi?

Dönüştürme sırası özel okullara mı geldi?

Bu yönetmelik değişikliği ile ortaya çıkan gerçek şu; iktidar bloku eğitimde hedeflediklerine devlet okullarının dönüşümü ile büyük ölçüde ulaşılmış. Şimdi sıra ‘seçilmiş’ özel okullarda…

Yazılarımda sıkça ifade ettiğim konulardan birisi, eğitimin siyasi iktidarın kamusal alanı dönüştürmede kullandığı en önemli araçlardan birisi olduğu.

AKP iktidarının parti programında bile olmadığı halde 2011 sonrasında gündeme getirip toplumsal itirazlara rağmen hayata geçirdiği 4+4+4 sistemi ve devamında bu alanda yaşanan tüm değişimler eğitimin niteliğini arttırmaktan ziyade düşürdü.

Seçmeli derslerin içeriğinden bilimsel niteliği olan derslerin azaltılmasına, genel liselerin toplumsal talepten bağımsız olarak imam hatip liselerine dönüştürülmesinden orta eğitimde lise müdür ve yardımcılarının aynı kültürel kimlikten atanmasına kadar her düzeyde sistematik bir çalışma yürütülüyor.

Bununla birlikle bakanlığın işbirliği yaptığı kurumlara ve işbirliği yapılan konulara; bu kurum ve işbirliğinin eğitimdeki rol ve işlevlerine baktığımız zaman; orta eğitimin bilimsellikten uzaklaşıp belli bir ideolojik endoktrinasyona tabi tutuldukları bir gerçek.

Ders kitaplarının ücretsiz olması ülkenin içinde olduğu ekonomik koşullara aileler tarafından memnuniyetle karşılansa bile esas amacı pekâlâ başka olabilir.

OKUL KİTAPLARI NEDEN PARASIZ?

Bu sürecin önemli bir parçası da seçimlik dersler kadar ders kitaplarıdır.

Son yıllarda seçimlik ders olarak konulan pek çok ders Anadolu’nun pek çok yerinde mahalle baskısı ortamında kendiliğin zorunlu ders hâline gelmiştir.

Bunun bir parçası da ders kitaplarıdır.

Ders kitaplarının ücretsiz olması ülkenin içinde olduğu ekonomik koşullara aileler tarafından memnuniyetle karşılansa bile esas amacı pekâlâ başka olabilir.

Nitekim ders kitaplarının içeriği, verilen örnekler, konulan resimler ve sorulan sorularla iktidar blokunun makro düzeyde sürdürdüğü ideolojik dönüşümüm mikro düzeydeki izlerini taşımaktadır.

Bununla ilgili örnekleri her dönem başında medyada tanık oluyoruz.

Bugünlerde okuduğum bir doktora tezinden kitaba dönüştürülmüş bir kitap (Kemalizmden İslamcılığa, Umut Şahverdi, Notabende Yayınları) bu dönüşümün başlangıç tarihinin çok daha eski olduğunu söylüyor ve bunun izinin de Talim Terbiye Kurulu’nun hazırladığı içeriklerden görülebileceğini iddia ediyor.

Bu teze büyük ölçüde katılmakla birlikte ben, bu dönüşüm hızının iktidarın son on yıldaki tercih ve uygulamalarıyla çok hızlandığını söylüyorum.

Eğitim alanında iktidar blokuna yakın pek çok girişimin bulunduğunu ve bunlardaki müfredatın iktidarın kültürel kimliğinin tamamlayıcı şekilde verildiğini çevremizdeki örneklerden biliyoruz. Bu açıdan yapılan değişikliğin esas amacı seçilmiş köklü özel eğitim kurumları olduğu açık.

SIRA ÖZEL OKULLARA GELDİ

Bu açıdan devlet okulları iktidar bloku için büyük ölçüde fethedilmiş görünüyor. Görünen o ki şimdi sıra “seçilmiş” özel okullarda.

Eğitim alanında iktidar blokuna yakın pek çok girişimin bulunduğunu ve bunlardaki müfredatın iktidarın kültürel kimliğinin tamamlayıcı şekilde verildiğini çevremizdeki örneklerden biliyoruz.

Bu açıdan yapılan değişikliğin esas amacı seçilmiş köklü özel eğitim kurumları olduğu açık.

Ki özel okulların son yıllarda ilçe milli eğitim başkanlıkları tarafından sıkı denetlendiğini, düzenlenen etkinliklere özel okullardan öğrencilerin katılımın idari yaptırımlar aracılığıyla zorunlu tutulduğunu bir veli olarak yakından biliyorum.

Geçtiğimiz günlerde özel okullarda de facto olarak uygulanan bazı kurallar ve uygulamalar resmî gazetede yayınlanan karala de jure hale geldi.

Resmî Gazete’de yayınlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” öne çıkan bazı unsurlar şöyle.

  1. Özel okullarda milli ve kültürel değerlere aykırı, öğrencilerin psikososyal gelişimine katkı sağlayamayacak etkinliklerin yapılamayacağı hüküm altına alındı.
  2. Türk programı uygulayanlar hariç olmak üzere milletlerarası özel öğretim kurumlarının uyguladıkları öğretim programları ve bu programların uygulanmasında kullandıkları her türlü öğretim materyalinin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylanması gerekecek.
  3. Okulların yıllık çalışma takvimi ve çalışma saatlerine yönelik olarak yapılan değişiklikle, ayrı bir çalışma takvimin uygulanmasında merkezi sınavlar gibi eğitim ve öğretimin genel işleyişine dair hususların dikkate alınacak.
  4. Okullarda bakanlıkça onaylanan ders kitaplarının okutulması esas kılındı.

Bunun dışında pek çok değişiklik sıralanabilir.

Özetle bu yönetmelik değişikliği ile ortaya çıkan gerçek şu; iktidar bloku eğitimde hedeflediklerine devlet okullarının dönüşümü ile büyük ölçüde ulaşılmış.

Şimdi sıra seçilmiş özel okullarda ve bunun için de ilk adım atılmış görünüyor.

Murat Aksoy

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir