Korku filmlerinin faydası

Korku filmlerinin faydası

Korku filmleri, bireyin kendini tanımladığı cinsiyet her ne olursa olsun mizacı ve kişilik özellikleri gereği daha çok heyecan arayanlar için bir kaçış ve rahatlama kaynağı olabiliyor. Korku filmlerinin en iddialı faydalarından biri zihni boşaltmak için en güçlü tür oluşu.

Korku filmleri, fanatikleri için adrenalin, heyecan üstelik zihni boşaltan bir terapi gibidir. Ne var ki, kimileri bu filmleri büyük bir heyecanla ve zevkle izlerken, kimileri hiç hoşlanmaz ya da çok etkilenir ve seyredemez. Ancak, korku filmi fanatikleri, sadece filmleri izlemekle kalmaz, aynı zamanda hayranı oldukları yönetmenlerin ya da korku serilerinin yeni filmlerine adeta koşarlar ve hatta koleksiyonlar oluştururlar. Peki, korku filmlerini çok sevenlerin veya hiç hoşlanmayanların duygularının ve psikolojilerinin arkasında neler yatıyor?

HEYECAN TRANSFERI

Purdue Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Profesör Glenn Sparks’a göre, korku filmlerini sevip sevmemenin nedenlerinden biri filmleri izledikten sonra nasıl hissettiğimizle ilgili. Literatürde Sparks’ın yaptığı bilimsel araştırmalar, korku filmlerini izleyenlerin kalp atışlarının ve solunumunun hızlandığını, kan basıncının yükseldiğini gösteriyor. Bu derece fizyolojik uyarılma sağlayabilen yalnızca iki tür var. Porno ve korku filmleri. Film bittikten sonra bile fizyolojik uyarılma devam ediyor ve bu uyarılma sayesinde sonrasında yaşanan pozitif duygular da daha yoğun hissediliyor. Bu nedenle uyarılmanın verdiği hazzın tadını alan izleyiciler korku filmlerine bayılıyor. Ancak, korku filmleriyle geçmiş deneyimleri olumsuz olanlar bir daha asla korku filmi izlemek istemeyebiliyor. Çünkü diyelim daha önce korku filmi izleme deneyimine eşlik eden olumsuz başka bir deneyim yaşadıysa ya da sonrasında yaşadığı bir olumsuz deneyimi de daha yoğun hissedeceğinden korku filmlerinden hoşlanmıyorlar.

Bazı insanlar yüksek düzeyde fizyolojik uyarılmalardan keyif alabiliyorlar. Psikoloji literatürüne göre, yaklaşık her on kişiden biri adrenalinden hoşlanıyor. İyi bir korku filmi izledikten sonra uyarılma devam ettiğinden her ne yaparsanız daha çok zevk alıyorsunuz.

FARKLI EĞİLİMLER

Bazı insanlar yüksek düzeyde fizyolojik uyarılmalardan keyif alabiliyorlar. Psikoloji literatürüne göre, yaklaşık her on kişiden biri adrenalinden hoşlanıyor. Bu nedenle, korku filmlerini sevenlerin çocukluklarında da aynı zamanda lunaparklarda en heyecan verici eğlencelerden de keyif alan çocuklar arasından çıktığını söylemek yanlış olmaz. Psikolojiye göre öncelikle her bireyin farklı bir mizacı vardır ve bazıları istenmeyen uyaranlara daha duyarlı olabilirler. Örneğin bir birey ortamdaki ısı değişikliklerine veya ensesine değen bir tişörtteki etikete bile aşırı tepki verebilir. Aynı birey korku filmleri izlerken de daha yoğun fizyolojik tepki gösterebiliyor. İyi bir korku filmi izledikten sonra uyarılma devam ettiğinden her ne yaparsanız daha çok zevk alıyorsunuz.

ACAYİPLİK

İnsanın tabiatı gereği, çevresindeki acayiplikler her zaman ilgisini çeker. Bazı insanlar korku filmlerindeki sıra dışı şiddeti çekici de bulabilirler. Tehlike her zaman rutini bozar ve bu nedenle çevredeki düzeni değiştiren herhangi bir şeye duyulan merak aslında hayatta kalmak için gereklidir. Hayatta kalma içgüdüsü sebebiyle bilinçaltında tehlikeyi, tehditi bilmek ve kendimizi korumak isteriz. Hem bilmediğimizden daha çok korkarız hem de her türlü tehdidi hayatta kalma içgüdüsüyle bilmek isteriz. Bu anlamda korku filmlerindeki görsel efektler, gerçek hayatta nadiren karşılaşılan fantastik öğeler izleyicilerin ilgisini çekebilir ve nasıl yapıldıklarını anlamaktan da keyif alabilirler. Üstelik hem tehdidi güvenli bir mesafeden görüyor hem de film bittiğinde hayatta kalıyorsunuz. Bu rahatlama yaşama içgüdüsünü de güçlendiriyor.

Literatür korku filmlerini izleyicilerin, gerçek hayattan uzaklaşmak ve zihni boşaltmak için tercih edebileceğini söylüyor. Buna ilave olarak elbette aşırı empati kuran kişiler korku filmlerinden yine de hoşlanmayabiliyor. Ne var ki korku filmleri, bazıları için içinde olduğu çaresizlikten kurtulma ve kontrol duygusu sağlayarak da fayda sağlıyor.

CİNSİYET ROLLERİ

Araştırmalar, korku filmlerinin kadınlardan daha çok erkekler tarafından sevildiğini ortaya koyuyor. Aslında bu bile sosyalleşme süreçlerinde erkeklerden beklenen roller ve kadınlardan beklenen roller ve sürekli yeniden üretilen cinsiyet rolleri ile ilgili olarak karşımıza çıkıyor. Bu sözde psikolojik farklılık bana kalırsa erkeklerden beklenen toplumsal cinsiyet rolleriyle sosyalleşme sürecinde cesaretli olmaları ve tehlikelerden zevk almalarının öğretilmesi ile açıklanabilir. Literatür kadınların genellikle korku filmlerinden daha fazla korktuğunu ve korktuklarında bir sığınak aradıklarını söylüyor.

Bu cinsiyetçi anlatı da maalesef sürekli üretilen cinsiyet rolleri ile ilgili ve özellikle muhafazakâr toplumlarda daha aşikar hale geliyor. Şu veya bu nedenle bazı erkekler daha dürtüsel davrandıkları ergenlik dönemlerinden itibaren özellikle sevgilileriyle korku filmleri izlemekten daha çok keyif alabiliyor çünkü bu eğlence onlara fiziksel yakınlık fırsatı da sağlıyor. İyi bir korku filmi bireylere aynı anda haz aldılarsa keyifli bir birlikte olma deneyimi de yaşatıyor.

ZİHNİ BOŞALTMAK İÇİN KORKU FİLMİ

Gerçek hayatın dehşetiyle başa çıkmamıza yardımcı oluyor.

Korku filmleri, bireyin kendini tanımladığı cinsiyet her ne olursa olsun mizacı ve kişilik özellikleri gereği daha çok heyecan arayanlar için bir kaçış ve rahatlama kaynağı olabiliyor. Korku filmlerinin en iddialı faydalarından biri zihni boşaltmak için en güçlü tür oluşu. Elbette iyi bir senaryo, güçlü bir müzik, sahici oyunculuklar, tırmanan gerilim ve gerçekle sağlam bir ilişki sunan iyi korku filmlerinden bahsediyorum. Türü iyi temsil etmeyen, abuk sabuk korku filmlerinden değil.

Özetle literatür korku filmlerini izleyicilerin, gerçek hayattan uzaklaşmak ve zihni boşaltmak için tercih edebileceğini söylüyor. Buna ilave olarak elbette aşırı empati kuran kişiler korku filmlerinden yine de hoşlanmayabiliyor. Ne var ki korku filmleri, bazıları için içinde olduğu çaresizlikten kurtulma ve kontrol duygusu sağlayarak da fayda sağlıyor. İşte bu yüzden ünlü korku dehası Stephen King şöyle konuşuyor: “Gerçek hayatın dehşetiyle başa çıkmamıza yardımcı olmak için korku hikayeleri yaratıyoruz”.

Cenk Erdem
Latest posts by Cenk Erdem (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir