İsrail ile ambargo savaşları: Erdoğan mı, Netanyahu mu?

İsrail ile ambargo savaşları: Erdoğan mı, Netanyahu mu?

Erdoğan ticari ambargoyu hiç yapmak istemezdi ama yapmak zorunda kaldı. Tıpkı tezkere konusunda olduğu gibi. Hatırlayalım one minute şovu iyiydi. Ama ardından Mavi Marmara’da öldürülenler için protesto yapanlara “bana mı sordunuz” diye tepki gösteren de kendisiydi. Netanyahu eğer iktidarda kalırsa bu hükümet Erdoğan’dan intikam almak için elinden geleni yapacaktır. 

Türkiye bazı kalem malların İsrail’e ihracatına kısıtlama getirdi. Böylece 7 Ekim’den bu yana devam eden süreçte Türkiye ilk defa İsrail’e karşı somut tavır ortaya koymuş oldu.

Erdoğan’a yerel seçimlerde kaybettiren faktörlerden biri İsrail ile yapılan ticaretin tüm eleştirilere rağmen kesilmeden devam etmesiydi.

Erdoğan hükümeti meydanlarda esip gürlüyor ancak arka kapıdan alışveriş devam ediyordu. Bu AKP tabanında bile iki yüzlü bir tavır olarak değerlendirildi ve Erdoğan’ın adayları birçok yerde tepki ile karşılandı.

Hükümetin bu tavrı aslında çoktan Arap dünyasının basınında konu olmuş, eleştiriler ve karikatürler yayınlanmış, bazı liderler konuşmalarında bu tutumu eleştirmişti. Ancak hükümetin umurunda değildi ve sadece İsrail konusunda değil iç meselelerde de halka ne söylerler ise kabul göreceklerini sandılar.

HÜKÜMET ÇOKTAN ARAP BASININDA ELEŞTİRİ KONUSU OLMUŞTU

Hükümetin bu tavrı aslında çoktan Arap dünyasının basınında konu olmuş, eleştiriler ve karikatürler yayınlanmış, bazı liderler konuşmalarında bu tutumu eleştirmişti.

Ancak hükümetin umurunda değildi ve sadece İsrail konusunda değil iç meselelerde de halka ne söylerler ise kabul göreceklerini sandılar.

Alışkanlık söz konusuydu: Biz ne söylersek arkamızda duracak bir taban var. 

Oysa durumun hiç de öyle olmadığı sandıktan çıkan sonuçlar ile anlaşıldı. Sonuçlar hükümetin inandırıcılığını büyük ölçüde kaybettiğini gösteriyor.

Bu arada daha önce Erdoğan’ın mitinginde İsrail ile ticaretin devam etmesine tepki dövizleri toplatılmıştı, son olarak türbanlı gençler dövülerek gözaltına alındı.

Halktan tamamen kopmuş olan ve kendilerine hükümetin ilgili propaganda birimlerinin sunduğu imkanlar ile masal dünyasında yaşayan saray basını ve trolleri her muhalife ya da iktidar karşıtı gösteri yapana yakıştırdıkları komplo teorilerini bu kez de sahaya sürdüler ancak başarılı olamadıkları hükümetin aldığı karardan belli. Sonuçta protestocuları karalamayı başaramadılar.

Bu gençler son derece haklı bir şekilde iktidarı eleştirmiş ve aslında toplumun ezici çoğunluğunun duygularına tercüman olmuşlardı.

Hükümet bir süredir iç ve dış politikada bazı gerçekleri gizleyememenin sıkıntısını yaşıyor. O gerçeklerden birisi şu: bu iktidar halkın yararına ve/veya halkın genel istekleri doğrultusunda politika üretmiyor. 

Bu uzun zamandır böyleydi ama “made in Fahrettin” basını; boyayıp, allayıp pullayıp halka yediriyordu bu politikaları.

“Herkesi bazen, bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz ama herkesi her zaman kandıramazsınız.”

Abraham Lincoln’e atfedilen bu söz AKP’nin tam da bugünlerdeki halini anlatıyor.

İçeride emeklilere reva görülen maaş ortada, seçim sonrası hukuk oyunu ile Van seçim sonuçlarını tersine çevirmek istediler, ancak bu ikisi de beklemedikleri şekilde tepki ile karşılandı. İlkinde sandık sonuçları ortada, ikincisinde kendi tabanlarından bile “bu kadar da olmaz” tepkisi ile karşılaştılar ve geri adım attılar.

İsrail ile ticarete tepki protestosunda ise kendi tabanlarını bile tanımayacaklarını ve gerekirse terörist muamelesi yapacakları konusunda tereddüt etmeyeceklerini gösterdiler ama olmadı.

TABANLARINI BİLE TANIMAYACAKLARINI GÖSTERDİLER AMA OLMADI

İsrail ile ticarete tepki protestosunda ise kendi tabanlarını bile tanımayacaklarını ve gerekirse terörist muamelesi yapacakları konusunda tereddüt etmeyeceklerini gösterdiler ama olmadı.

Erdoğan ticari ambargoyu hiç yapmak istemezdi ama yapmak zorunda kaldı. 

Tıpkı tezkere konusunda olduğu gibi. Hatırlayalım one minuteşovu iyiydi. Ama ardından Mavi Marmara’da öldürülenler için protesto yapanlara “bana mı sordunuz” diye tepki gösteren de kendisiydi. 

Şimdi bir deneme daha yapıyor. Bu kez İsrail hemen cevap verdi ve Türkiye’ye karşılık vereceğini açıkladı. İkilinin daha önce de birbirlerini ağır şekilde suçladıkları dönemler olmuştu ama bu sefer durum farklı görünüyor. Netanyahu eğer iktidarda kalırsa bu hükümet Erdoğan’dan intikam almak için elinden geleni yapacaktır. 

Ambargo listesine bakıldığı zaman “hayati önemdeki” bazı malzemelerin ihracatına bir kısıtlama getirilmediği anlaşılıyor. Yine de “ambargo” ifadesi Netanyahu’nun canını fazlasıyla sıkmış durumda. Netanyahu çatacak adam arıyor ve Erdoğan buna olanak yaratacak adımlar atıyor.

İkisi de kendisine çok güveniyor ve yaşadıkları süreçler nedeni ile agresifler. Erdoğan’ın bu adımı bu kez işe yarayacak mı, yoksa hiç beklemediği sonuçlar mı doğuracak, zamanla anlaşılır.

 

Musa Özuğurlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir