Birleşik Krallık genel seçimlerinde göç tartışmaları

Birleşik Krallık genel seçimlerinde göç tartışmaları

Başbakan Sunak, Muhafazakâr seçmenlerin Nigel Farage liderliğindeki Reform UK partisine geçmesini önlemek amacıyla Ruanda planını kampanyasının en üst sırasına yerleştirdi. Ancak göçmen karşıtlığı söz konusu olduğunda aşırı sağ partiler ile rekabet etmeye çalışan merkez partilerin genelde kaybettiğini görüyoruz. Ülkedeki sorunlara çözüm getirecek politikalar üretemeyen liderler için göçmen karşıtlığı en kestirme yol gibi görünebilir.

Gündelik konuşmalarımızda pek de dikkat etmeden İngiltere dediğimiz Birleşik Krallık’ta (ki İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşuyor) seçmenler 4 Temmuz günü parlamento seçimleri için sandığa gidecek. Yapılan kamuoyu araştırmalarında seçmenler için en önemli konuların ekonomi, sağlık ve göç olduğu ortaya çıkıyor. Biraz daha somutlaştıracak olursak hayat pahalılığı, konut sıkıntısı, tedavi için gereken uzun bekleme süreleri yanında ülke siyasetindeki en toksik konu haline gelen göç meselesi de seçmenlerin kararlarında belirleyici olacak. 

Bir süredir krizlerden kurtulamayan ve sürekli lider değiştiren Muhafazakar Parti’nin son lideri ve mevcut başbakan Rishid Sunak’ın, 2023’te parlamentodan geçirdiği Yasadışı Göç Yasası, Birleşik Krallık’a yasadışı yollardan gelenlerin ülkede kalmayıp bunun yerine gözaltına alınmasını ve ardından ya kendi ülkelerine ya da güvenli bir üçüncü ülkeye derhal gönderilmesini öngörüyor. Ruanda’nın güvenli ülke olarak kullanılmasına dayanan bu politika  Birleşik Krallık yargıçları tarafından yasadışı ilan edilince Sunak, çareyi Parlamento’dan Ruanda’yı güvenli bir ülke olarak kabul eden bir yasa geçirmekte buldu. Sunak, sığınmacıları 7000 km uzağa gönderip sığınma süreçlerinin maliyetlerini de tamamen başka ülkelere iteleyerek seçmenlerin gönlünü kazanmayı planlıyor. 

Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde göç konusunu istismar ederek seçmene sevimli görünmeye çalışan merkez partilerin aşırı sağ partiler tarafından nasıl boşa çıkarıldığını gözlemledik. Birleşik Krallık’ta da Brexit’in mimarı aşırı sağcı Nigel Farage’in liderlik ettiği Reform UK partisi Sunak’ın planlarını suya düşürebilir. Nitekim bu parti de, konut krizi ve NHS (Ulusal Sağlık Hizmeti) bekleme listeleri de dahil olmak üzere ülkenin birçok sorunu için göçmenleri suçluyor.

AŞIRI SAĞCI PARTİ, SUNAK’IN PLANLARINI SUYA DÜŞÜREBİLİR

Ancak göç ve sığınmacılar konusunda her zaman daha aşırı söylemler ve politikalar ortaya çıkması mümkün. Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde göç konusunu istismar ederek seçmene sevimli görünmeye çalışan merkez partilerin aşırı sağ partiler tarafından nasıl boşa çıkarıldığını gözlemledik. Birleşik Krallık’ta da Brexit’in mimarı aşırı sağcı Nigel Farage’in liderlik ettiği Reform UK partisi Sunak’ın planlarını suya düşürebilir. Nitekim bu parti de, konut krizi ve NHS (Ulusal Sağlık Hizmeti) bekleme listeleri de dahil olmak üzere ülkenin birçok sorunu için göçmenleri suçluyor.

Nigel Farage’in temel vaatleri arasında “zorunlu olmayan” göçün dondurulması ve Manş Denizi’ni küçük teknelerle geçen insanların sınır dışı edilmesi de yer alıyor. Reform UK partisinin seçimlerde sandalye çıkarması çok zor. Zira, ülkede uygulanan dar bölge seçim sistemine göre en yüksek oyu alan aday o seçim bölgesinin sandalyesini kazanmış oluyor. Reform UK partisinin seçmen tabanı ülke geneline dağılmış durumda olduğundan pek fazla sandalye kazanamayabilir ancak sağ oyları ülke genelinde bölmesi  Muhafazakar Parti’nin İşçi Partisi’ne daha fazla sandalye kaybetmesine sebep olacak. Ruanda planının insanlık dışı, maliyetli ve düzensiz göçün temel nedenlerini ele almada etkisiz olduğunu savunan İşçi Partisi ise iktidara gelmesi durumunda bu politikayı çöpe atacağını duyurdu. İşçi Partisi, bunun yerine insan kaçakçılığıyla mücadele etmek, iltica sistemini iyileştirmek ve göçü daha iyi yönetmek için uluslararası ortaklarla daha yakın çalışmak için önlemler öneriyor. 

Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden çıkması ile sonuçlanan Brexit kampanyası büyük ölçüde sınırların kontrolünün tekrar sağlanması iddialarına dayanıyordu. İronik olan ise Brexit’ten beri ülkeye yönelik hem düzenli hem de düzensiz göçün artmış olması. Muhafazakar Parti’nin amacı göçü sınırlandırmak idiyse bunda başarılı olamadığı kesin. 

Başbakan Sunak, Muhafazakâr seçmenlerin Nigel Farage liderliğindeki Reform UK partisine geçmesini önlemek amacıyla Ruanda planını kampanyasının en üst sırasına yerleştirdi. Ancak göçmen karşıtlığı söz konusu olduğunda aşırı sağ partiler ile rekabet etmeye çalışan merkez partilerin genelde kaybettiğini görüyoruz. Ülkedeki sorunlara çözüm getirecek politikalar üretemeyen liderler için göçmen karşıtlığı en kestirme yol gibi görünebilir. Merkez partilerin göçle ilgili gerçekleri doğru söylemlerle halka anlatmaları sadece toplumdaki göç karşıtlığına dayalı gerginliği azaltmak için değil uzun vadede daha aşırı partilere karşı ayakta durabilmeleri için de çok önemli.

Rabia Karakaya Polat

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir