Emeklilik siyaseti

Emeklilik siyaseti

İnsanlar yeterince çalıştıklarını ve pirim ödediklerini düşündüklerinde emekli olmak istiyorlar. Hiç kimseyi, özellikle Türkiye koşullarında hiçbir emekçiyi fazladan 10 yıl daha çalışmaya ikna edemezsiniz. Bu nedenle emeklilik sisteminin bir daha hiç kimsenin yaş nedeniyle emekliliği beklemesini izin vermeyecek ölçüde yeniden dizayn edilmesi gerek.

Emeklilerle ilgili gündem iki noktada yoğunlaşmış durumda: Basında çıkan haberlerin en az yarısı düşük emekli maaşlarıyla ilgili. Diğer mesele ise EYT ve kademeli emeklilik gibi başlıklarda popülerleşen emekli olmanın şartlarına yönelik toplumsal beklentilerde somut bir içeriğe bürünüyor.

Türkiye bir emekliler ülkesi. Emekli sayısı 15 milyonun üzerinde. Ama ücretler çok yetersiz. Son 20 yılda emekli maaşları asgari ücret karşısında eridi. 2003 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretin bir buçuk katıydı. Şimdi yarısından biraz fazla. Bu arada asgari ücret zaten memnuniyet verici bir içeriğe sahip değil. Asgari ücretin normal ücret hâline geldiği ve kimsenin asgari ücretle doğru dürüst geçinemediği bir ülkede emekliler asgari ücretin de altında gelir elde ediyor. Burada gittikçe politikleşen toplumsal bir sorun var. Emekli maaşları tekrar eski seviyesine yükseltilmeli. En azından asgari ücretle en düşük emekli maaşı eşitlenmeli. Ama böyle bir adım zaten ciddi ölçüde açık veren sosyal güvenlik sistemini tümüyle çökertebilir. Çünkü 32 milyon çalışan var bu ülkede. 32 milyon kişinin sigorta primi ödediği bir yerde 16 milyon emekli olursa ne kadar devlet katkısı verilirse verilsin sistem tıkanmaya mahkûm. Burada yapılması gereken istihdam artışı ve emekli maaş artışının birlikte düşünülmesi. Türkiye’de çalışabilecek durumda olan her iki kişiden ancak biri çalışıyor. Bu rakam yükselmeli. Hem çalışanlar hem de emekliler insan onuruna yakışır bir hayat sürmeli.

İkinci mesele emeklilik mevzuatı. 2023’te EYT yasası çıktı. Böylelikle 8 Eylül 1999 ve öncesinde sigorta kaydı olup emeklilik koşullarının zorlaştırılması sonucunda mağdur olan milyonlarca kişi emeklilik hakkına kavuştu. EYT’nin mantığı şuydu: Kanun değiştiği ve mevcut sigortalılar için her hangi bir intibak öngörülmediği için ciddi bir hak kaybı oluşmuştu. Oyun başladıktan sonra oyunun kurallarının değiştirilmesi nasıl yanlışsa emekliliği zorlaştıran mevzuatın uzun süredir işe girenlere uygulanması da o denli yanlıştı. Bu mesele biraz da genel seçimin yarattığı kırılgan siyasi atmosfer içinde halledildi.

Ama daha kanunun mürekkebi kurumadan kademeli emeklilik isteyenler sesini yükseltti. Onlara göre emeklilikte yaşa takılma ve yeni kanunlar nedeniyle eski sigortalıların mağdur edilmesi sorunu devam etmekteydi. Bu nedenle sadece 8 Eylül 1999 öncesi için değil 1999 ile 2008 arası için de bir düzenleme yapılmalı, emeklilik koşulları yumuşatılmalıydı. Henüz siyasi iktidarın kademeli emeklilikle ilgili bir düzenlemesi yok. Ama bir kez toplumsal muhalefet bu meseleyi gündemine aldı. Bu nedenle her an her şey olabilir. EYT gibi kademli emeklilik de yasallaşabilir.

Bu noktada daha kalıcı bir öneri yapmak da yarar var. Aslında EYT kanunu çıkarılırken genel bir düzenleme yapma fırsatı vardı. Onun yerini sorun kısmi olarak çözüldü. Bu nedenle kademeli emeklilik talepleri yükselmeye başladı. Sorun şu: Bizdeki emeklilik mevzuatı koyduğu kurallar arası mantıksal çelişki nedeniyle herkesin emeklilikte yaşa takılmasına yol açan bir içeriğe sahip. Örneğin 2004’te sigorta kaydı yaptıran erkek bir yurttaş 7000 gün prim yatırmış olması ve en az 25 yıl çalışması halinde 60 yaşında emekli olabiliyor. Bu koşullardaki sorun sigorta süre ve gününün yıldan önce dolmasıyla ilgili. Her hâlükarda kişiler 25 yıl çalıştıklarında 7000 günden fazla prim ödemiş oluyorlar. Pirim ve çalışma süresi bittiğinde ise yaş bekleniyor. 20’li yaşlarının ortasında işe girmiş biri 50 yaşına geldiğinde prim günü ve sigorta süresi koşullarını dolduruyor. Geriye sadece yaş kalmakta. Yaşın neden yukarı çekildiğini hepimiz az çok tahmin edebiliyoruz. SGK daha az süre emekli maaşı ödemek istiyor. Ama sosyal psikoloji diye bir şey var. İnsanlar yeterince çalıştıklarını ve pirim ödediklerini düşündüklerinde emekli olmak istiyorlar.

Hiç kimseyi, özellikle Türkiye koşullarında hiçbir emekçiyi fazladan 10 yıl daha çalışmaya ikna edemezsiniz. Bu nedenle emeklilik sisteminin bir daha hiç kimsenin yaş nedeniyle emekliliği beklemesini izin vermeyecek ölçüde yeniden dizayn edilmesi gerek. Aksi taktirde EYT’nin yerini kademeli emeklilik alır. O kesim de hakkını alınca bu sefer yeni bir kademeli emeklilik talebi gelir. Bir kanun başka bir kanunu izler. Oysa biz çalışanların kısmi düzenlemelere değil, genel bir reforma ihtiyacı var.

Armağan Öztürk
Latest posts by Armağan Öztürk (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir