“İsrail ordusu Lübnan’da gazetecilerin aracını kasten vurdu”
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Lübnan sınırındaki İsrail saldırısının kasten gazetecilerin aracını hedef aldığını bildirdi. İlk bulgular “2 Kasım Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Mücadele Uluslararası Günü” öncesinde açıklandı. Saldırıda Reuters muhabiri İssam Abdallah hayatını kaybetmiş, Al Jazeera ve AFP’den çok sayıda gazeteci yaralanmıştı.
Merkezi Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan RSF, 13 Ekim’de İsrail-Lübnan sınırındaki bombardımanla ilgili video araştırmasının ilk bulgularını yayımladı.
Arka arkaya gelen iki saldırıda, İsrail ordusu ile Hizbullah militanları arasındaki çatışmaları izlemek üzere Lübnan’ın güneyindeki sınır kasabası Alma el Şeab’da bulunan Reuters muhabiri İssam Abdallah hayatını kaybetmiş, Agence France-Presse (AFP) muhabiri Christina Assi ağır olmak üzere çok sayıda gazeteci yaralanmıştı. Görgü tanıklarının saldırıdan sorumlu tuttuğu İsrail ordusu “üzgün” olduğunu ve “olayı araştırdığını” açıklamıştı.
7 GAZETECİNİN ÇATIŞMALARI İZLEDİĞİ TEPEYE 3 KG TNT MUADİLİ PATLAYICI ATILDI
Birleşmiş Milletler’in 2 Kasım Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Mücadele Uluslararası Günü‘nden hemen önce RSF’nin yayımladığı araştırmanın ön bulgularına göre olay şöyle gelişti:
- 13 Ekim akşam 6 sularında yaklaşık 38 saniye arayla iki saldırı, toplam 7 gazetecinin olduğu alanı vurdu. İssam Abdallah bu ilk saldırıda öldü.
- RSF’nin balistik uzmanlarına göre 3 kilogramdan fazla TNT muadili patlayıcı kullanılan ve daha güçlü olan ikinci saldırı ise Al Jazeera ekibine ait aracın yan yatıp alev almasına neden oldu. Al Jazeera muhabirleri Carmen Joukhadar ve Elie Brakhya ile AFP’den Dylan Collins bu saldırıda yaralandı.
- Balistik incelemeye göre saldırılar, gazetecilerin durduğu noktanın doğusundan, yani sınırın İsrail tarafından geldi. Küçük bir alanın üst üste iki kez vurulması, bu bölgenin hedeflendiğinin işareti olarak yorumlandı.
İSRAİL’E AİT APACHE HELİKOPTERİNDEN FÜZE SALDIRISI ŞÜPHESİ
RSF’in diğer ön bulguları şöyle:
- İsrail ordusunun gazetecileri Hizbullah militanı sanıp yanlışlıkla vurmasının şu nedenlerle muhtemel görünmediği bildirildi: Gazeteciler bir saati aşkın süredir bir tepenin üstündeki açık alanda, miğferlerinin ve çelik yeleklerinin üstünde “basın” (press) yazısı görülür hâlde duruyorlardı. Araçlarının tavanında da “basın” yazısı vardı.
- Sınırın İsrail tarafından gelip bu alanı vuran mühimmatın niteliği net olarak tespit edilmese de saldırıdan hemen önce İsrail’e ait bir Apache taarruz helikopterinin bölgede dolaştığını görgü tanıkları söylüyor. Bu helikopter, saldırıdan saniyeler önce bölgedeki gazetecileri görmüştü. Bu saldırıdan 5 gün önce, yakınlardaki Deyra köyünde bulunan Al Jazeera gazetecilerinin aracı, İsrail askerî helikopterinden atılan bir füzeyle vurulmuştu. Bu araç da 13 Ekim’de vurulan araçla aynı markaydı ve “basın” sözcüğü tavanında yazılıydı.
BÖLGEDE ÖLDÜRÜLEN GAZETECİ SAYISI 30’U AŞTI, “SAVAŞ SUÇU” İHBARI YAPILDI
13 Ekim saldırısıyla ilgili araştırmasını sürdüren RSF, Gazze’de 8 gazetecinin İsrail bombardımanında öldürülmesi ve İsrail’de bir gazetecinin Hamas tarafından katledilmesi ile ilgili olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne savaş suçu işlendiği iddiasıyla şikâyette de bulundu.
Merkezi New York’ta bulunan Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) verilerine göre İsrail-Gazze çatışmasında 7 Ekim’den beri 26’sı Filistinli, 4’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere en az 31 gazeteci öldürüldü.
Kaynak: Journo
