Cumhurbaşkanı Erdoğan Kudüs Konferansı’nda konuştu

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’na katıldı.

Konferansta konuşan Erdoğan, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya bir kez daha ‘Gazze kasabı’ dedi. Cumhurbaşkanı, “Modern firavunları görmek isteyen hiç uzağa gitmesin, Gazze’yi bombalayanlara baksın” şeklinde konuştu.

Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzülerek söylüyorum; maalesef 2,5 milyarlık İslam dünyası Gazze imtihanını verememiştir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: “Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir, aynı zamanda Hz. Nebi’nin ve ondan önce gelen tüm peygamberlerin bize emanetidir. Hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez. Burada şu gerçeği bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı savunmak, farklı inançlara savunmak olduğu azmimizi inançla yürütüyoruz. İşgalci zalimler karşısında dik duran, Filistin’in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistinli kardeşlerimiz için dayanışma sergileyen tüm insanlara teşekkür ediyorum. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin. Günümüzün hitleri ve nazileri, Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu, kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze Kasabı’ olarak utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır.

“Biz şartlara göre, esen rüzgara göre tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz”

Ellerindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’deki işledikleri cinayetin üzerini örtebileceklerini düşünüyorlar. Buradan onlara şu gerçeği hatırlatmak istiyorum. Ne yaparsanız boş. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kalvine de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz, Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgara göre tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola ömrümüzü atadık. Yarım asırlık siyaset hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik.

“Türkiye, 2 bin yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış”

Kimse kusura bakmasın, tüm imkansızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür yalnız başlarına direnirken, hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun. Sesimizle, sözümüzle, dualarımızla, insani yardımlarımızla Filistin davasına, Gazze’li kardeşlerimizin asil ve onurlu direnişine destek vermeye devam edeceğiz. Bundan bir asır önce topraklarını işgal eden emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatları olarak yanlarında olduğumuzu dile getirdim. Kıymetli kardeşlerim, Gazze’de 203 gündür aralıksız devam eden soykırımı hiçbir sebep mazur gösteremez. Çok açık söylüyorum, çocuğunun doğum günün Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan kişileri insanlıkla yakından hiçbir ilgisi kalmamıştır. Son olarak, İsrail ile artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere kestik, kesiyoruz. Türkiye, 2 bin yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış ve savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Kafkaslardan Balkanlara, Afrika’dan Asya’ya kadar kim zulme uğradıysa hiç düşünmeden biz zulme koştuk. 13 yıl önce çatışmalar başladığında Suriyeli kardeşlerimizi nasıl bağrımıza bastıysak, Ukrayna’dan kaçanlara da biz güvenli liman olduk.

Gazzeye gönderilen yardımlar

Bölgemizde barışın, refahın ve güvenliğin hakim olması için gayret gösteriyoruz. 7 Ekim’den bu yana 13 uçak ve 9 gemi ile Gazze’ye gönderdiğimiz yardımların toplamı 50 bine yaklaştı. İnsani yardımların yanı sıra, Refah’taki Kızılay aşevi aracılığıyla günlük 10 bin sıcak yemek dağıtımını da yapıyoruz. Gazze’nin temiz su ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton suyun Gazze’ye geçmesini sağlıyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Filistin’in bağımsızlığı için çalışıyoruz”

Biliyorsunuz, geçen ay ülkemizde mahalli idareler seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. “İsrail’e jet satışı yapıldı” iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Onlar, bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin’e en büyük desteği veren ülkemiz yıldırılmak, yıpratılmak istenmiştir. Kendi devletine ve milletine iftira atarak siyasetçilik oynanmaz. Sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin ülkemizdeki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ediyorum. Vahdet olmadan rahmet olmayacağı inancıyla, Filistin hükümetiyle temaslarımızı artırdık. Hali hazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin devletinin tanınırlığını artırma konusunda çalışmalarımızı artırdık.

“Maalesef 2 buçuk milyar insanlık islam dünyası Gazze imtihanını verememiştir”

Adil bir hakemlik yerine İsrail’e hamilik yapmak, bölgemizdeki krizlerin derinleşmesinden başka bir işe yaramaz. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hüvviyetinden dem vuranların söz konusu İsrail’in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerini hep birlikte gördük. Son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi biz de ibretle takip ediyoruz. Bütün insanların kaderini 5 ülkenin kaderine bırakan yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Üzülerek söylemeliyim ki maalesef 2 buçuk milyar insanlık islam dünyası Gazze imtihanını verememiştir.

İsrail’in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere hesap vermesi için gayretlerimizi artırmaktayız. Türkiye olarak, elimizdeki tüm imkanlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz.”