İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner istifa etti

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner istifa etti

Ece Güner, İYİ Parti’nin yerel seçiminde Ekrem İmamoğlu’nu desteklememesine tepki göstererek partisinden istifa etti. Güner, “GİK kararı bu yönde değildi. Oyları bölersek AKP kazanır. Bu bir memleket meselesidir” dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner, partisinden istifa etti. Yaptığı açıklamada; “Oyları bölersek AK Parti’nin adayı kazanacaktır. Bu somut bir gerçektir” diyen Güner, İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde fire vermeden Ekrem İmamoğlu’nun desteklenmesi gerektiğini savundu.

Avukat Ece Güner, “Bu bir parti meselesi değil; bu bir memleket meselesidir. Bu bir Cumhuriyet meselesidir” dedi. Partisinin GİK kararını eleştiren Güner, “Çıkan kararı savunamayacağımı düşünerek yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir” dedi.

 

“İSTANBUL KAYBEDİLİRSE TEK ADAM SİSTEMİ YERLEŞİR”

Avukat Ece Güner, partisinden istifa ettiğini açıkladı. Güner’in yazılı açıklaması şöyle:

“Bugün benim için çok zor bir gün. Sebebini anlatmadan önce biraz İstanbul’dan bahsetmek istiyorum. İstanbul’un kaybedilmesi bir memleket meselesi, bir Cumhuriyet meselesi, bir demokrasi meselesidir. İstanbul kaybedilirse: Güç zehirlenmesi tavan yapmış, hiçbir engel kalmamış, kopkoyu bir ‘tek adam sistemi’ yerleşir. Cumhuriyet değerlerinden daha da uzaklaşırız. Ülkemizi Orta Doğululaştırma projesi daha da güçlenir. Milletimiz daha da yoksullaşır ancak artık bu durumu değiştirme morali ve gücü kalmaz: Milletimiz siyasetten kopar, hatta siyasetten nefret eder hale gelir. İşte o gün demokrasi tam olarak ölür. İstanbul sadece İstanbul değildir: İstanbul Türkiye’nin kalbidir, Türkiye’nin her köşesinden insanımızın buluştuğu, Türkiye’nin özetidir. Abarttığımı düşünüyorsanız kendinize sadece şu soruyu sormanız yeterlidir: Neden Sayın Erdoğan’ın tek hedefi, tek hayali İstanbul’u tekrar kazanmaktır? Neden 28 Mayıs’ta koskoca Türkiye’yi kazanmışken ilk konuşmasında ‘İstanbul’u tekrar kazanmalıyız’ demiştir?

 

“KAZANABİLECEK TEK ADAY EKREM İMAMOĞLU’DUR”

Mart 2019’da Sayın İmamoğlu ‘ilk’ seçimi sadece 14 bin oy farkla kazanmıştı: Oyların yüzde 0,1’i civarı bir farkla. Binde biri. Bu seçimde 1 oyun bile önemi olacaktır. İktidar tüm gücüyle İstanbul’u kazanmaya odaklanacaktır: Tüm ‘orantısız’ gücüyle. Oyları bölersek AK Parti’nin adayı kazanacaktır. Bu somut bir gerçektir. Bu yüzden vicdani kanaatim şöyledir: Kazanabilecek tek aday (ve başarılı bir Büyükşehir Belediye Başkanı) olduğu için, hepimiz -tek bir oy bile fire vermeden- Sayın Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u tekrar kazanmasını desteklemeliyiz. Bu bir parti meselesi değil; bu bir memleket meselesidir. Bu bir Cumhuriyet meselesidir.

 

“ATATÜRK İLKELERİ İÇİN MÜCADELE EDİYORUM”

Şimdi neden bugün benim için zor bir gün ona geleyim. Yıllardır ülkemin iyiliği için, demokrasi için, Cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkeleri için mücadele veren bir hukukçuyum. Referandumun baskıcı (OHAL) döneminde, cesaretle bu ‘tek adam sistemine’ karşı mücadele ettim. Onlarca programda konuştum, 4 kitap yazdım, her zaman ilkelerim doğrultusunda hareket ettim. Mayıs 2023 seçimlerinde Sayın Meral Akşener’in teveccühüyle hayatımda ilk defa bir siyasi partiye (İYİ Parti’ye) üye oldum ve İstanbul’dan milletvekili adayı gösterildim. 4’üncü sıradan adaydım ve seçilemedim (Milletvekili değilim). Milletvekili seçilemeyince Sayın Meral Akşener, beni Genel Başkan Yardımcısı olarak atadı. Ben de atandığım 4 Temmuz 2023’ten beri elimden geldikçe kendisine ve partimize faydalı çalışmalar yapmaya çalıştım.

 

“GİK KARARI BU YÖNDE DEĞİLDİ”

Asla benden Sayın Meral Akşener veya İYİ Parti hakkında bir tek olumsuz kelime duymayacaksınız. Ancak affımı rica ediyorum. Siyasete ünvan için girmedim; Türkiye’yi ve Türk milletini bu korkunç yoksullaşma ve otoriterleşmeden kurtarmak için girdim. Ve şahsi görüşüm 4 Aralık tarihli GİK kararının bu amaç yönünde doğru bir karar olmadığıdır. Bildiğiniz gibi, en azından İstanbul ve Ankara’da iş birliği için mücadele ettim ve GİK toplantısında bu yönde güçlü şekilde söz almış, cesaretle mücadele etmiş, az sayıda kişiden biriyim. Çıkan kararı savunamayacağımı düşünerek yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir. Yıllardır ‘tek adam sistemine’ karşı mücadele ediyorum. Bağımsız bir hukukçu olarak ilkelerim doğrultusunda ülkem için mücadeleme devam edeceğim.”

Yeni Arayış Haber

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir