Parasız Dünya turu nasıl yapılır?

Parasız Dünya turu nasıl yapılır?

Bu sorunun cevabı herkes için tektir ve geçerlidir: Parasız Dünya turu yapılamaz! Böyle bir şey mümkün değildir. Aksini iddia edenler, iyi niyetli bile olsalar, aslında gençleri yanlış yönlendirmiş olurlar. Genç gezgin adaylarını doğru yönlendirmemiz için yapmamız gereken “yapabilirsin, çıkabilirsin” gibi altı doldurulmamış söylemler yerine, bilgiye dayalı tavsiyelerde bulunmak olmalıdır.

Son yıllarda Instagram ve YouTube’daki gezgin hesaplarında gözle görülür bir çoğalma var. Bu durum seyahat kültürünün yaygınlaşması, gençlerin dünya üzerindeki farklı ülkeleri ve kültürleri tanıması adına sevindirici bir gelişme. Diğer yandan sosyal medyada karşılaştığımız içerikleri tüketirken tedbirli olmakta fayda var. Yanıltıcı bilgilere maruz kalma ihtimalini her zaman göz önünde bulundurmalıyız. Kişilerin seyahat tecrübeleri dinlemek faydalıdır ancak bu tecrübeleri genel bilgilermiş gibi kabul etmek risklidir. Yanlış bilgiler, seyahate çıkan birçok gencimizi hayal kırıklığına uğratabilir, yollarda beklenmedik zorluklarla karşılaşmalarına neden olabilir. 

Seyahatle ilgili bilmeniz gereken ilk gerçek, bu yazının da başlığını oluşturan sorudur. Bu başlığı hem SEO uyumlu olması için hem de bu konudaki yanlış bilgilendirmeleri düzeltmek amacıyla özellikle seçtim. Parasız Dünya turu nasıl yapılır? Bu sorunun cevabı herkes için tektir ve geçerlidir: Parasız Dünya turu yapılamaz! Böyle bir şey mümkün değildir. Aksini iddia edenler, iyi niyetli bile olsalar, aslında gençleri yanlış yönlendirmiş olurlar. Genç gezgin adaylarını doğru yönlendirmemiz için yapmamız gereken “yapabilirsin, çıkabilirsin” gibi altı doldurulmamış söylemler yerine, bilgiye dayalı tavsiyelerde bulunmak olmalıdır. Bu yazının amacı da budur.

Tam bu noktada müjdeli bir haberim var. Parasız olmaz ancak bu yazıyı okuyan herkesin sahip olabileceği mütevazi miktarlarla dünya turuna çıkmak gayet mümkündür. Sanıldığının aksine seyahate çıkmak maddiyat meselesinden çok zihniyet meselesidir. Cepte zengin olmaktan çok kafada zengin olmayı gerektirir.

SEYAHATE ÇIKMAK MADDİYAT MESELESİNDEN ÇOK ZİHNİYET MESELESİ

Tam bu noktada müjdeli bir haberim var. Parasız olmaz ancak bu yazıyı okuyan herkesin sahip olabileceği mütevazi miktarlarla dünya turuna çıkmak gayet mümkündür. Sanıldığının aksine seyahate çıkmak maddiyat meselesinden çok zihniyet meselesidir. Cepte zengin olmaktan çok kafada zengin olmayı gerektirir. Seyahati mümkün kılan paradan önce istek, arzu ve eylemlerdir. Önceki yazılarımda bahsetmiştim; seyahat etmek tatile çıkmaktan farklıdır. Bu yüzden bazen zorluklar içerebilir, bazen oldukça yorucu olabilir. Seyahatin bu tür özelliklerini baştan bilir ve kabul ederseniz, seyahate çıkmanızın önündeki en büyük engeli kaldırmış olursunuz. Bir başka deyişle, seyahate çıkmanızın önündeki en büyük engel sanıldığının aksine maddiyat değildir. Önemli olan günlük yaşantımızda oluşturduğumuz konfor alanımızın dışına çıkabilme cesaretini gösterebilmektir. Bu noktada Dünya turuna çıkmak için gereken minimum maddiyat; ilk adımı atmanızı sağlayacak uçak bileti masrafını karşılayabileceğiniz, yolculuk sırasında güvenliğinizi ve sağlığınızı riske atacak istenmedik durumlardan kaçınmanızı temin edecek kadar bir paraya sahip olmaktır. Gerisini yol size verir. 20’li yaşlarımda Avrupa kıtasında defalarca bu şekilde yola çıktım.  Sadece bir uçak bileti ve banka hesabımda yoldaki güvenliğimi ve sağlığımı riske edecek durumlardan kaçınmamı sağlayacak kadar bir parayla 30’dan fazla ülke gezmeyi başarmıştım. Tabii ki bunun için seyahat öncesi iyi bir hazırlık ve planlama yapmanız gerekir.

Şimdi seyahatlerinizi mümkün olduğunca az maliyetlerle gerçekleştirmenizi sağlayacak tavsiyelere gelelim. Bir seyahatin en büyük masraf kalemi konaklama ve ulaşımdır.Vereceğim bilgiler ışığında konaklama ve ulaşım masrafınızı çok büyük oranda azaltmanız mümkündür.

Konaklama masrafınızı sıfıra indirecek ilk yöntem konaklama paylaşım platformlarıdır. Bu online platformların en ünlüsü ve en iyisi “Couchsurfing” web-sitesidir. Bu tür platformlar gezginler için gezginler tarafından kurulan dayanışma platformlarıdır.

KONAKLAMA

Konaklama masrafınızı sıfıra indirecek ilk yöntem konaklama paylaşım platformlarıdır. Bu online platformların en ünlüsü ve en iyisi “Couchsurfing” web-sitesidir. Bu tür platformlar gezginler için gezginler tarafından kurulan dayanışma platformlarıdır. Couchsurfing sitesine girerek bir profil oluşturursunuz. Sonrasında gideceğiniz yeri ve tarihleri girersiniz. O yerdeve tarihlerde evini gezginlere ücretsiz açan diğer gezginleri görürsünüz. Mesaj atarsınız ve kabul etmesi durumunda, evinde ücretsiz olarak kalırsınız. Bu yöntem tamamen ücretsizdir, evini açan kişi sizden para istemez ama karşılığında, Couchsurfing adabı gereği, evinde konakladığınız gezgine minik bir jest yapmanız beklenir. Örneğin, akşam yemeğini siz hazırlarsınız, bulaşıkları siz yıkarsınız gibi… Seyahatiniz süresince bu şekilde aylarca ücretsiz konakla imkanına erişebilirsiniz. Benzer şekilde “home-exchange” siteleri de kullanılabilir. Ayrıca yerel gezi topluluklarıyla (örneğin ilgili facebook gruplarıyla) bağlantı kurmak da faydalı çözümler arasındadır.

İkinci yöntem gönüllü çalışma programlarıdır. Düşük bütçeli gezginler için en ideal yöntem budur. Gezginleri bırakın, ülkemizde yabancı dil öğrenmek isteyen ancak yurtdışında aylarca kalacak ekonomik güce sahip olmayan gençlerimiz için mükemmel bir çözüm yöntemidir. Örneğin, üniversite birinci sınıfta okurken İngilizce seviyemden memnun olmadığım için yaz tatillerimi bu şekilde geçirmeye karar vermiştim. 3 yaz boyunca 1 kuruş ücret ödemeden ve hiçbir ek masraf yapmadan yazlarımı Amerika Birleşik Devletleri’nde bu yöntemle geçirmiştim. Gençlerimizi bahane üretmek yerine, karşılaştıkları sorunların çözümlerine odaklanırlarsa tüm dünyanın onlara sayısız fırsatlar sunduğunun farkına varacaklardır. Bu tür gönüllü çalışma programlarının mantığı çok basittir. Bir konuda gönüllü iş gücüne ihtiyaç duyan kurumlar, ücretsiz konaklama ve ücretsiz yemek karşılığında dünyanın her yerinden gençlere kapılarını açarlar. Bu işler tamamen gönüllü iş olduğu için turist vizesiyle veya vizesiz gittiğiniz bir ülkede hiçbir ek evrak işine ve yasal izne gerek duymadan çalışabilirsiniz. Yapılacak işler ilan verenin ihtiyaçlarına göre değişir. Zor ve istismara açık işler değillerdir. Patron-işçi ilişkisinin olmadığı, karşılıklı güvene dayalı, arkadaşlık temelinde ilerleyen işlerdir. Gönüllünün zorunlu bir yükümlüğü yoktur. İstediği anda o işyerini terk ederek yoluna devam edebilir. Bu bakımdan gezginleri koruyan güvenli bir yöntemdir. Birçok site olmasına rağmen önerebileceğim en iyi iki site; worldpackers ve workaway web-siteleridir. Binlerce iş ilanıyla on binlerce gönüllüyü bir araya getirme ve güvenli mesajlaşma hizmeti sundukları için bu siteler, senelik üyelik ücreti talep ederler ancak bu miktarlar yüksek meblağlar değildir. Sonrasında profilinizi oluşturursunuz ve gönüllü işlerin listelendiği veri tabanında size uygun yerlerde ve şartlarda olan işleri arattırırsınız.

İşlerin listelendiği sayfada yapılması beklenen işlerin içerikleri, çalışma saatleri ve karşılığında sunulan imkanların hepsi yazar. Herhangi bir sürprize yer yoktur. Uygun gördüklerinize mesaj atarsınız ve başlarsınız. Somutlaştırırsak; Türkiye’de, şu an bu satırları okuyan bir genç evinde otururken, hemen şimdi Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinde aylarca kalacağı bir yeri hiç kimseyi tanımadan ve ek ücret ödemeden güvenli bir şekilde ayarlayabilir. Bu iş özünde bu kadar basittir. Bu satırları okuyan üniversite öğrencilerimiz varsa, yaz tatillerini bu şekilde her sene farklı bir ülkede geçirmelerini öneririm. Bu şekilde, mezun olana kadar en az 4 farklı ülkede yaşama ve iş tecrübesine sahip olacaklardır. Bu deneyimler dil kabiliyetlerini geliştirirken, mezuniyet sonrası iş hayatlarını da çok olumlu yönde etkileyecektir. Seyahat etmek bir zihniyet meselesidir demiştik. “Yaz tatilimde çalışmam!” veya “Work and Travel yaparım, para kazanırım daha iyi” zihniyetindeki kişilerde bu yazdıklarım pek yankı bulmaz. Genç yaşlarda sosyal ve kültürel sermaye biriktirmek en değerli kazançtır. Gezginlere dönersek, seyahatleriniz esnasında bu tür gönüllü projelere yardım ederek konaklama masrafınızı sıfıra indirebilir ve yolunuza bu şekilde devam edebilirisiniz.

Hotel, otel, pansiyon gibi klasik konaklama seçenekleri yerine hostel dediğimiz, gezginlere özel konaklama tesislerini tercih edebilirsiniz. Türkiye’de hostel kültürü pek bilinmez. Bilenler de genelde yanlış bilir. Evet, hostellerin paylaşımlı odaları vardır. Bu özellik hostelin en klasik özelliğidir ancak bu şekilde bir konaklama imkânı sunmaları bu işletmeleri kalitesiz yapmaz.

HOSTELLERİN PAYLAŞIMLI ODALARI VARDIR AMA BU ONLARI KALİTESİZ YAPMAZ

Üçüncü yöntem hostellerde konaklamadır. Diyelim ki ilk iki yöntemi de denediniz ancak konaklayacak yer bulamadınız. Az bir ihtimal olsa da bu mümkündür ve yolda başınıza gelebilir. Bu durumda hotel, otel, pansiyon gibi klasik konaklama seçenekleri yerine hostel dediğimiz, gezginlere özel konaklama tesislerini tercih edebilirsiniz. Türkiye’de hostel kültürü pek bilinmez. Bilenler de genelde yanlış bilir. Evet, hostellerin paylaşımlı odaları vardır. Bu özellik hostelin en klasik özelliğidir ancak bu şekilde bir konaklama imkânı sunmaları bu işletmeleri kalitesiz yapmaz. Çok kaliteli, çok güvenli ve oldukça konforlu hosteller vardır. İçinde yüzme havuzu, jakuzisi, kaliteli bir barı, restoranı, konforlu bir lobisi olan yüzlerce hostel gördüm. Markalaşmış hostellerin paylaşımlı odaları da hijyen ve konfor bakımından 4 yıldız otellerin odalarını aratmayacak derecede iyidir. Çoğu hostelde tek kişilik odalar veya kadın gezginler için sadece kadınların kalabildiği özel odalar da vardır. Dolayısıyla tek başına kalmak isteyenler ve seyahat eden kızlarımız da gönül rahatlığıyla hostellerde kalabilirler.

Bir gezgin için hostelde kalmanın iki ana mantığı vardır. Birincisi hostel ücretlerinin oldukça düşük olmasıdır. Güney Asya’da günlük 7-8 dolara, Güney Amerika’da günlük 10-12 dolara gayet güzel, kaliteli ve temiz hostellerde kalmanız mümkündür. Aynı şehirdeki hotel odalarının fiyatları ise bu rakamların en az 10 katıdır. Böylece gezginler, hosteller sayesinde konaklama masraflarını ciddi anlamda azaltır.

İkinci neden ise hostelin sunduğu eğlence ve arkadaşlık ortamıdır. Hostellerin yazılı olmayan, ancak herkesin uyması beklenen bir kuralı vardır. İngilizce “A stranger is just a friend you haven’t met yet” cümlesiyle ifade edilen bu kurala göre, hostelde karşılaştığınız hiç kimse yabancı değildir, sadece henüz tanışmadığınız yeni arkadaşınızdır. Dolayısıyla hostelin barında, lobisinde, odanızda karşılaşacağınız herkesle çekinmeden anında tanışabilir, sohbet açabilirsiniz. Hiç kimse “bu kişi durup dururken neden bana selam verdi, neden yanıma geldi” diye önyargıyla yaklaşmaz. Hostelde konaklamanın ana amacı zaten diğer gezginlerle tanışmaktır. Bu bağlamda birçok kaliteli hostel, konaklayan tüm misafirleri için ücretsiz şehir turları, ücretsiz yoga dersleri, ücretsiz partiler düzenler. Çetelesini tutmadım ancak gün sayısını toplarsam ömrümün en az 1 senesi çok lüks 5 yıldızlı otellerde konaklayarak geçmiştir. Ancak bu konaklamalarımdan bana kalan hiçbir dostluk, hiçbir kalıcı arkadaşlık hatırlamıyorum. Aynı şekilde hostellerde de çok kaldım ve bugün bile iletişimde olduğum, halen görüştüğüm hostellerde tanıştığım onlarca arkadaşım var.

Tabii ki iyi bir hostel deneyimi için daha önce altını çizdiğim hazırlık ve planlama aşamasının önemi büyüktür. Beklentilerinize uygun bir hostel bulmak için biraz emek ve zaman ayırmanız gerekir. Aksi durumda herhangi bir otelin kötü çıkması gibi, bir hostelin de kötü veya güvensiz bir yer olma ihtimali vardır. Bu bağlamda; Selina, Viajero, Wild Rover, Generator, St Christopher’s, Wombats gibi uluslararası hostel zincirleri seyahate yeni başlayanlar için en güvenli limanlar olacaktır.

Ulaşım masraflarınızı kısmak için kadim otostop yöntemi dışında seyahat ederken başvurabileceğiniz en önemli yöntem araç paylaşımıdır. Araç paylaşımı sitelerin en ünlüsü BlaBlaCar uygulamasıdır. Özel araçlarıyla bir şehirden başka bir şehire giden araç sahipleri aracın içindeki boş koltukları bu uygulama sayesinde kiralar.

ULAŞIM

Ulaşım masraflarınızı kısmak için kadim otostop yöntemi dışında seyahat ederken başvurabileceğiniz en önemli yöntem araç paylaşımıdır. Araç paylaşımı sitelerin en ünlüsü BlaBlaCar uygulamasıdır. Özel araçlarıyla bir şehirden başka bir şehire giden araç sahipleri aracın içindeki boş koltukları bu uygulama sayesinde kiralar. Normal otobüs veya tren fiyatlarına göre çok daha ucuz ve hızlı şekilde ulaşım imkanı sağlar. 

Avrupa kıtasında interrail tren biletleri tekil alınan biletlere göre çok daha ucuza mal olur. Interrail, Avrupa’da 30’dan fazla ülkede geçerli olan aylık tren biletidir. Bu sayede tek bir biletle, belirli bir süre boyunca ülkeler arasında sınırsız sayıda istediğiniz kadar tren yolculuğu yapabilirsiniz.

Otobüs yolculuğunu tercih eden gezginler ise uzun yol seyahatlerinde gece yolculuğunu seçebilirler. Böylece konaklama masrafı yapmazlar ve zamanı en verimli şekilde kullanırlar. Uyurken varmak istedikleri destinasyona ulaşmış olurlar. Birçok ülkede gece otobüslerinde yatak olma özelliğine sahip koltuklar vardır ve uyumaya elverişlidir.

Gideceğiniz kıtada veya ülkede faliyet gösteren ucuz hava yollarını (low-cost airlines) bilmeniz seyahat masraflarınızı ciddi anlamda düşürür. Ucuz havayolu şirketleri masraflarını kısmak için kısıtlı reklam ve tanıtım faliyeti yaparlar, dolayısıyla önceden isimlerini bilmeniz zordur. Bu tür havayolu şirketlerini bulmanın en kolay yöntemi FlightRadar24 gibi uygulamaları kullanmaktır. Bu tür uygulamaları kullanarak dünya üzerindeki herhangi bir havaalanından kalkan veya inen bütün uçakların tam zamanlı listesini görürsünüz. Gösterilen bilgiler arasında inen veya kalkan uçak firmalarının isimleri de yazar. Örneğin; Brezilya’da Amazon Ormanlarına gitmek için Manaus şehrine varmanız gerekiyor. Bu tür bir uygulama kullanarak Manaus şehrindeki havalimanına inen/kalkan bütün ucuz havayolu şirketleri kolayca öğrenir ve sonrasında o şirketlerin resmi internet sitelerine giderek biletinizi alabilirsiniz. Ayrıca alternatif yerlerden aktarmalı uçuşları bulmak için Kiwi, Kayaki, Google Flights gibi seyahat uygulamalarını etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmenizi tavsiye ederim.Uçuş ve kalış sürelerinizin esnek olması da maliyetleri ciddi anlamda düşürecektir. Havacılıkta “Southwest Etkisi” diye geçen yöntemi kullanarak da bilet fiyatlarını ciddi miktarlarda düşürebilirsiniz. Bu yöntem gitmek istediğiniz ana şehre direkt uçmak yerine, o şehrin yakınlarında bulunan daha küçük bir şehrin havalimanına uçamaya ve sonrasında karayolu ile esas destinasyonunuza devam etmenize dayanır. Aynı şekilde uçuşa başlayacağınız yeri de ana şehriniz dışında size yakın bir havalimanı olarak seçebilirsiniz. Ucuz uçak bileti için sıklıkla kullanılan bir diğer yöntem de “skiplagging” dediğimiz yöntemdir. Havayolu şirketlerinin hiç sevmediği bu yöntemin detaylarını burada açıklamayacağım ancak Google’a yazarak rahatlıkla öğrenebilirsiniz.

Yola çıktık, yolda bedavaya veya az para harcayarak konaklamayı öğrendik. Peki seyahatimize devam edebilmemiz için yolda nasıl para kazancağız? Bu sorunun cevabı da aslında sanıldığından çok daha kolay. Haftaya görüşmek üzere…

 

Gökhan Bozkurt
Latest posts by Gökhan Bozkurt (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir