Kendini yakıp küle döndüren İyi Parti
İyi Parti’nin 2023 yılı kongrelerinden beri aldığı her kararda yağmur gibi istifa yağdı. Yeni genel başkan sonrasında da istifalar başladı. Bu hafta bu istifaların sağanak haline gelmesini bekliyorum. Hele parti yönetimine gizli bir kaos hakim olacak.
2017 yılı sonunda kurulan İYİP pek çok engellemeye ve olumsuzluklara rağmen hızla adından söz ettirir olmuştu. Partinin lideri Akşener, kamuoyunun dikkatini çekmeyi başarmıştı. Parti kurucularının çoğu MHP’den kopanlardan oluşmuş olsa da kamuoyu MHP geçmişlerini gözardı ediyordu.
CHP ile iyi ilişkiler kurarak 15 vekil transferi ile 2018 seçimlerine katıldı. %10 oy alıp 43 milletvekili ile meclise girdi. Millet ittifakını kurup en büyük destekçisi oldular. Sosyal demokratlardan, milliyetçilerden, demokratlardan, liberallerden yönetici, üye ve seçmen yağıyordu partiye. Merkezin en büyük partisi olmaya adaydı artık parti.
2019 seçimlerinde kurdukları Millet İttifakı ile AKP iktidarına büyük darbe vurup Ankara ve İstanbul gibi kaleleri aldılar. Seçmen uçarcasına İYİP’e gidiyordu.
SEÇMEN UÇARCASINA İYİP’E GİDİYORDU
2019 seçimlerinde kurdukları Millet İttifakı ile AKP iktidarına büyük darbe vurup Ankara ve İstanbul gibi kaleleri aldılar. Seçmen uçarcasına İYİP’e gidiyordu. O zamanların kesin bilgileri yok ama o ivme devam etseydi, İyi Parti’ye oy verebilecek seçmenin, en azından sempati duyan seçmenin %20 üstüne çıktığına eminim.
Vizyosuz liderler; Şimdi geriye dönüp bakınca tüm vizyonları bir partinin genel başkanı olmak olan üç siyasinin çekişmesinden başka bir görevi yokmuş kurulan partinin. Akşener bir ara kamuoyu gazıyla iktidar partisi lideri olabileceğini düşündüyse de sonradan vizyonu yetmediği için pek çok yanlışlarla hem kendini hem partiyi bitirdi. Pek çok komplo teorisi var. AKP’nin adamları, yok derin devlet dizayn ediyor filan. Keşke bu kadar karışık olsa. Bizim insanımız komple teorilerini seviyor, hepsi bu.
İlk kavga; Genel başkan olma vizyonlu üç siyasinin ilk kavgası 2018 yılında yaşandı. Akşener görevini bıraktı. Kamuoyunda yeşermiş “Akşener sevgisini” karşılarına almayı beceremeyen diğer iki siyasi “şimdilik” kaydıyla bir adım geri attılar, Akşener görevi başına güçlenmiş olarak döndü. Ve parti daha da güçlenip 2019 seçimlerinden zafer ile çıktı.
Sonrasında liderlik çekişmesi gizliden gizliye devam etti. Her il kongresinde her genel kurulda tilki fikirlerle yer kapma çabası öne geçti. 2023 Genel seçimlerinde anketlere tapan, “Anketlerin gösterdiği seçilecek aday” diye tutturanlar, nedense kendi iç yapılarında bu anketleri dikkate almadılar.
Parti yapısı ; İyi Parti’nin en güçlü olduğu dönemde parti delegesinin %70’den fazlası MHP kökenliydi. Ama seçmeninin ancak %35 civarı MHP kökenli, arta kalanı CHP, DP ve yeni siyasiydi. Delege yapısını %35 MHP kökenli yapacaklarına %30 luk diğer seçmenin bile delege hakkını ellerinden aldılar. Delege her kongrede biraz daha MHP kökenli oldu. Bu durumu düzeltemeye çalışanlar da vardı. Örneğin İzmir İl başkanı Hüsmen Kırkıpınar bu durumun farkındaydı. İl delegesini ve il yönetimini %35 MHP ve %65 diğer parti kökenliler üstünden oluşturmaya çalıştı. Kısa sürede Kırkpınar’da vazgeçti.
2020 Kongreleri ; 2020 yılındaki İzmir il kongresinde İl başkanı %35-65 dengesini sağlamaya çalışırken vizyonsuz üç lider kendilerini genel başkan yapacak oyunlar peşindeydi. Akşener, kamuoyunun desteğini aldığı için iki eski yarışmacıyı devre dışı bırakıp parti delegesinin %65 ini MHP dışındakilere çevirmeyi aklından geçiriyordu bence.
2020 İzmir kongresinde Kırkpınar, Aydın ve Dervişoğlu birlikte hareket edip Akşener’in Çıray’ını devre dışı bıraktılar. Akşener bu durumu örtbas etmek için Çıray’ı başdanışmanı yaptı. Ama savaş daha yeni başlıyordu.
Yeni vitrin ; 2020 kongresi sonrası İyip yeniden bir ivme yakaladı. CV olarak güçlü pek çok demokrat, liberal, milliyetçi, sosyal demokrat partiye katılmaya, partinin vitrini değişmeye başladı. Seçmen yeni yüzlere prim veriyor Akşener dışında partinin diğer iki yarışmacısını hatırlamıyordu bile. Seçmen nezdinde Dervişoğlu ve Koray yoktu.
Bu durumu iki eski teşkilatçı kurdun kabul etmesine imkan yoktu. İl yönetimleri ve delege bazında “Biz CHP yüzünden iktidar olmayız” algısını yaymaya başladılar. MHP kökenli delegeler, etkilerinin yavaş yavaş kaybolacağını hissederek bu görüşe balıklama atladılar.
Bu gelişmeler, Akşener’in masadan kalkma ve masaya geri dönme macerasına kadar devam etti. Akşener’i masadan kaldıran da masaya döndüren de kendi iradesi değildi. O günden sonra Akşener tamamen dağıldı. Yeraltı Dervişoğlu ve Koray’ın oyun sahnesine döndü.
2023 Kongreleri ; 2023 kongresi artık MHP kökenlilerin güç gösterisine sahne olacak diğerleri kenarlara savrulacaktı. 2023 İl kongresinde Akşener, Kırkpınar, Aydın bir olup Dervişoğlu’nun karşısına dikilmişti. Dervisşoğlu yanına Keskin’i almış kendine ait olan İzmir kalesini can siparane koruyordu. Ankara’ya gidip dönen Keskin, keskin bir dönüş yaparak Musavvat’ı terk edip karşı saflara geçti. Musavvat’ın buna tepkisi çok sert oldu. İl kongresinde İl başkanı adayı için söylediği sözler, seçim öncesi attığı twetler, basına verdiği demeçler ateş saçıyordu.
İzmir İl başkanlığını Sinan Bezircilioğlu kazandı. CV sine bakınca İzmir için olumlu bir başkan gibi görünse de vizyonsuz olduğu kısa sürede anlaşıldı. İl yönetiminde ise tam bir kaos vardı. Kırkpınar, Keskin, Bezircioğlu taraftarları çoğunlukdaydı, ayıp olmasın diye bir miktarda Dervişoğlu taraftarı serpiştirilmişti. O yönetimin başarılı olması imkansızdı. Üstelik Dervişoğlu yediği ayazı unutacak biri değildi. Mutlaka intikamını alacaktı. İl yönetimindeki kaos Genel Merkez tarafından görevden alınmasıyla son buldu. Göreve kongrede kaybeden İl başkanı ve ekibi komple atandı. Dervişoğlu bir yıl sonra kalesini geri almıştı.
Sadece İzmir’de değil tüm illerde Akşener, Aydın, Dervişoğlu güç savaşı devam ediyordu. Bu üçlü sürekli birbirleriyle ittifak yapıp diğerini güçsüzleştirmeye çalışıyordu. Bir ilde Aydın, Dervişoğlu bir olup Akşener’i zayıflatırken, bir başka ilde Akşener, Dervişoğlu ile bir olup Aydın’ı zayıflatıyor, başka bir ilde Akşener, Aydın ile bir olup Dervişoğlu’nu zayıflatıyordu.
AKŞENER, AYDIN, DERVİŞOĞLU GÜÇ SAVAŞI DEVAM EDİYORDU
Sadece İzmir’de değil tüm illerde Akşener, Aydın, Dervişoğlu güç savaşı devam ediyordu. Bu üçlü sürekli birbirleriyle ittifak yapıp diğerini güçsüzleştirmeye çalışıyordu. Bir ilde Aydın, Dervişoğlu bir olup Akşener’i zayıflatırken, bir başka ilde Akşener, Dervişoğlu ile bir olup Aydın’ı zayıflatıyor, başka bir ilde Akşener, Aydın ile bir olup Dervişoğlu’nu zayıflatıyordu. Akşener, hastanelik olacaktı bu oyunlar sırasında. Tek vizyonları bir partinin genel başkanı olmak olan üç siyasiden farklı bir tavır beklemek komiklikti. Komiklik, trajediye döndü.
2024 Seçimleri ; 2024 yerel seçimlerine İyip “hür ve müstakil” gireceğiz diye tutturdu. Neymiş, MHP ve AKP’den oy alacaklarmış. Yahu daha önce “Ömer’in Yolu” dediniz az kalsın partinin kapısına kilit vuracaktınız. Aynı strateji bir kez daha denenir mi? Hadi ilki hataydı ya ikincisi!? Doğal olarak İyip yerel seçimlerde seçmen tarafından kulağından yakalanıp sıkı bir tokat yedi. Akşener istifa etti. Yeni genel başkan seçilecekti. Yaşasın! Üçlüden biri daha en büyük vizyonu olan genel başkan koltuğuna oturacaktı.
İzmir Kongresindeki Akşener, Aydın, Kırkpınar, Keskin ittifakındaki Akşener bu sefer saf değiştirmiş Dervişoğlu safına katılmıştı. Koray’ın harika teşkilatçı olduğunu bilenler Koray’ı kesin genel başkan görüyordu. Ama diğer tarafta onun kadar harika teşkilatçı Dervişoğlu ve Uz vardı. Akalın da seçime girdi. Sosyal medyadan paylaşmıştım. “Uz ve Dervişoğlu kesinlikle yabana atılmamalı, süpriz yapabilirler. Akalın, Dervişoğlı lehine veya Dervişoğlu, Akalın lehine çekilebilir.” Onların yerlerinde olsam Dervişoğlu’nu, Akalın lehine seçimden vazgeçirirdim. Akalın daha genç, cv si daha dolu, daha güleryüzlü, kamuoyunda diğerleri kadar yıpranmamış biriydi. Partinin esas sahibi olarak da Dervişoğlu arka planda imparatorluğunun keyfini sürerdi.
Partiyi bekleyen Kaos ; İyi Parti’nin 2023 yılı kongrelerinden beri aldığı her kararda yağmur gibi istifa yağdı. Yeni genel başkan sonrasında da istifalar başladı. Bu hafta bu istifaların sağanak haline gelmesini bekliyorum.
Hele parti yönetimine gizli bir kaos hakim olacak. Parti yönetimi Dervişoğlu, Uz, Akalın ağırlıklı olacaktır. Aralarına biraz Koray’cı, biraz da Özlale gibi küskün serpiştirilecektir. Sonrası aynı 2023 İzmir il yönetimi gibi olacaktır. Bir yıl sonra iki taraf birbirinin yemeğini yemeyecek hale gelmişti.
İyi Parti’nin yeni yönetimi tüm partilileri kucaklayacak, bünyesine katacak, iktidara yürüyecekmiş. Tüm partilerden yağmur gibi seçmen yağarken hepsini küstürdünüz, dışladınız, partiden ötelediniz. Şimdi o seçmen geri gelecek öyle mi? Geçmiş olsun şekerim!
Kuyumculuk, ayakkabıcılık, pazarcılık, iplik fabrikasında işçilik, fotoğrafçılık, bakkal çıraklığı, otobüs muavinliği, muhasebecilik, pazarlamacılık, İzmir Devlet tiyatrosunda figüranlık, yatırım uzmanlığı, bankacılık dahil birçok alanda çalıştı.
Profesyonel iş yaşantısına 1990 yılında Halkbank’ta başladı. Ata Yatırım, Esbank, Bakioğlu Holding, Turkishbank, HSBC Bank ile süren profesyonel iş hayatı, çok kısa süre çalıştığı TEB ile sona erdi.
Profesyonel iş yaşamında muhasebe, kredi, yatırım uzmanlığı, bireysel pazarlama departmanlarında 26 yıl çalıştı. Memur olarak başladığı mesleğini, Bireysel Bölge Müdürlüğü de yaparak en son şube yöneticiliğinde sonlandırdı.
SPK’nın “SP Faaliyetleri Düzey 3 Lisansı, Türev Araçlar Lisansı, Kredi Derecelendirme Lisansı ve Kurumsal Yönetim Derecelendirme Lisansı” sertifikalarına sahip.
- Uyku mahmurluğundaki canavar! - 13 Mayıs 2024
- Dünyada faiz beklentileri ve Türkiye’de güven sorunu - 7 Mayıs 2024
- Kendini yakıp küle döndüren İyi Parti - 30 Nisan 2024