Petrol-İş, Çankırı’da Sumitomo Fabrikası’nda üretimi durdurdu

Çankırı Yakınkent Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bulunan Sumitomo fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması sebebiyle greve başladı. Petrol-İş Sendikası Çankırı Şube Başkanı Halil İbrahim Topcu, “İşveren dış yatırım gücünü kullanıp devletin desteğine başvurmasın, grev ertelemeye gitmesin. Bunlar işçi iradesine ipotek koymaktır, yok saymaktır” dedi.

Elips Haber’den Betül Vural’ın haberine göre, Çankırı Yakınkent Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Sumitomo Rubber Ako Lastik fabrikasında çalışan Petrol-İş Sendikası üyesi işçiler greve başladı, fabrikada üretim durdu. Grev kararının sebebinin toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşılamaması olduğunu belirten Petrol-İş Sendikası Çankırı Şube Başkanı Halil İbrahim Topcu, görüşme sürecinin 5 aydır devam ettiğini söyledi.

Görüşmelerin bu yıl ocak ayında başladığını dile getiren Topcu, “Bunlar 2400 üyeyi ilgilendiren görüşmeler. Fabrikada 2700 çalışan var. İşçilerin zam oranı beyaz yakayı da ilgilendiriyor. Görüşmelerimizde olumlu sonuç alamadık. 30 Nisan itibariyle grev ilanını astık, işverene tebliğ ettik. 29 Mayıs’ta da grev uygulama tarihini belirledik. Masada olacağımızı, müzakereye açık olacağımızı, görüşmelerden yana olduğumuzu söyledik” dedi.

İşverenle son görüşmeyi 28 Mayıs’ta yaptıklarını kaydeden Topcu, “28 Mayıs’taki son toplantımızda gece 2’ye kadar oturduk. Görüşmemizde işveren teklifi yükseltti ama bizim istediğimiz seviyeye gelmedi. Grevi ilan ettik, çalışanlarımız yarım saat içinde alanı boşalttı. Zaten çalışmıyorlardı, üretim durmuş haldeydi” diye ekledi.

“Bize açık olan elimizi kapattırdılar”

Grevin ne zaman biteceğine ilişkin bir bilgi veremeyeceğini aktaran Topcu, “Biz artık resti çektik, işveren davet etmeli. Masada olsaydık daha müzakereci olacaktık, şu an biraz daha mücadele tarafını seçiyoruz. Bize açık olan elimizi kapattırdılar. Tabiri caizse yumruğumuzu sıktık. Ama açmasını da biliriz. Doğru noktada açar, tokalaşırız” diye konuştu.

“Çalışanlar o fabrikanın asıl sahibidir”

İşçilerin grev konusunda kararlı olduklarını ifade eden Topcu, “İşveren ‘üretimi başka yere kaydırırız, işçi çıkarırız’ gibi tehditlerde bulundu ama biz bunların hiçbirine itibar etmiyoruz. Fabrikayı kapatamazlar, çalışanlar o fabrikanın asıl sahibidir” ifadelerini kullandı.

Topcu, sadece ücrette değil, sosyal haklar kapsamında da işverenle anlaşma sağlanamadığını açıkladı. “Olmazsa olmazımız ücret ama ayakta durmamızı sağlayan başka maddelerimiz var. Sosyal ve yan haklarımız var” diyen Topcu, şunları söyledi: “İşçiler lastik fabrikasında karbon tozu yutuyor. Emek sarf ediyorlar, sabah 6’dan akşam 7’ye kadar çalışıyorlar. Fabrika organize sanayi bölgesinde olduğu için işe gelirken uzak bir mesafe kat ediliyor. Bu emeğin karşılığını hem ücrette hem sosyal anlamda almak istiyoruz.

Anlaşmazlık sadece ücret üzerinden yaşanmadı, diğer maddelerde de anlaşamadık. Risk primlerimiz var, ona yanaşmadılar. Hafta sonlarının, bayram tatillerinin yükselmesini istedik. Çalışanlar için sağlık sigortası taleplerimiz de vardı.

“İşveren işçinin iradesine ipotek koymasın”

İşveren dış yatırım gücünü kullanıp devletin desteğine başvurmasın, grev ertelemeye gitmesin. Bunlar hoş şeyler değil, bunlar işçi iradesine ipotek koymaktır, yok saymaktır.”

“İşveren değişik manipülasyonlara girerlerse bu da işçinin canını sıkar. Performansını, kalitesini düşürür. Her şeyden önce iş barışını bozar. Bozulmasını istemeyiz, çünkü fabrika bizim fabrikamız. Alacağımızı alıp tekrar işimizin başına dönecek ve çalışacağız” diyen Topcu, son olarak şunları ekledi: “Emek, sermayeden önce gelir. Sermaye varsa ama çalışanın emeği yoksa sermaye de hiçbir işe yaramaz. Emek, tarlaya bir tohum atar. Ondan çoğunu çıkarır, sermayeyi elde eder. Sermaye tek başına bunu elde edemez. Buna saygı duymalarını istiyoruz.”