Saniye Ateş: “Devlet Bahçeli’den habersiz bir çay içilmiyordu”

Saniye Ateş: “Devlet Bahçeli’den habersiz bir çay içilmiyordu”

Sinan Ateş cinayeti davasında konuşan anne Saniye Ateş, “Benim oğlumun döneminde o makam aracını oğlum dışında kimse kullanamazdı. Devlet Bahçeli’den habersiz bir çay içilmiyordu. Bulsunlar oğlumun katillerini de ben de suç duyurusunda bulunmayım.” dedi.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, Ankara’nın Çukurambar semtinde, 30 Aralık 2022’de, bir aracın arkasına saklanan tetikçi Eray Özyağcı tarafından silahla öldürülmüştü. Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın duruşmaları 1 Temmuz’da Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü’nde başlamıştı.

Davanın 4’üncü gününde bugün sanıklar Alper Atay, Erdem Karadeniz ve Mustafa Ensar Aykal’ın avukatları savunma yapacak ayrıca müştekiler ve müşteki avukatları da beyanlarda bulunacak. Duruşmada Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri Selma ve Sevda Ateş ile saldırıda yaralanan Selman Bozkurt hazır bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Yardımcıları Murat Bakan ve Gül Çiftçi, CHP Milletvekili Sibel Su İçmez, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal duruşmayı izlemek için geldi.

Doğukan Çep’in tehdit hareketleri mahkemece kayıt altına alındı

Mahkeme Başkanı duruşma başlamadan önce sanık Doğukan Çep’in dünkü duruşmada jandarma eşliğinde iki defa tuvalet için dışarı çıkartıldığı sırada müştekilerin bulunduğu tarafta oturmakta olan izleyicilere tehdit anlamına gelecek şekilde başını salladığını ve bunun da kendisine mahkemeye üye hakim tarafından bildirildiğini ifade ederek söz konusu durumu mahkeme tutanaklarına geçirdi.

“Kanunda toplu halde adam öldürme diye bir suç yoktur”

Duruşmada Sinan Ateş’e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme” suçuna yardımdan yargılanan sanıklardan Alper Atay’ın avukatı Engin Çelebi, “Kötü bir iddianame, iyi bir hukuki metin değil. Benim müvekkilim Alper Atay ile ilgili fonksiyonel anlamda bir değerlendirme söz konusu değil. Doğukan Çep’in saklanmak amacıyla Alper Atay’ın yanına gelmiş olması iddia ediliyor. Bu iddia ile ‘toplu halde tasarlayarak adam öldürme suçuna yardımı’ yöneltmek gerçekten manasız. Sayın savcımız neden böyle bir sevk maddesi düzenleme yoluna gitmiştir? Bunu benim nazarımca anlamak mümkün değildir. Kanunda toplu halde adam öldürme diye bir suç yoktur” iddialarını dile getirdi ve şunları söyledi: “Festival alanına gidiyorlar sadece ve alkol aldıkları için otoparkta çalışanların kullandığı atıl odada dinleniyorlar 3-4 saat. Otel sahibi Gökhan Türkmen’in söz konusu olayla ilgili verdiği ifadeler gerçek değil. Doğukan Çep ile birlikte otel odasını ayarladıklarını söylüyor. Ancak Doğukan Çep bu odada değil otelde konuklara tahsis edilen odada yakalanıyor.

Müvekkilimin olayla bir bağlantısı yoktur, tutukluluk hali göz önünde bulundurularak tahliyesini talep ediyorum. Duruşmada Sinan Ateş’e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme” suçuna yardımdan yargılanan sanık Erdem Karadeniz’in avukatı Egehan Poyrazoğlu, sanık Erdem Karadeniz hakkında somut herhangi bir delil olmadığı iddiasında bulunarak şunları söyledi: “Bu yüzden derhal tutukluluğunun kaldırılması lazım. 145 sayfalık iddianamede tek satırlık yer verilen Erdem Karadeniz, tek kişilik koğuşta kalmaktadır. Karadeniz kolluk ve savcılar tarafından bu dosyanın şüphelisi olarak görülmemiştir ve yöneltilen tek soru ‘Doğukan Çep’in yakalandığı otelle bir bağı var mı?’ Ticari sicil gazetesinde otelin Gökhan Türkmen’e kayıtlı olduğu sabittir. Bu yüzden neden tutukludur benim vekilim. Bu iddia FETÖ üyesi Cevheri Güven tarafından iddialar ortaya atılmıştır çünkü bu kişi Karadeniz’in eski bakanlardan Mehmet Ağar ve siyasetçi Semih Yalçın’ı tanıdığı iddiasında bulundu ve bu yüzden tutuklandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin adalet sistemi sosyal medyadan mı yönetilmektedir?”

“Yalnızca reyting uğruna gündemde kalacaklarını sanan sözde basın mensuplarına”

“Yalnızca reyting uğruna gündemde kalacaklarını sanan sözde basın mensuplarına” diyerek duruşmadaki savunmasına gazetecilere seslenen Poyrazoğlu, “Sayın Erdem Karadeniz hayatını kamuoyu önünde yaşayan, hayatını adil ve doğru şekilde yaşamaya çaba gösteren ve yaptığı sosyal sorumluluk projelerinde aldığı ödüller sizlerin yaptığınız yalan haber sayısından fazladır. Siz yalan haber yapmaya devam edin biz gerçekleri yüzünüze çarpmaya devam edeceğiz.” dedi.

“Kemal Kılıçdaroğlu da ‘ipini çekmek’ kelimesini pek çok kez kullanmıştır”

Tutuklu sanık Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl, Tolgahan Demir’e Mustafa Ensar Aykal tarafından atılan ‘Onun ipini çekmişler’ şeklindeki mesaj hakkında “İpini çekmişler mevzusunu biz daha önce çok görmüş olduk. Bu ifade bir kişinin vücut bütünlüğüne müdahale anlamına gelmez. Mesela sayın Kemal Kılıçdaroğlu da “Demirtaş’ın ipi çekildi mi? Nagehan Alçı’nın ipi çekildi mi?” gibi pek çok ifade kullanmıştır. Buradaki herkes için örgüt şeması kullanılmıştır bu yüzden buradaki herkes somut delillerden değil bu şemadan dolayı tutuklanmıştır. Müvekkilim cinayetin ortaya çıkması için var gücüyle mücadele etmiştir, cinayetle hiçbir ilgisi yoktur” savunmasını yaptı.
Aziz Bingöl, şöyle devam etti: “Tolgahan Demirbaş’ın telefonunda notlar kısmındaki adresi Aykal’ın verdiğinden nasıl şüphelenildi? İfadesinde soruldu Aykal’a. Bu adresin bizim tarafımızdan verilmiş olduğu varsayılsa bile cinayet bu adreste işlenmemiştir. Sanıkların hiçbiri Sinan Ateş’in evinin yakınından geçmemiştir.

Bu dava dosyası dışardaki iş birlikçilerin kamu görevlerini uygun icra etmedikleri için böyledir. O zamanın Samanyolu şimdi olmuş T24. Ankara gibi şaibeli emniyette tek bir soruşturması olmayan bir polis neden burada?

Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl, gazeteciler hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. “Hedeflenen sahte gerçeğin sonu nereye giderse gitsin bütün beyanlarımızı, bütün delillerimizin, hangi haberlerin nerede yapıldığını vereceğiz ve hepsine suç duyurusunda bulunacağız, bütün gazetecilere. Tahliye talep ediyorum.”

Anne Saniye Ateş: “Bir gün beni ziyarete geldi oğlum çelik yelekle. Benim ipimi çekecekler, ama belki izin vermezler buna dedi”

Sanık avukatlarının ardından müştekilerin beyanı alınmaya başladı. İlk olarak Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, “Ben yaşayan bir ölüyüm artık ama şurada 22 kez tekrar öldüm. Sanki herkes masum benim oğlum kendini vurmuş. Benim oğlum bana geldi ‘Anne bana suikast düzenleyecekler’ dedi. Bir gün beni ziyarete geldi çelik yelekle. Benim ipimi çekecekler, ama belki izin vermezler buna dedi. Çünkü MHP’li İsmet Ataman’ın 12 yıl danışmanlığını yaptı. Babası o kadar üzüldü ki damarları çatladı öldü. Ben ne kadar dayanırım bilmiyorum. Hangi gerekçeyle benim oğlumu öldürdüler.” beyanında bulundu.

Anne Ateş de İzzet Ulvi Yönter, Olcay Kılavuz, Semih Yalçın ve Ahmet Yiğit Yıldırım isimlerini sıraladı

Saniye Ateş, şöyle konuştu: “Mersin’deki Çağrı Ünel olayının ardından bir telefon geldi ve ölen çocuğun abisi oğlumu aradı oğlumu tehdit etti. Oğlum o çocuğa ‘İzzet Ulvi Yönter’e, Olcay Kılavuz’a, Semih Yalçın’a, Ahmet Yiğit Yıldırım’a soracaksın senin kardeşinin kanı bende değil onların ellerinde’ dedi. Benim oğlum bana döndü ‘Ana ben napayım’ dedi. Ben de ‘git oğlum Devlet Bahçeli’ye anlat’ dedim. Oğlum ona ulaşmaya çalıştı ama ulaştırmadılar.

“Devlet Bahçeli’den habersiz bir çay içilmiyordu”

Benim oğlumun döneminde o makam aracını oğlum dışında kimse kullanamazdı. Devlet Bahçeli’den habersiz bir çay içilmiyordu. Bulsunlar oğlumun katillerini de ben de suç duyurusunda bulunmayım. Benim torunlarım akşam kapıları pencereleri kapatıyor ki başlarına bir şeyler gelmesin diye. Benim oğlumu defalarca takip ettiler. Oğlum yurt dışına gitti ve Olcay Kılavuz’un yakını bir hanımla görüştü ve o ‘Ben söylemeyeceğim seni’ dedi ama oğluma havaalanı dönüşünde pusu kurdular.

“Benim oğlumu defalarca öldürmekle tehdit ettiler”

“Benim oğlumu defalarca öldürmekle tehdit ettiler. Hala kapımıza geliyorlar, bizi öldürmekle mi korkutacaklar? Ben zaten ölüyüm. Ben Türküm, Müslümanım, ülkücüyüm. Ama onların zihniyetinden, ülkücülüğünden değilim. Benim oğlum makam sevdasından dolayı mı öldürüldü? Benim oğlumun makam sevdası yoktu. Ben onu öğretmen yapabilmek için neler yaptım, dişimle tırnağımla uğraştım, kenar mahallede büyüttüm. Ben anlatsam herkes ağlar oğlumu nasıl yetiştirdiğimi.

Anne Ateş fenalaştı, duruşmaya ara verildi

“Benim oğlumu öldürenler çıkacak hesap verecek. Bunlar maşa. Ben oğlumun sesini bir daha duyamayacağım.” derken Saniye Ateş fenalaştı, salona sağlık görevlileri çağrıldı. Bunun üzerine Ayşe Ateş sanıklara dönerek, “Bu kadın burada ölürse bunun hesabını hepinize sorarım, arkanızda kimse varsa hepsinden sorarım” diye seslendi. Saniye Ateş’i kontrol etmek için sağlık görevlileri çağırıldı.

Dünya sağa, peki ya Türkiye? (1)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir