Erdoğan Refah’ı ziyaret eder mi?

Erdoğan Refah’ı ziyaret eder mi?

Erdoğan Kahire’den yüzünü Gazze’ye çevirip İsrail’e esip gürleyecektir ancak diğer yandan İsrail’in Filistinlileri öldürmek için imal ettiği silahlara ham madde satışı da devam edecek. Ve yine Erdoğan Kahire’deyken Netanyahu bombaları yağdırmaya devam edecek. Hazır oradayken Erdoğan Refah sınır kapısını ziyaret eder mi? 

İsrail Gazze Şeridi’ne saldırılara başladıktan hemen sonra bölgede yaşayan Filistinlilere güneye gitme çağrısı yapmış ve sivilleri koruma kaygısı güttüğü izlenimi yaratmıştı.

Oysa Netanyahu’nun biri nihai olmak üzere üç hedefi vardı: Hamas’ı elimine etmek, Filistin halkının iradesini kırarak Hamas ve diğer örgütlerin zeminini zayıflatmak ama hepsinden öte Filistin halkına tarihte unutamayacakları bir ders vermek.

İsrail ordusunun hava saldırılarında binlerce Filistinli hayatını kaybetti, Filistin halkı ağır kayıplar verdi ancak kara harekâtı hedefine ulaşamadı ve İsrail kuzeydeki saldırılarını gözden geçirmek zorunda kaldı. Çünkü İsrail ordusunun da kayıpları böyle bir rakibe karşı ağırdı ve saldırıların sürdürülebilirliği kalmamıştı.

Gerek sahada gerekse uluslararası arenada işinin her geçen gün daha da zorlaşması Netanyahu’yu strateji değiştirmeye zorladı.

İsrail şimdilerde Filistinlileri sürdüğü “güvenli bölgeleri” hedef almaya başladı. Bunun da iki sebebi var:

Birincisi Hamas yönetici kadrosu ya da komuta merkezinin bulunup yok edilememiş olması ve bu nedenle diğer olasılıkların değerlendirilmesi, ikincisi ise Filistinliler üzerindeki terör baskısını daha da arttırarak halkı güneyden daha da ötelere itmek, yani Mısır’a geçmeye zorlamak.

İsrail’in bu iki hedefe de ulaşması kolay görünmüyor. Zira Hamas şu ana kadar kendi açısından çok iyi bir süreç yürüttü. Filistin halkı ise topraklarını terk etmemekte kararlı.

Refah saldırıları öncesinde Mısır Camp David anlaşmalarını askıya alma tehdidinde bulundu. Sanki ortada anlaşma varmış gibi. Fiili olarak bu anlaşma zaten yok hükmündeydi. Zira anlaşmanın bazı maddeleri Filistin halkının bazı haklarını garanti altına alıyordu.

Ancak bu maddeler hiçbir zaman uygulanmadı, tam tersi İsrail Filistin halkının elindekileri de gaspetmeyi sürdürdü. Dolayısı ile Mısır’ın anlaşmadan çekilmesinin pratikte hiçbir değeri yok. Anlaşmanın İsrail-Mısır ikilisini ilgilendiren tarafları ise kâğıt üstünde kalmaya devam edecek.

ABD de İsrail’e Refah’a yönelik saldırıların olması durumunda felaketin artacağı uyarısında bulundu. İki yüzlülüğün son tezahürü olan bu uyarı yine de Netanyahu ile Biden arasındaki ihtilafın derinleşeceğinin izlerini taşıyor.

İki yüzlüler çünkü dertleri Filistinlilerin yok olması değil, durumun kendi aleyhlerine gelişebileceği olasılıklara açık olduğunu biliyorlar. İhtilaf “katliam dozajının seviyesi” ile ilgili.

Savaşta şimdi yeni bir evreye girilmiş oluyor. Netanyahu hedefine ulaşmakta geciktikçe kendini kaybediyor ve yeni yerlere de saldırılar düzenliyor.

Mısır’ın da ABD’nin de uyarıları, karşı çıkışları elbette işe yaramayacak ve saldırılar devam edecek.

Savaşta şimdi yeni bir evreye girilmiş oluyor. Netanyahu hedefine ulaşmakta geciktikçe kendini kaybediyor ve yeni yerlere de saldırılar düzenliyor. Mısır’ın da ABD’nin de uyarıları, karşı çıkışları elbette işe yaramayacak ve saldırılar devam edecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Körfez ziyaretine başladı, yeniden girişimlerde bulunacak, BAE ile ekonomik alanda bugüne kadar istediğini bulamadı bir deneme daha yapacak.

Belki yandaş basının birkaç günlük malzeme bulacağı ekonomik anlaşmalar yapılır.

Mısır ziyareti ise Sisi’nin tam zaferi. Kendisi gelecekken Erdoğan Mısır’a gidiyor.

İki ülke arasında daha önce yapılan görüşmelerde hangi liderin ilk ziyareti yapacağı pazarlığı da olmuştu. Bilindiği gibi Sisi gelecekti ancak son anda vazgeçti ve şimdi Erdoğan daha önce Müslüman Kardeşler’e destek için gittiği Mısır’a bu kez eski müttefiki Mursi’yi deviren “darbecinin” konuğu olarak gidiyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Türkiye’nin Mısır’a İHA satacağını açıkladı. Bu alışveriş iki ülke arasındaki sorunları örtmeye / çözmeye yetecek mi? Elbette hayır. Örneğin Türkiye’nin Libya’nın bir tarafı ile yaptığı deniz yetki sınırı anlaşmasına mukabil Mısır’ın Yunanistan ile yaptığı anlaşma ne olacak? Mısır denge siyasetini sürdürecek gibi, yani Yunanistan ile Türkiye lehine ilişkiyi bozmaya niyetli görünmüyor. Kısaca herkes politikanın gerektirdiği gibi “oynuyor.”

Tıpkı eskiden tek tek katledilen Filistinliler şimdilerde topluca yok edilirken yaptıkları gibi.

Erdoğan Kahire’den yüzünü Gazze’ye çevirip İsrail’e esip gürleyecektir ancak diğer yandan İsrail’in Filistinlileri öldürmek için imal ettiği silahlara ham madde satışı da devam edecek.

Ve yine Erdoğan Kahire’deyken Netanyahu bombaları yağdırmaya devam edecek. Hazır oradayken Erdoğan Refah sınır kapısını ziyaret eder mi?

Musa Özuğurlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir