‘DEM Parti’yle ilişkimiz açık ve şeffaf olacak’

‘DEM Parti’yle ilişkimiz açık ve şeffaf olacak’

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Cumhuriyet Halk Partisi’ni iade-i ziyarette bulundu. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan CHP lideri Özgür Özel, “DEM Parti ile ilişkilerimizi bundan sonra da kamuoyunun önünde açık, şeffaf bir şekilde sürdüreceğiz” dedi.

 DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, CHP Genel Merkezi’ne ziyarette bulundu.

DEM heyetinde eş genel başkan yardımcıları Mehmet Tiryaki ve Özlem Gündüz eşlik ederken heyeti CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Gökhan Zeybek karşıladı.

Görüşmenin ardından liderler açıklamalarda bulundu.

 

İlk olarak söz alan Özel, şunları kaydetti:

“Bugünkü ziyaret, bir nezaket ziyareti olmakla birlikte iki parti arasında, partilerin genel merkezleri düzeyinde sürdürülen iletişimin ilk adımlarıdır. Bundan sonraki süreçte de Meclis’te temsil edilen, Meclis’te en çok sandalyesi bulunan üçüncü parti durumunda olan DEM Parti ile ilişkilerimizi bundan sonra da kamuoyunun önünde açık, şeffaf bir şekilde sürdürmeyi, karşılıklı ziyaretleri yapmayı ve Türkiye’nin çok önemli meseleleri konusunda görüş alışverişinde bulunmayı sürdüreceğiz.

Bugün ülke meselelerini konuştuk. Elbette, en çok emekliler açısından yakıcı halde olan bu ekonomik krizi, satın alma güçlüklerini, ekonomik krizi, işsizliği ve Türkiye’nin içinde bulunduğu tüm krizleri konuşma imkânı bulduk.

 

“TOPLANTININ GÜNDEMİ YEREL SEÇİMLERDEN BAĞIMSIZ DEĞİLDİ”

Bu ziyarette ülke meselelerini konuşurken işin hem ekonomik boyutlarını hem de siyasi boyutlarını konuştuk. Tabii ki bugünkü toplantının gündemi, yerel seçimler bu kadar yakınken, yerel seçimlerden bağımsız değildi. Daha önce de ifade ettiğim bir konuyu burada da ifade etmek isterim ki Cumhuriyet’in 100. yılında, Cumhuriyet’i kurmuş ve çok partili rejimi getirmiş, ülkeye çok partili rejimi getirmekle haklı olarak övünen bir siyasi partinin genel başkanı olarak, Cumhuriyet’in 100. yılında bazı seçmenlerin kendilerine yerel yönetici seçebildiği, bazılarının yerel yöneticilerini seçemediği; seçseler dahi yönetmelerine izin verilmediği bir ülkeyi kabul etmemiz mümkün değildir. O yüzden bu kayyum siyasetini bir kez daha kesin ve net bir dille reddediyoruz.

Bu ülkenin 81 ilinde, bu ülkenin 1000’i aşkın ilçesinde, bu ülkede her seçmen kendisini kimin yöneteceğini seçebilmeli ve seçtikleri kişiler, kendilerini yönetmeye devam etmelidirler.

 

“SADECE CAN ATALAY MESELESİ OLARAK GÖRMÜYORUZ”

Bunun yanı sıra elbette ülke büyük bir anayasa krizi yaşamaktadır. Bugün ülkenin Cumhurbaşkanı’nın da sahiplendiği ve ülkenin seçilmiş milletvekillerinin adına yemine davet edilen Can Atalay’ın yemin edemediği, Hataylıların seçtikleri milletvekiline ‘milletvekili sıfatını, ona siz veremezsiniz Hataylılar olarak, biz talimat alırsak Saray’dan, onu tutarız ve salmayız’ dedikleri bir noktada, Meclis Başkanı’nın da üzerine düşeni yapmadığı bir sürecin içindeyiz. Biz bu meseleyi, sadece Can Atalay meselesi olarak görmüyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının yasama, yürütme, yargı açısından; gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcı olduğuna ilişkin anayasa metninin kabul edilmemesinin bir anayasayı ihlal girişiminden öte bir tek adam anlayışının anayasaya, anayasal düzene darbe girişimi olarak görüyoruz. Bugün Anayasa Mahkemesi’ni yok sayan, yarın Meclis’i yok sayacak, bir diğer gün diğer mahkemeleri yok sayacak. Ve bu tüm toplum için mal ve can güvenliğinin de ihlal edildiği bir noktaya evrilmesi muhtemel olacaktır.

Bunun için biz CHP olarak, bu hafta Pazar günü saat 13.00’te Tandoğan Meydanı’na bir çağrıda bulunduk. Bu çağrıyı da tüm siyasi partilerle paylaştık. Ve bu çağrıyı tüm demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve siyasi görüşü ne olursa olsun Anayasaya sahip çıkan, özgürlüklere sahip çıkan, demokrasiye sahip çıkan, örgütlenme özgürlüğüne sahip çıkan, gösteri hakkına yürüyüş hakkına sahip çıkan, emeğine ekmeğine sahip çıkan herkesi mitingimize davet ettik. Bir kez daha tüm vatandaşlarımızı bu vesile ile mitingimize davet ediyoruz, siyasi partileri, sendikaları, meslek örgütlerini davet ediyoruz. Gelin ortak geleceğimize Tandoğan’da hep beraber sahip çıkalım diyoruz. Sorunlarıma sahip çıkılsın diyen; işsizleri, gençleri, emeklileri ve emekçileri biz size sahip çıkıyoruz diyen ve bu ülkenin ortak geleceğine sahip çıkmak isteyen herkesi, Pazar günkü mitingimize bir kez daha davet ediyorum.

Önümüzdeki yerel seçimlerin, ülkenin ortak geleceğine sahip çıkma seçimleri olduğunu bir kez daha altını çiziyorum. Nazik ziyaretleri için kendilerine teşekkür ediyorum.

 

HATİMOĞULLARI: “DİYALOĞUN SÜRMESİ ÖNEMLİDİR”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, şöyle konuştu:

“CHP’nin birkaç hafta önce bize bir ziyareti olmuştu. Bizler de bugün bir iade-i ziyarette bulunduk kendilerine. Kendilerinin sıcak karşılaması için ve ev sahipliklerinden dolayı, kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.

Sayın Özel’in de ifade ettiği gibi, bugün bizler çok sayıda başlığı görüştük. Türkiye’nin ve dünyanın içinden geçtiği siyasal süreci konuştuk. Özellikle Türkiye’de yaşanan ekonomik sorunlar, yargı krizi, anti-demokratik uygulamaları değerlendirmeye çalıştık.

Yargı krizi öyle derin bir boyuta gelmiş ki şu anda sevgili Can Atalay, bir deprem kentinin milletvekili olarak; parlamentoda olması gerekirken şu an cezaevinde… HDP’nin eş genel başkanları şu anda kendi görevlerinde olmalıyken, halkla birlikte, içiçe çalışmalarını sürdürmeliyken tamamen siyasi gerekçelerle, hukukta asla yeri olmayan gerekçelerle bir kumpas davasında, Kobani Kumpas davasında yargılanmaları devam ediyor. Ve tahmin ediyoruz ki yakın zamanda da karara bağlanacak.

Ülkemizde yaşanan derin ekonomik krizde, yerel seçimlerin yaklaştığı dönemde belki bu sorunlar az konuşuluyor. Ama bu sorunlar bizim mutfağımızda, tenceremizde… Hepimizin yakinen hissettiği sorunlar iken, Türkiye’de 50 milyona yakın açlıkla, yoksullukla baş başa kalmışken bizler bunların görünmez kılınmasına belli kesimler tarafından müsaade etmemeliyiz, buna karşı bir duruş sergilemeliyiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir