İbrahim’in çocukları

İbrahim’in çocukları

Devletler ve kapitalizmin insanı sömürmesi her geçen gün daha da artsa da, insandan, insanlıktan umudu kesmememiz gerektiğini bir kez daha gördük. Ne mutlu ki İbrahim’in çocukları barış için bir araya gelebileceklerini gösterdiler. Zemberek boşalmak üzere; diren Filistin, dayan insanlık!

Yahudiler dünyada çok az kavmin gördüğü zorbalık, sürgün ve kıyımlara uğradılar. Asur sürgünü, Babil sürgünü ve akabinde gelen iki büyük Roma sürgünü ile yurtlarından edilip, dünyanın dört bir yanına savruldular. Nazilerin soykırımı ise modern zamanların en büyük acılarından birini yaşattı onlara.

Sürgüne, savaşa veya soykırıma uğramadıkları vakitlerde ise gettolarda yaşamaya ve ekip biçecek kadar dahi toprak sahibi olamamaya mahkûm edildiler. Tarih boyunca ayrımcılığa uğramadıkları zaman dilimi yok denecek kadar azdır. Lakin onlar her daim var olmaya devam ettiler. Var olsunlar!

Tüm kirli ve kara propagandaya rağmen, Filistin’de Likud’un yaptığı soykırıma dünya Yahudilerinin çoğunun karşı çıkması belki biraz da bu acı birikimden kaynaklı. Onlar zulmü iliklerine kadar yaşadılar ve şu an kendilerinden olduğunu iddia edenlerin (üstelik yaşadıkları soykırımı istismar ederek) yaptıkları zulme de bu yüzden karşı duruyorlar. Dünya barışı için umutsuz olmaya hacet yok. Likud’un incilerinin döküldüğü bir dönemden geçiyoruz. Almanlar Nazileri durduramadı ama sanırım Yahudiler Likud’u durduracak!

Likud, bir yandan aşırılıklarına göz yumacağını düşünerek Amerika’nın İslam dünyasını kaybetmesini ve Müslüman ülkelerin Çin’e yönelerek Kuşak-Yol Projesi’nin parçası olmasını, böylece otoriter rejimlerin dünyada daha da güçlenmesini arzu ederken, diğer yandan da Yahudi düşmanlığını tahrik ve teşvik ederek hem İsrail’den göçü engellemeyi hem de dünya Yahudilerine “buradan başka yaşayacak yerimiz yok” mesajı vermeyi amaçlıyor. Kendi meşruluğunu böyle inşa etmeye çalışıyor. Yahudilerin geneli görüldüğü kadarıyla bu oyuna gelmiyor.

Filistin Meselesi, dünya siyasetinin zembereği. 20. yüzyıl Ortadoğu’da, İsrail Devleti üzerinden şekillendi. Bu çağın sonuna geliyoruz. İran, Hizbullah ve Mısır durumun farkında gibi görünüyor. Gazze’den göçe asla müsaade edilmemesi gerekiyor. Filistin’deki direnişin akıbeti insanlığın geleceğine yön verecek. Bu açıdan Türkiye’ye düşen sorumluluk büyük ama Tayyip Bey’in meseleyi bir “iç siyaset malzemesi” haline getirmesi esef verici. Durumun farkında olmaması mümkün değil lakin bitmek bilmeyen kişisel ikbal kaygısı gereğini yapmasına engel oluyor.

Aklımızdan çıkarmamamız gereken bir şey daha var: Filistin’e yapılan soykırımın failleri Yahudiler değil Likud! Filistinlilerin direnişi ne kadar önemliyse, Yahudilerin Likud’a karşı çıkması da bir o kadar önemli. Dünya barışı için Yahudilerin, Müslümanların ve Hristiyanların bir arada yaşadığı, Kudüs gibi bir Filistin Devleti’ne ihtiyacımız var.

Bakü-Ceyhan Hattı’nı kapatarak Azeri petrolünün akışını kesmek ve çelik dahil İsrail’e yapılan önemli ihraçları durdurmak; İsrail’i terk etmek isteyen tüm Yahudi kardeşlerimize Türkiye’nin kapılarını açmak varken o, hamaset dolu nutuklar atmanın ötesine geçemiyor. Ciddiyetten uzak Tayyip Bey. Bu yüzden de ciddiye alınmıyor.

Takım elbise giyip kravat takmak, işlediği cinayetlere iyi hal indirimi yaptırmıyor artık İsrail’e. Batı medyasındaki hegemonyası eliyle yaptırdığı dezenformasyon haberlerini kırıyor artık iletişim çağı ve gerçeklerin tüm insanlık tarafından bütün çıplaklığıyla görülmesini sağlıyor. Sadece Filistin değil, koca bir insanlık direniyor Golyat’a karşı.

Bu direniş de bizlere, İbrahim’in çocuklarının bir arada yaşadığı bir Filistin Devleti’nin mümkün olduğunu söylüyor. İsrail Devleti kurulmadan önce insanların asırlar boyu barış içinde bir arada yaşamaları da bu umudu perçinliyor. Yine, yeniden bunu başarmak mümkün.

Filistin halkı bunca zaman, acıyı taşımasını da mücadele etmesini de kucaklaşmasını da bildiğini yedi düvele gösterdi. Likud’un ne mal olduğunu ise dünya bütün çıplaklığıyla gördü. Ama öfke nefrete, nefret kine dönüşmemeli. İnsanlar savaşmadan ölerek, evet sadece ölerek var olmaya çalışıyorlar. Direnişin böylesinin dünyada eşi benzeri yok.

Aklımızdan çıkarmamamız gereken bir şey daha var: Filistin’e yapılan soykırımın failleri Yahudiler değil Likud! Filistinlilerin direnişi ne kadar önemliyse, Yahudilerin Likud’a karşı çıkması da bir o kadar önemli. Dünya barışı için Yahudilerin, Müslümanların ve Hristiyanların bir arada yaşadığı, Kudüs gibi bir Filistin Devleti’ne ihtiyacımız var.

Devletler ve kapitalizmin insanı sömürmesi her geçen gün daha da artsa da, insandan, insanlıktan umudu kesmememiz gerektiğini bir kez daha gördük. Ne mutlu ki İbrahim’in çocukları barış için bir araya gelebileceklerini gösterdiler. Zemberek boşalmak üzere; diren Filistin, dayan insanlık!

Gürkan Çakıroğlu
Latest posts by Gürkan Çakıroğlu (see all)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir